Onunla 8. gün
Elinde iki çiçek demetiyle girdi içeri. Birini anneme birini bana uzattı. Anne ve babam sırıtarak kaşları havada bana bakarlarken utandığım için kaçırdım bakışlarımı. Ne yapsam da onu gelmemesi konusunda ikna edememiştim.
Gelmişti. Ve ailem onu çok sevmişti.
Anneme yemek servisinde yardım ederken babamla futbolun derinine inmiş, kendilerini kaybetmişlerdi.
Sevdirmişti kendini. İkisi de bana gururla bakıyordu.
Çok mutlu olmuşlardı çünkü ilk defa beni böylesine mutlu eden biri vardı hayatımda.
Ona evimi gezdirdim. Odamı gösterdim, kendi dünyamın içine aldım ve onu tahta çıkardım, tacı kendisine verdim.
Şimdiye kadar yaşadığımız her anı videoya çektiğimiz gibi onun odamı gezdiği anları da çektim.
Gitme vakti geldiğinde ailemle vedalaştı, onu kapıya kadar uğurladım.
Nasıl yapmıştı bilmiyorum ama yarın dışarı çıkabilme izni almıştı annemden.
"Yarın ne yapalım?"
"Bisiklet sürelim," dedim, cümlemi devam ettirdim.
"Sen sür ama... Ben düşerim."
Gülümsedi, aslında gözlerindeki hüznü görmüştüm.
"Bana uyar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kansere Ölmem | Texting
Fiksi Remaja"Ah sevgilim, ağlarken bile gülümsüyorsun ve savaşı bu gülümsemeyle kaybedebileceğini mi sanıyorsun?.." - Şimdi bana ölmeden önce yapılacaklar listesi yapın derseniz birkaç şey eklerim belki. Hatta gördüğüm hayatlardan, izlediğim videolardan böyle y...