17

257 20 21
                                    

Yazar

Tahmini iki sene önce

"Of dönemin sonuna geldik neden ödev veriyorlar ya," diye yakınan Çise'ye güldüm.

"Feza nerede ya?" dediğinde ise kalbim hızlandı. Adı her geçtiğinde hızlanmak zorundaymış gibi. Çise sırıtarak imalı bir şekilde "Arasana bir," dediğinde ona baktım ters ters.

Telefonumu çıkarıp Feza'yı aradım. Kısa bir çalıştan sonra açıldı. Nefes nefeseydi. "Efendim?" dediğinde dilim tutuldu sanki.

"Neredesin diyecektik biz," diyebildiğimde "Bugün size katılamayacağım, baş belaları ile uğraşmam gerekiyor." dedi. Güldüm.

İlker bir şeyler yapmış olmalıydı.

"İlker, beklesene oğlum!" diye seslendiğinde yüzümü buruşturup güldüm.

"Tamam o zaman görüşürüz," dediğimde "Görüşürüz," dedi gülen sesiyle.

Telefonu kapatıp cebime attığımda Kardelen kollarını omuzlarımıza attı sertçe.

Ben, "Ah!" derken, Çise "Acıdı be kızım," dedi.

Kardelen gülüp umursamadı. "Eğlenelim biraz ya," dedi. "Ev okul arası git gel yapmaktan sıkılmadık mı?"

"Hayır," deyip kolunun altından çıktım. Omzumu sıvazlarken bir yandan da ona bakıyordum. Kolu boşluğa düşünce gülen yüzü soldu ve bana çevirdi başını.

"Of çok sıkıcısın ama," dedi. "İnek." diye devam etti gülerek.

Yüzümü buruşturmaktan geri durmadım.

"Ödevlerimiz var," dedi Çise. "Baya fazlalar onları yapmayı düşünüyoruz. Sen de gelirsin, eğleniriz." diye devam etti alayla.

Kardelen yüzünü buruşturdu. "Sonra yaparım bir şey olmaz." dedi.

O sıra Çise cebini yokladı. "Telefonum," dedi. "Almadım yanıma herhalde. Bir çaldırsanıza."

Telefonumu çıkarıp Çise'yi aradığımda telefonu çaldı ama sesi bize ulaşmadı.

"Sınıfta unuttum kesin," deyip elini alnına vurdu. "Geliyorum birazdan, siz yürüyün."

Biz başımızı sallarken o yavaş yavaş azalan insanların arasından okula girdi. "Benim de Hale Abla'ya bir şey söylemem gerekiyordu, sen git Destan biz Çiseyle sana yetişiriz." dedi Kardelen. Ona da başımı salladım ve geldiğimiz yolu geri gitmek üzere arkasını döndü.

Telefonumu cebime atıp eve doğru yürümeye başladım. Çok geçmeden köşeyi döneceğim sokağa gelirken koluma bir el dolandı. Ara ve çıkmaz bir sokağa çekildiğimde ufak bir çığlık firar etti dudaklarımın arasından.

Sırtım duvara yaslandığında elimi bir el kapatmıştı. Yüzüm biraz küçük olduğu için burnumu da beraberinde kapatmıştı büyük el.

Karşımda Orhan'ı bulduğumda kaşlarımı çattım. "Sonunda buluşabildik," dediğinde dizimi kaldırıp bacak arasına bir darbe bıraktım. O inleyerek iki büklüm geriye çekildiğinde ağzımdaki eli de beraberinde çekilmişti.

Sokaktan çıkmak için çıkışa yöneldiğimde arkadaşı Utku ile karşılaştım. Üstüme üstüme gelirken yanındaki boşluktan geçmeye çalıştım. Orhan, çabuk toparlanmış olmalıydı ki belime kollarını sardı. Geriye çekilirken çığlık attım. Sesim boş sokakta yankı yaptı ama kimse duymadı.

"Bırakın!" diye bağırdım. Orhan bir elini ağzıma kapattı. Elini ısırdım. "Bırak!" diye tekrar var gücümle bağırınca Utku elini kaldırıp sert bir tokat attı yanağıma. Başım sağıma düşerken sol yanağım sızlamıştı.

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin