16

424 35 21
                                    

Bir saat içinde asla yaşamayacağım şeyler yaşadığım için yorulmuştum ama bunu yanımda oturan adama belli etmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir saat içinde asla yaşamayacağım şeyler yaşadığım için yorulmuştum ama bunu yanımda oturan adama belli etmedim.

Yan yana oturmuş, ayaklarımızı kumsala uzatmıştık.

Gözlerini benden çekmiyordu ve ciddi anlamda utanıyordum.

"Aşk, çok tuhaf kavram. Birbirimizi tanımıyoruz ama deli gibi seviyoruz. Ve yine tuhaf olan şu: İkimiz de birbirimize ilk görüşte aşık olduk, farklı zamanlarda."

"Öyle," dedi başını sallayarak.

"Seni ilk gördüğümde yanına gelseydim yine de her şey aynı olur muydu acaba?"

"Bilmem. Kim bilir? Böyle olması daha doğruymuş demek ki. Hem çok farklı şeyler hissettik böylece. Sadece aşk değil. Acı, heyecan, korku, tutku... Bir sürü şey işte."

Gülümsedi bu halime. Devamını getirememiştim.

"Sanalda daha kolay oluyor ya. Devamına random atardım ne güzel."

"Olsun. Seninle olmanın her hali güzel."

"Düşüreceksin bak sen beni."

"Hmm, demek öyle. İzin vermem hem ben düşmene."

"Verme," dedim. Başımı omzuna koydum, başını başıma yasladı.

"Sevgili mi olduk biz şimdi?"

"Galiba." İkimiz de güldük.

"Dünyanın en tuhaf çifti sayılırız o zaman."

"Kesinlikle."

Güneş ufukta, ufuk ayaklarımızın ucundaydı. Batıyordu güneş. Çoğu kişinin sahip olmak istediği andaydık şu an.

Sahil. Deniz. Rüzgar. Güneş. Gün batımı. Aşk. Çokça aşk.

İkimiz de bir süre sustuk. Dibine kadar yaşadık anı.

Derine kadar indik.

Denizler.

Ve derinler.

İkisi de büyülüyordu beni.

"Söylesene," dedi. Başını kaldırmadan. "Neden o kişinin sen olduğunu söylemedin? Neden gittin, ben geri döndüğümde neden yoktun?"

Başımı çektim omzundan.

İşte, beklenen an. Korktuğum an. İstemesem de her şey daha fazla ilerlemeden yaşanılması gereken o an.

Burukça gülümsedim. "Sana ya sandığın gibi değilse demiştim ya. Ya sandığın gibi değilse?.."

Önce omuzlarıma dökülen mavi saçlara sonra onun gözlerine baktım. "Saçlarına aşık olduğun bu kızın saçları ona ait değil Batın."

Bakışları donuklaştı. Gözleri saçlarımda takılı kaldı. Ellerimi yavaşça peruğa götürdüm. Onu başımdan çıkaracakken kolumu tuttu. "Yapma."
"Bunu yapmana gerek yok. Dokunma saçlarına."

Bir Kansere Ölmem | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin