10

235 21 4
                                    

NF - Remember This

Dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde koridorun duvarına yasladım sırtımı. Açık kapıdan doğrudan duşakabinin içinde hâlâ yatmakta olan adama bakıyordu gözlerim. Bir dirseğimi dizlerime yaslayıp saçlarımı karıştırdım.

Annemin pisliği yine başıma iş açacaktı. Onu barlardan topladığım olmuştu. Karıştığı kavgaların sonunda karakoldan aldığım olmuştu. O benim annemdi ama sanki ben onun annesiymişim gibi bir kişiliğe bürünmüştü babam öldükten sonra.

Adam nefes almıyordu. Parmak izimin üstünde kalmaması için dokunmamıştım ama nefes almadığını biliyordum.

Polise haber vermiştim ve gelmelerini bekliyordum.

Tam olarak yarım saattir bir ceset ile aynı evdeydim. Şaka gibiydi. Evde bir ölü vardı ve ben onu izliyordum.

Kapı çaldı o sıra. Oturduğum yerden destek alarak kalktım ve kapıya ilerledim. Kanadı araladığımda karşımda annemi buldum. Elindeki içki şişesi ile duruyordu karşımda. Yanımdan geçip içeriye girdiğinde hayretle ona döndüm.

"Adam öldürdün!" dedim ona. "Nasıl bu kadar rahat olabilirsin?!"

Gayet rahat bir tavırla döndü bana. "Dokundun mu?" dedi gülerken. "Sen ellerinin kirleneceğini düşünüp dokunmamışsındır da şimdi." diye devam etti alayla. Sonra elindeki şişeyi kaldırıp bir yudum aldı.

"Seni dinlemeyeceğim!" dedim. "Polisleri çağırdım, geliyorlar."

Kaşları havalandı. "Aradın mı?" dedi gülerken. "Geliyorlar ha?"

Gözlerine baktım. Bir yudum daha alırken geriye doğru sendeledi.

"İçeri girmeyeceğim Destan," dedi. "Benden kurtulamayacaksın."

O ara yine kapı çaldı. İlerleyip kapıyı açacağım sıra elindeki şişeyi duvara çarptı. Şişe tuzla buz olurken bana doğru ilerledi. Elindeki kırık tarafı ellerime doğru götürüp çizmeye kalkıştı. Bedenimi geri çekmeye çalışırken kurtulamıyordum ondan.

"Ne yapıyorsun?!" dedim. Ama duymadı. Şişenin ellerimi kesişini hissettim. Daha da çekmeye çalıştım ellerimi. Canım acırken ellerimi çizdiği gibi kan akmaya başladı. Ardından kendi ellerine de birkaç çizik atıp kanattı.

Sonra şişeyi yere atıp kapıya gitti. Açtığı gibi titrek sesiyle konuştu kapıdaki polislere. "Girin!" dedi. "Adam banyoda, katil içeride."

Hayret içinde kalırken dehşetle ellerime baktım. Kanamaya başlamışlardı ve kırmızı bir sıvı ile boyanıyorlardı. Yere birkaç damla bile düşmüştü.

Kapıya çevirdim başımı. Polislerin iki tanesi lavaboya girdi ve adamın başına geçti. İkisi de gelip kelepçeyi bileklerime geçirişi ne ara oldu bilmiyordum.

Yalnızca bağırdım ellerimin de acısı ile. "Ben yapmadım!" dedim. "Yemin ederim ben yapmadım!"

"Karakolda anlatırsın bunları!" dedi sert sesiyle polisin biri.

Anneme son bir bakışım vardı. Son bir kez göz göze geldik gitmeden evvel.

Bütün kırgınlıklarımı doldurdum o bakışa. Öylece baktı bana. Oysa o anneydi. Kol kanat germeliydi.

Germedi.

Babam öldüğünden beri yaptığı gibi kılını dahi kıpırdatmadı yine benim için.

***

Bileklerimdeki soğuk kelepçeyi ellerimin her hareketinde hissederken etrafıma bakındım. Nezarete atılmıştım.

Adamı otopsi için almışlardı inceleme yapmak için.

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin