3

221 20 1
                                    

Elimin üstündeki serumun bağlı olduğu plastik şişeden damlayan sıvıyı izliyordum yaklaşık yarım saattir.

Odada yalnızdım.

Her zamanki gibi.

En son kriz geçirdiğimi hatırlıyordum. Sonrası bende kopuktu.

Tek hatırladığım Alparslandı. Onun kolları arasında oluşum, kendimi güvende hissedişim.

O sıra kapı açıldı ve içeriye elinde bir poşet ile Alparslan girdi. "Uyanmışsın," dedi odaya girdiği gibi gözleri beni bulurken.

"Hıhım," dedim mırıldanarak.

"Nasıl hissediyorsun kendini?" dedi.

Başım ağrıyordu. Boğazım acıyordu. Bedenim çok ağrılıydı. Sanki üstümden koca bir tır geçmişti.

"Her yerim ağrıyor," dedim.

"Normal," dedi. "Sinir krizi geçirdin."

Nedeni aklıma gelip duruyor ve sinirlerimi daha da bozuyordu.

"Eğer istersen diye birkaç şey aldım, umarım mercimek çorbası seviyorsundur." dedi. "Sevmiyorsan gidip istediğin türden alabilirim."

"Severim," dedim.

"Güzel," dedi ve başucuma ilerleyip poşeti bıraktı masaya. "Şimdi yemek ister misin? Karnın aç mı?"

"Canım hiçbir şey istemiyor." dedim.

"Ama yemelisin." dedi. "Bir şeyler yiyip enerji kazanmalısın. Hadi gel ben sana destek olayım."

Yanıma yaklaşıp elini uzattı. Eldivenlerim o ara geldi aklıma. "Eldivenlerim nerede?"

"Serumu takmak için çıkardılar," dedi.

Başımı salladım. Sonra bana uzattığı elini fark ettim. Bunun farkına varıp toparlandı ve kolunu uzattı. "Buradan destek alabilirsin." dedi.

Koluna tutunup çok ağırlığımı vermeden doğruldum ve sırtımı yatağın başlığına yasladım. Tekerlekli yemek masasını önüme çekti ve başucuma koyduğu poşeti aldı.

Masaya koyduğunda özenle çıkardı içinden küçük karton kaseyi. Sonra kapağı açıp yanındaki pakette sarılı olan ekmeği küçük küçük doğramaya başladı çorbanın içine.

Kaşığı eline alırken duraksadı. "Sen yemek istersen vereyim ama gücün henüz yerine gelmedi. Ben yedirebilirim."

Başımı salladım. Elimi kaldıracak halim yoktu.

Çorbaya daldırdığı kaşığı ağzıma doğru uzattığında gözlerine çıkardım gözlerimi ve dudaklarımı araladım başımı eğerek.

İlk kaşığı alıp ağzımdakini yuttuktan sonra aklımdaki soruyu sordum.

"Beni buraya kim getirdi?"

"Ben," dedi tekrar bir kaşık doldururken. "Diğerleri dükkandan ayrılamıyordu. Oraları toparlamak gerekti."

Elim alnıma gitti. "Çok dağıttım değil mi ortalığı?"

"Şuan bunu konuşmak istediğinden emin değilim." dedi. Bir kaşık daha uzattı. "İyileşmen önceliğim, o anları hatırlaman değil."

Sonra bir kaşık daha verdi. Böyle böyle sessiz bir şekilde bitirdim çorbayı.

"Ne zaman çıkabilirmişim?" dedim o poşeti çöpe atarken.

"Serumun bitince dediler," dedi. Sonra tekrar yanıma gelip seruma baktı. "Bitmek üzere, haber vereyim hemşireye."

Başımı salladım. O odadan çıkarken ben de arkama yaslandım.

***

Şuan evimin önündeydik. Alparslan benimle konuşmuş bu geceyi tek başıma geçirmemem gerektiğini söylemişti. Bir kriz daha gelebilirmiş ve o an yanımda biri olmalıymış. Öyle söylemişti.

Eve girerken bana yardımcı olmuştu. Beni odama bırakıp üstümü değiştirmemi beklemişti. O dışarıda beklerken bir süre ne olduğunu sorgulama fırsatım olmuştu.

Kısa sürede üstümü değiştirip odadan çıktığımda, "Aslına bakarsan ben tek başıma kalabiliri-" derken Alparslan'ın olmadığını görmüştüm. Ev sessizdi.

O sıra kapı zili çaldı. Yürüyüp kapıyı açtım ve karşımda elindeki poşetle Alparslan'ı buldum.

"Karşıdaki marketten birkaç bir şey aldım," dedi ayakkabılarını çıkarırken.

Geçmesi için alan bıraktım ona. O içeri girerken kapıyı kapattım.

Mutfağa geçtik birlikte ve o poşettekileri tezgaha çıkarırken onu izledim. "Sen biraz dinlen istersen," dedi. "Hadi odana."

"Kovuyor musun beni?" dedim alayla. "Üstelik benim evimde."

"Şuan benim hastamsın," dedi. "Ve ben ne dersem onu yapmalısın. Odana dediysem odana Destan, lütfen hadi."

"Burada otursam?" dedim. Başını iki yana salladı. "Valla ses çıkarmam." Yine başını iki yana salladı.

Oflayarak arkamı döndüm ve odama geçtim. Yatağa girerken yorganı üstüme çektim.

Aradan geçen bir saatte telefonum ile ilgilendim. Yataktan çıkmadım. Alparslan bana seslenip beni kontrol etti sürekli.

O an çok değişik hissettim. Ben babam öldükten sonra ilk defa yalnız değildim.

Birinin yanımda olması bana iyi gelmişti.

***

hasta kıza bakan erkek sahnesi >>>>>

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin