Elimi korkudan ve heyecandan hızlanan kalbime götürdüğümde elimin altında çıplak tenimi ve danteli hissetmemle dondum.
Üstümde kıyafet yoktu. Sadece iç çamaşırlarım vardı.
Karşımda Harry vardı.
Üstümde iç çamaşırlarım.
Harry.
Bana.
Bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Hestia kızımız ❤️🔥)
Üstümdeki siyah sütyen sorun değildi ama altımdaki takım olak külodu danteldi ve çok az alanı kapatıyordu. Ayrıca sadece danteldi. Tenim gözüküyor muydu bilmiyordum ama donup kalmıştım.
Daha kötüsü ise Harry bana gözlerini ayırmadan bakıyordu. Elinde yapıştırcı vardı, üzerinde neredeyse bitmek üzere olan maket olan masanın önünde duruyordu. Altındaki siyah kotu ve üstüne giyindiği beyaz baskılı tişörtle çok yakışıklı gözüküyordu.
Ayrıca gözlerinde gözlük vardı.
Gözlükle daha da seksi olan suratını bana sabitlemişti. Gözleri göğüslerimden karnıma oradan daha aşağı inip yutkunduğunda kendimi camdan atmak istedim.
Lenora neredeydi?
"Ş-şey b-ben senin bu-burada olduğunu bilmiyordum. L-leni nerey- nerede?" Aferin bana cidden, cümle bile kuramamıştım. Harry elindeki yapıştırıcıyı masaya bıraktığında bir adım geri attım. Odama kaçmam lazımdı.
Çok garipti.
"Markete gitti." Dedi erkeksi sesiyle. Ama konuşurken yüzüme bakmıyordu.
Bayılacaktım.
Ellerimi utangaçca önümde birleştirip geriye doğru bir adım daha attım.
"Ben üstümü giyineyim o zaman. Pardon." Dedim neredeyse fısıldayarak.
"Giyin." Dedi sadece. Hızla arkamı döndüğümde popomu hiç kapatmayan külodumu görmemesi için koşacaktım ki ayağım koltuğun kenarına çarpmıştı.
İki hafta önce sakatladığım ayağım olduğundan inleyip ayağımı hızla tuttum ve bileğime baktım. O an Harry hemen yanımda bitti ve önümde eğilip benden önce bileğime dokundu.
"Bir şey oldu mu? Nereni vurdun?" Gözleri bileğimde ve ayağımda dolanırken acıyı sadece parmak uçlarımda hissettiğimde rahatladım.
"Ayağımı vurdum ama parmaklarım acıdı sadece. Bir şey yok galiba." Dediğimde dizleri üstüne çökmüş bir şekilde kafasını yukarı kaldırıp gözlerime baktı.
