7

238 17 7
                                    

Cem Adrian & Hande Mehan - Sevdim Seni Bir Kere

Günler birbirini kovalayıp dururken okul ve iş arasında mekik dokuyordum. Bunların arasında bir de dershane vardı ve yeni evime hiç gidememiş olmam da her şeyin tuzu biberi olmuştu. Emlakçı ile anlaşıp anahtarı aldıktan sonra sadece bir kere gidebilme şansı bulmuştum ve bir daha da o şansı elde edememiştim.

Şimdi son derse girmiştik ve üstüme üstüme bastıran uykuya karşı koyacak güç arıyordum. Ders edebiyatken de bundan bahsetmem, benim açımdan, gülünç oluyordu.

Herhalde bütün sınıf benim gibiydi ki, hocamız tahta kalemini alıp masaya vurdu. Uykuyu açan, değişik ama etkili o ses sınıfta yankılandığında gözlerim mecburen açılmıştı.

"Arkadaşlar dersi dinlemeyecekseniz neden okula geliyorsunuz?" dedi yüksek desibelli bir sesle.

Devamsızlık yüzünden?

Gökay, "Hocam-" derken hoca, "Tamam, toparlanın derse dönün." dedi. Sınıfta ufak bir uğultu baş gösterirken de anlatmaya devam etti.

Çok geçmeden ders bitti ve hazırlanmaya başladık.

"Destan," diyen İlker'in sesini duymamla çantamla ilgilenen ellerim duraksadı. Ona döndüm. "Müdür çıkışta seni, beni, Feza'yı ve Çise'yi odasına beklediğini söylemiş. Hazırsan gidelim."

Başımı salladım ve işimi bitirip çantamı omuzlarıma aldım.

İkimiz birlikte müdürün odasına çıktık ve kapının önünde Feza'yı sırtını duvara yaslamış, Çise'yi de ona karşı konuşurken bulduk.

"Çok büyük mallık ettik zamanında biz, hâlâ kızın yanına gidecek cesaretin varsa helal olsun sana," dedi. Feza başını kaldırmadan, "Biliyorum," diye mırıldandı. "Ama bir şans vermez mi sence?" dediğinde Çise ona hayretle baktı.

"Salak mısın, yoksa rol mü yapıyorsun?" dedi Çise. "Kıza yaptığımız ima o kadar iğrençti ki bunu hayatı boyunca unutmaz, unutamaz. Sadece Destan değil, kim olsa unutmaz."

"Pişm-" derken Çise onun üstüne yürüdü.

"Pişman olsak da geri dönebiliyor muyuz o anlara Feza?!" dedi.

"Bağırma," dedi Feza onu uyararak.

"Biz kime inandık ki zaten!" dedi Çise kendi kendine konuşur gibi. "Hemen buna inanacak kadar nasıl bu kadar gerizekalı olabildik?"

"Jeton yeni düşüyor galiba," diye seslendi İlker onlara doğru. "Yazık."

İkisi de başını bize çevirdiğinde Feza sırtını duvardan ayırdı. Kapıya doğru yürüdüm. Tıklayıp kanadı araladım ve içeri girdim.

Gökhan Hoca sırayla içeri giren bizi gördüğünde gözlüklerini çıkardı. "Gelin çocuklar," dedi.

En son Feza girip kapıyı ardından kapatınca Gökhan Hoca'nın işaret ettiği koltuklara oturduk.

"Çok vaktinizi almayacağım," diye başladı söze. "Dördünüz de nakille geldiniz, birbirinizi tanıyorsunuz. O yüzden ayrı ayrı çağırma gereği duymadım." Yerinde kıpırdandı. "Son denemelerde dördünüzü de ard arda görüyorum. Destan hanginiz?" dediğinde elimi kaldırdım biraz.

"Birkaç deneme hariç birinci geliyorsun Destan," dedi bana döndüğünde. "Tebrik ederim ve devamını dilerim."

Teşekkür edip hafifçe gülümsedim. "Çise," dedi Çise'ye dönerken. "Seni de tebrik ederim. Ve diğer delikanlılar." Onlara da tebessüm ettiğinde kendi aralarında anlaşır gibi bir halleri vardı.

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin