Hestia//h.s

32

Polly: Hestia

Hestia: kızım karşındayım neden mesaj atıyorsun

Polly: çaktırma sana yazdığımı

Polly: bir şey söyleyeceğim

Hestia: ne oldu

Polly: Harry sana neden öyle bakıyor?

Polly: ve sen neden kızarıyorsun?

Polly: bak haddim değil gerçekten ama arkadaşımsın ve

Polly: dost koruma saçmalıkları işte

Polly: aranızda bir şey mi var

Hestia: Polly

Hestia: tuvalete gidelim benimle gel

"Ben lavaboya gidiyorum." Dedim oturduğum çimenden kalkarak. Lenora bana bakarak şirince kafasını salladı.

"Ben de geliyorum." Polly ayağa kalkıp yanıma gelirken yutkundum. Arkamı dönmeden Harry bana bir bakış attı.

Kampüste toplanmış oturuyorduk yine, farklı bir şey yoktu. Harry bana bakmıştı evet ama öyle uzun bir bakışma yaşamamıştık. Dikkat ediyordu zaten. O benden de dikkatliydi.

Binanın içine girmemizle Polly köşedeki boş koltuklara yöneldi ve oturdu. Yanına ilerleyip sakince oturduğumda bana kaşlarını çatarak bakıyordu.

"Seni dinliyorum?" Sesi düzdü. Her zamanki ifadesizliği vardı.

"Sana güveniyorum. Biliyorsun değil mi?" Dememle bakışlarındaki yumuşamayı gördüm. Başını aşağı yukarı salladı.

"Yalan söyleyebilirim, bunu cidden yapabilirim ama çok yoruldum. İki senedir zaten en yakın arkadaşım yalan söylüyorum. Herkese, hatta kendime bile." Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim.

"Ben Harry'i seviyorum." Dememle Polly kaşlarını yukarı kaldırdı. İlk defa onu bu kadar şaşkın görmüştüm.

"Ben en fazla birbirinizi becerdiğinizi falan düşünmüştüm. Onu sevdiğini- iki sene mi dedin sen?" Gözleri kısılırken kafamı salladım.

"Evet. İki senedir Harry'i seviyorum. Ona anonim olarak yazdım hatta. Ama o öğrendi. Yani bayağı oluyor bu olay yaşanalı. İki ay falan. Ondan hoşlandığımı öğrendiğinde ilk önce birbirimizden uzak kaldık ama şey- kalamadık. Lenora için onu uzaktan iki sene sevdim ama her geçen gün daha da kötü oluyordum. Her gün bu hislerin geçici olduğuna  kendimi ikna etmeye çalıştım ama olmadı. Sonra Harry uzak durmasını istediğim halde durmadı." Olayları özet şeklinde anlatırken Polly beni dikkatle dinliyordu.

"Sana öyle bir bakıyor ki sanki sürekli seks yapıyorsunuz da üstüne atlamak istiyor gibi. Aslında hep bakıyordu ama son günlerde daha yoğun bakışları. O da seni seviyor." Demesiyle kalbim tekledi.

"Hoşlanıyor. Sevmiyor." Dedim kafamı eğerek. Beni sevmediğini biliyordum. Benden hoşlandığını bile söylemesi bana yetmişti zaten.

"Bak şu sevgi, aşk boklarından anlamam ama tek arzuladığı senmişsin gibi bakıyor. Seks yaptınız mı siz?" Pat diye sormasına tabi ki şaşırmamıştım.

"Hayır. Yapmadık. Ama şey-" Utanmam saçmaydı ama Polly'nin edepsiz yorumları olacaktı. Biliyordum.

"Birkaç kez yakınlaştık." Dedim üstü kapalı.

"Çocuk musun? Düzgün söyle şunu. Seni parmakladı mı? Oral mı? Ana-"

Demiştim.

Polly de sınır yoktu.