24

218 19 39
                                    

"Pelerinime basma!" Niall'a omuz atıp kırmızı uzun pelerinimi elimde topladım ve tacımı düzelttim.

Niall önümde olan Lenora'nın siyah deriyle kaplı kıçına bakmakla meşgul olduğu için beni duymamıştı bile.

Cadılar Bayramı gelmişti ve Louis gerçekten de büyük bir parti veriyordu. Ev o kadar süslenmişti ki her yerinde farklı bir ayrıntı vardı. Evin bahçesinin girişinde olan büyük balkabağının içinden geçtiğimizde ön bahçede bile bir sürü insanın olduğunu fark ettim. Evin içini ve arka bahçeyi düşünemiyordum.

Her yerden ışıklar yanıyor, evin girişinden iskeletler asılı duruyordu. Kırmızı pelerinimi serbest bırakıp topuklu çizmelerim üzerinde ilerlemeye devam ettim.

Scartlet Witch olmuştum. Marvel filmlerini çok severdim ve Wanda özellikle sevdiğim bir karakterdi. Zaten en son filmin etkisinden çıkamamışken ona özel bir kostüm hazırlamıştım. Biraz değiştirerek seksileştirmiştim tabii.

Hatta Wanda'nın saçları gibi turuncu bir peruk bile takmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hatta Wanda'nın saçları gibi turuncu bir peruk bile takmıştım. Cadılar Bayramını fazla ciddiye alan kısımdık sanırım. Lenora da benim gibi Marvel hayranı olduğundan Black Widow kostümü giyinmişti. Siyah deri tulumu bedenini sarıyordu, bacaklarına sarılı olan kayışlarda sahte bir silahı bile vardı. O da benim gibi kızıl kısa bir peruk takmıştı. Natasha'nın saçları gibi. İki Marvel kızı olmuştuk yani. Niall da şansa bakın ki, Captain America olmuştu. Bize uyumlu olmak için bir taraflarını yırtınca kıramamıştık.

"Avengers'ın evimde ne işi var?" Paul üstündeki takım elbisesiyle bizi süzdüğünde sırıttım. Gerçekten Mr. Smith olmuştu sanırım.

"Hassiktir." Paul küfür ederek arkamıza doğru baktığında Mrs. Smith kılığında derin yırtmaçlı elbisesiyle içeri giren Polly'i gördüm. Açık kalan bacağında silah için bir kayış vardı. Aşırı seksi gözüküyordu. Bizim yanımıza doğru geldiğinde Paul ona ağzı açık bakmaktan başka bir şey yapamadı. Biz selamlaşıp, birbirimizi övmüştük bile.

"Bu güzellik şaka mı?" Arkamda duyduğum sesle dönüp çığlık atmıştım. Yeşil yüzlü bir Louis beklemiyordum.

The Mask olmuştu. Üstündeki sarı takım elbisesine bakıp güldüm.

"Şöyle sırıtma, korktum." Dedim makyajdan dolayı daha geniş gözüken ağzına bakarak. Şapkasını tutup çıkardı ve daha da geniş sırıttı.

"Scarlet Witch ha? Kızıl da yakışmış. Ama çizmelerini beğenmedim. Deve gibisin." Dedi yüksek çizmelerimi gösterip. Ona dil çıkardım. Şu an ondan uzun olduğum için kıskanıyordu.

Ellerimize aldığımız içkilerle herkes sohbete tutulduğunda sonunda Alissa da gelebilmişti. Kırmızı saçlarını görmemle hemen Ariel olduğunu anlamıştım. Göğüslerindeki deniz kabuklu büstiyeri ve altındaki yeşil simli eteğiyle gerçekten tam bir deniz kızı gibi harika gözüküyordu. Üç kız da kızıl olduğumuz için yan yana durup, dikkat çekiyorduk.

Hestia//h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin