Normalde uzun uçak yolculuğundan sonra eve gider gitmez uyurdum. Şimdi ise elimdeki ayçiçekleri ile sokakta yürüyordum.
Harry'e iş yerinde sürpriz yapacaktım.
O akşam geleceğimi sanıyordu ama ben saatini bilerek yanlış söylemiştim, eve gidip bavulumu bırakmış, duş alıp hazırlanıp çıkmıştım.
Bir kucak dolusu vazo içindeki ayçiçekleriyle şirketinin önünde durup lüks ve temiz görünümlü binaya baktım. Yüzümdeki aptal gülümseyle binaya girip danışma yazan kısıma ilerledim ve sarışın güzel kadına baktım. Kadın elimdeki büyük çiçek demetini görüp şaşırsa da bana bakınca gülümsemişti. Genelde bu danışmada duran insanlar kaba olduğundan gülümsemesi beni rahatlattı.
"Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?" Demesiyle kibarca gülümsedim.
"Merhaba. Harry Styles'a geldim. Odası nerede öğrenebilir miyim acaba?" Dememle gülümsemesi genişledi. 20'nin sonunda, 30'ların başında gözüken bir görüntüsü vardı. Parmağındaki yüzük detayından da evli olduğunu anlamıştım, çok tatlı gözüküyordu.
"Tabi ki, Harry 7. katta, asansörden iner inmez sağa dönünce 4. kapı. Stajyerlerin odaları birleşik, hemen görürsen zaten." Tatlı tatlı tarif etmesiyle kafamı yana doğru bükerek kocaman gülümsedim.
"Çok teşekkürler. Kolay gelsin."
"Yanlış anlamazsan, Harry'nin kız arkadaşı mısın? Harry çok kibar ve akıllı bir çocuk, eminim senin gibi bir kızı kaçırmaz. Çok da yakışırsınız ne yalan söyleyeyim. Kusura bakma, dedikodu amaçlı değil de Harry'i gerçekten sevdim. Bazen bu koca binada çok soğuk ve kaba insanlarla uğraşıyorum. Harry ise her zaman kibar oldu. Hatta kocam da burada çalışıyor, onunla da çok iyi anlaşıyorlar." Hızlı hızlı konuşması ve sözleri çok sevimliydi.
"Şey, kız arkadaşı değilim galiba. Yani- biraz karışık. Yine de teşekkür ederim. Ben Hestia bu arada. Ben de sizin gibi tatlı biriyle tanışmayalı uzun zaman oldu. Genelde danışmada olan insanlar kaba olabiliyor. Sizin gülümsemeniz içimi ısıttı." Dememle daha da geniş gülümsedi ve tokalaşmak için elini uzattı.
"Aww, çok tatlısın Hestia. Çok memnun oldum, ben de Eva. Umarım yine görüşürüz."
"Ben de çok memnun oldum. Görüşmek üzere." Bana el salladığında ben de tek elimle vazoyu bedenime yapıştırarak ona el salladım ve asansöre ilerledim. 7'ye basıp beklerken aynadan kendime baktım. Altımdaki mini pileli etek ve üstüme giyindiğim crop ve kot ceketle tatlı duruyordum. Hava biraz serin olduğundan ceket giymek zorunda kalmıştım ama bacaklarım üşümüyordu en azından.
Asansör durduğunda Eva'nın tarif ettiği gibi koridordan sağa dönüp kapılara baktım. Dördüncü kapı olan, üstünde stajer yazan kapıya bakıp sırıttım ve heyecanımı gidermeye çalışarak birkaç saniye bekledin. Sonunda cesaretimi toplayıp kapıyı çaldığımda cevap beklemeden kapıyı açtım.
Harry şaşkınca kapıdaki bedenime bakakaldı. Geniş yuvarlak masanın önünde ayakta duruyordu. Önünde çizimler ve dosyalar vardı. Geniş odada iki çalışma masası ve ortada Harry'nin yanında durduğu yuvarlak bir masa vardı. Karşılıklı duran çalışmasında biri daha vardı. Harry yaşlarında duran çocuk da bana bakıyordu.
"Hestia?" Harry şaşkınca bana bakmaya devam ederken sırıttım ve ona doğru ilerledim. Elimdeki çiçeklere ve bana bakarken gülümsedi.
"Sürpriz." Dememle gülümsemesi genişledi. Ayçiçeklerini ona uzattığımda sırıtarak vazodan tuttu ve sırıtarak çiçekeleri inceledi.
"Senin için. Ofisine yakışır diye düşündüm."
"Çok güzeller. Teşekkür ederim bebeğim." Vazoyu özenle masasına koyup bana doğru döndü ve ellerini belime koyarak bana sarıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hestia//h.s
FanfictionBilinmeyen Numara: selam Harry Bilinmeyen Numara: hayatımıza hoş geldin