28

303 22 1
                                    

Alec Benjamin - If We Have Each Other

"Hadi Destan ya," diyerek ısrarına devam eden Jale'ye karşı elimi alnıma yapıştırmamak için zor duruyordum.

"Arkadaşım," dedim tane tane anlatmaya hazırlanırken. "Siz gidin binin, ben test çözeceğim."

"Ya zaten test çözmeye geldik," diye ısrar etti. "Sonra da çözersin, hadi gel binelim işte."

"Daha önce ata binmedim," dedim. Bu da bir bahaneydi ve bence mantıklı, geri çevirilemez bir bahaneydi. "Nasıl yapıldığıyla ilgili falan bir şeyler öğrenmem gerekiyor. Uzun işler yani, siz biner gelirsiniz."

"Biz de bilmiyoruz ki," dedi. "Hadi be Destan."

Derince bir nefes bırakırken "Tamam dedin!" deyip kolumdan kavradığı gibi ahırlara doğru sürüklemeye başladı.

"Hayır, demedim!" desem de işe yaramadı. "Bıraksana gelmeyeceğim. Binemiyorum diyorum."

"Öğrenirsin!" dedi koşar adım ahırlara ilerlerken.

Nefesimi sıkıntılı bir şekilde dışarıya üflediğim sıra atların yanına gelmiştik.

Ortadaki atlara biniş yerinde bir adam ve Feza yan yana duruyordu. İkisi de binici kıyafetlerini giymişti. Adam muhtemelen nasıl ata binilmesi gerektiğini anlatıyordu. Çitlerin arkasında onu dinleyenlerin arasına karışmamızı sağladı Jale. Ardından dinlemeye başladık.

Çok bir süre geçmeden de "Şimdi ilk denemek isteyeni alalım," dedi. Çıkacak kişiyi beklerken çoğu kişi binmek istediğini söylüyordu. İçlerinden biri seçildiğinde ata bindirilmesini izledim. Arkalarda olduğum için uzaklaşırssm muhtemelen fark edilmeyecektim. Bu yönü kullanıp ağaçlık bir alana ilerledim. Sonunda da bir ağacın altındaki mindere oturup ileridekileri izlemeye başladım dizlerimi kendime çektikten sonra.

Birileri biniyordu bu sırada. Feza da onlara yardım ediyordu.

Onun at biniciliği vardı. Yüksek ihtimal bu yüzden yardım etmek için oradaydı.

Bir ara ata binmek için bekleyenlerin arasına baktı. Gözleri birini aradı ama bulamayınca yüzü düştü ve önüne döndü adamın ona seslenmesi ile. Birinin daha binmesine yardım ettikten sonra eğitmene bir şeyler söyleyip alandan çıktı. Etrafı izlemeye devam ettim. Yanıma aldığım telefonuma baktım. İnternetimi açtığımda birkaç bildirim düştü ekrana. Annemden gelenleri açtım.

İnci Yüksel: Hangi cehennemdesin?

İnci Yüksel: Eve giremiyorum anahtarım yok

İnci Yüksel: Nerelerde sürtüyorsan derhal eve geliyorsun

İnci Yüksel: Bir gün oldu neredesin sen?!

İnci Yüksel: İçkim yok, gelirken al

Nefesimi seslice dışarıya verirken biri aramaya başladı.

Feza arıyor...

Kaşlarım çatılırken aramayı reddettim. Bir kere daha aradığında reddettim ve telefonu uçak moduna alıp bir müzik açtım.

Telefonu kucağıma bırakıp etrafı izlemeye devam ederken "Sonunda buldum seni," diyen Feza'yı duydum.

"Neden açmıyorsun telefonunu?" dedi dikilirken.

"İletişim kurmak istemediğim için," dedim. "Yalnız kalmak için geldim," diye devam ettim. Yalnız kalmak ve kibarca gitmesini istediğimi belirttiğimi düşünüyordum.

"Sessizce dururum ben de," deyip çimlerin üzerine oturdu.

"Yanımda biri varken yalnız olamam," dedim. "Git."

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin