11

249 18 23
                                    

Melike Şahin - Kara Orman

"Destan!" diyen annemin sesiyle açtım gözlerimi. Kaşlarım çatılırken yerimde doğruldum. "Kalk!"

Gözlerimi ovuşturup ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtırken sabah sabah evde olmasını sorguluyordum. Normalde olmazdı çünkü.

Odamdan çıkıp lavaboya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp annemi buldum. Mutfağa girdiğimde tezgahın başında gördüm onu.

Bir şeyler atıştırıyordu. "Günaydın," dediğimde ağzına attığı kızarmış ekmeği çiğnerken bakışları üzerimde dolandı.

"Günaydın da," dedi. "Sen işe gitmiyor muydun bugün?"

Bugün pazardı. İşe gidecektim ama öğleden sonra.

Raftan bir kupa alırken "Öğleden sonra gideceğim," dedim.

"İyi," deyip önüne döndü.

Konuşmamız bu kadardı. Ben kahvemi yapıp mutfak masasına geçerken bu gece eve gelmeyeceğini söyleyip hazırlandı ve evden çıktı.

Saat 1'de başlıyordu mesaim. Gece yarısı 1'e kadar da orada olacaktım.

Kahvem bittikten sonra etrafı toparlamaya koyuldum. Ara ara saate bakarken neredeyse dört saatim vardı.

***

"Geliyorum," dedim hızla evden çıkarken. "Çıkıyorum şimd-" deyip kapıyı kapattığımda öylece kalakaldım.

Anahtar içeride kalmıştı.

"Ne oldu?" dedi Ayça.

"Anahtarı içeride unuttum," dedim. "Kapat sen, geleceğim ben."

'Tamam' deyip kapattığında otobüs kartımı çıkardım. Önceden gördüğüm kadarıyla kapı ile araya koydum ve aşağı doğru çektim. Birkaç kez aynı şeyi yaparken kartın kenarlarını biraz fazla zorlamış olmamdan sebep plastiği ayrılmaya başladı. Kartı çektiğim sıra sabırlar çeke çeke düşünmeye başladım. Ne yapabilirdim?

Çilingir çağırabilirdim ama daha geçen gün kavga etmiştik annemin ödemediği borçlar yüzünden. En kısa sürede onları hallettikten sonra da bir daha bir konuşmaya girmemiştik. Civarda başka da bir çilingirci yoktu.

Derin derin nefesler alırken aklıma gelen fikirle aşağı indim.

***

"Sen çık, ben de geliyorum. Selçuk Abi, Ferdi Bey'in çay istediğini söylemişti." diyen Ayça'ya başımı salladım.

Arka tarafa geçerken önlüğün cebinden telefonumu çıkardım. İnterneti açtığımda mesajlar ekrana doluştu.

***

12/A

Çiçek: Arkadaşlar Hüseyin Hoca gidiyormuş

Yasin: Şaka

Gökay: Lan niye

İlker: Hay abi maşallah dediğimiz 3 gün yaşamıyor ya

Gökay: Çenenin bağına İlker, bildin mi

İlker: Bildim bildim

Çiçek: İdareyle anlaşamamışlar

Gökay: Hoca baya iyi, ne diye anlaşamamışlar abi

Yasin: Lan adam okul yapıldığından beri derse giriyordu

Yasin: Kemik tayfadan adam, çok saçma

Çiçek: Yeni gelecek matematik hocası da Allah bilir nasıl

Yasin: Tarih falan da değil anasını satayım matematik lan

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin