ALPARSLAN

186 13 6
                                    

Bazı anlar gelirdi ve insan ne yapacağını şaşırırdı. Hele de en sevdiği insana ait bir şey ise karşılaştığı, daha da zor gelirdi insana.

Şuan ben de aynı durumu yaşıyordum.

Evleneli bir ay oluyordu. İlk defa Destan'ın geçirdiği krizlerden birine tanık oluyordum. Sinir krizi geçirdiğinde yanındaydım ama bu krizin nasıl atlatıldığını bilmiyordum.

Karşımdaki kadının gözleri şuan sevdiği adamı bile göremeyecek haldeydi. Etraftaki her şeyi yıkıp döküyordu ve ben müsaade etmedikçe daha da büyüyordu öfkesi.

Tek bir isteği vardı. Lavaboya gidip ellerini yıkamak.

Ama buna her seferinde izin verdiğimde de bu şeyden kurtulamadığını görmüştüm. Bu sefer izin vermeyecektim, birlikte atlatacaktık bu krizi. Ben emindim ki bunun devamında attığımız ilk adım olan bu an, bizim işimize fazlasıyla yarayacaktı.

"Destan," dedim ona seslenerek. "Bana bakar mısın?"

Bakmıyordu. Eline ne geçerse yere atıyordu.

"Anlamıyorsun!" dedi bağırarak. "Hiçbiriniz anlamıyorsunuz! Bu şeyi hiçbiriniz bilmiyorsunuz!"

"Destan," dedim ne yapacağımı bilemeyerek.

"Çekil önümden!" dedi. "Sadece lavaboya gideceğim Alparslan, çık şuradan!"

"İzin vermiyorum Destan!" dedim. "Sevgilim lütfen kendine gel. Ellerin tertemiz."

"Değil işte!" dedi. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu. Derisini çekiştirerek sildi hepsini. "Değil! Anlamıyorsun!"

Elleri yüzüne kapandı. Ona doğru adımladım dikkatlice. "Destan hadi salona geçelim ve sakince konuşalım." dedim sakin bir sesle.

Gözlerim dolmak için yer arıyordu ve şimdi güçlü durmazsam bir daha duramazdım.

"Hayır!" dedi sinirle. "Önümden çekil Alparslan," Göğsü inip kalkıyordu aldığı hızlı nefeslerden sebep. "Sana zarar vermek istemiyorum."

"Vermeyeceksin," dedim. "Sen bana zarar veremezsin Destan. Yanına geliyorum. Tamam mı?"

"Gelme!" dedi. "Ben kirliyim. Ellerim kirli. Lavaboya gitmek istiyorum Alparslan, lütfen."

"Değilsin!" dedim. "Dışarıdaki herkesten temizsin sen Destan."

"Değilim!" dedi. Başını iki yana sallıyordu. Sanki şoka girmiş gibiydi. "Değilim, değilim, değilim. Ben temiz değilim!"

Hızlıca ona adımlayıp kollarımın arasına aldım. Gözlerim dolarken saçlarını okşadım sevdiğim kadının. Başının üstüne bir öpücük bıraktım. Şiddetle ağlamaya devam etti, bense onu sakinleştirmeye.

"Alparslan," dedi ağzından hıçkırıklar çıkarken. "Bırak beni. Lavaboya gideyim. Sadece ellerimi yıkayacağım. Lütfen."

"Hayır," dedim kararlılıkla. Kollarımı sıkılaştırıp onu zapt etmeye çalıştım.

"Alparslan bırak!" dedi bağırarak. "Gideceğim. Sana zarar vereceğim yoksa. Bırak beni. Annem olmak istemiyorum. Yapma Alparslan."

Gözlerimi sıkıca kapattım. Şuan her şeyi yapabilecek düşüncedeydi. Buna engel olmam gerekiyordu. Onu durdurmam gerekiyordu.

"Destan," dedim. "Güzelim, birtanem, canımın içi. Ne olur sakinleş. Bak ben buradayım. Birlikte aşacağız bunu. Ben buradayım. Sen buradasın. Temizsin. Kirli değilsin. Sen herkesten temizsin."

"Değilim," dedi inatla. "Beni seviyorsan bırak beni. Gideyim."

Kollarım gevşedi o an. Beni ittirdi, yanımdan hızlıca geçip gitti ve lavaboya girdi.

Derin bir nefes verdim.

Salona geçtim. Koltuğa oturduğumda ellerimin arasına aldım başımı. Ne yapacağımı düşünürken Destan girdi salona.

Başımı kaldırmadım. Yanıma oturdu. "Şuan çok utanıyorum," dedi. "Beni bu halde görmeni istemezdim. En kötü halimle. Dibi görmüş halimle."

Ona baktım. "Ben senin her haline tamamım Destan," dedim. "Bu aşılamayacak bir şey değil. Ben inanıyorum ki bunu aşacaksın. Hayata geri döneceksin." Derin bir nefes aldım. "Ben sadece o an engel olursam sonrasında daha iyi olursun belki diye düşünmüştüm."

"Aldığım ilaçlar hiçbir işe yaramıyor," dedi. "Sadece boş boş içtiğimi düşünüyorum. Hiç geçmeyecek gibi hissediyorum."

"Yanılıyorsun Destan," dedim bedenimi de ona döndürerek. "İşe yarıyor. Hatırlamıyor musun ellerin açık geziyorsun evimizde artık. Rahatlamaya başladın."

Gözleri inatla bana uğramıyordu. Yüzüme bakmıyordu. Uzanıp çenesine destek vererek bana bakmasını sağladım. Gözleri dolu doluydu. Kıyamadım. Kollarımın arasına aldım hızlıca. Başı göğsüme temas eder etmez ağlamaya başladı tekrar.

"Geçecek benim güzelim," dedim. "İnan bana geçecek. Ve ben her zaman senin yanında olacağım. Her adımında yanında olacağım."

İç çeke çeke ağlamaya devam etti.

Başının üstüne bir öpücük bıraktım. "İçin rahatlayana kadar ağlayabilirsin, buradan ayrılmak zorunda değilsin. Hiç gitmeyeceğim desen de olur, burası benim desen de başım gözüm üstüne. Sen ne diyorsan, ne yapıyorsan, ne istiyorsan ben de oradayım."

***

içinizden birisi bir ara şey demişti, alparslan'ın ağzından da okuyalım destan'ın kriz geçirdiği sırada içinde neler olduğunu, özel bölüm yazmak benim de aklımdaydı o sıralar ve işte bugüne kısmetmiş

destan kolay iyileşmedi, geçtiği aşamalar oldukça zordu ama başardı benim güçlü kızım

başka özel bölüm gelir mi bilmiyorum, onu zaman gösterir diyereeek gidiyorumdnxmxmxm

YANMIŞ İÇİNDEN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin