ALARA
Sessizce odamın kapısını açıp etrafa baktım aman şimdi Alper öküzü tepeme binerdi falan uğraşamazdım. Elimde ki ayakkabıları kapının önüne bırakarak sessizlikle işimi halletmeye çalıştım. Samet'in aklına uyup çıkmak pek oluru olan bir şey mi sorgulamak lazımdı.
Dün anneannem'den döndüğümden beri Samet dışında kimseyle konuşmamıştım. Zaten konuşacak halim yoktu. Kapıyı açarak kendimi dışarıya attım. Zaten benimle evinin arasında beş adım olan Samet çoktan çıkmış bekliyordu.
"Ne kadar hızlı geldin lan." Dediği şeyle kısa da olsa düşünerek. "Dalga mı geçiyorsun, ciddi misin?" Gülerek elini saçına attı.
"Beyin röntgeni lazım sana." Kaşlarımı hafif çatarak yalandan bir kızgınlıkla dil çıkarttım.
Konuyu değiştirerek, "Beni nereye götürüyorsun totosu güzel insan." Omuzlarını silkerek etrafına bakındı.
"Çömel buraya çekirdek getirdim çitleyek." Kahkaha atarak dediğini yaptım. "Ulan bi an çömel deyince. Küçükken olduğu gibi işicen sandım." Kusuyormuş gibi yapıp yanıma oturdu.
Çıkarttığı çekirdek paketinden bir avuç alarak önüme döndüm. Cebinden çıkarttığı poşeti önümüze koyarak kendine de avuç dolusu desem kendi avucuma hakaret olur. Kürek dolusu çekirdek aldı.
"Lan biliyon mu?" Heyecenla ona döndüm Selma teyze ile kapışırdı Samet'in dedikodusu. "Makbule teyzenin oğlu gizliden evlenmiş." Koca bir çuş çekip devam etmesi için işaret verdim. "Kızın ailesi yokmuş, eee makbuş ailesi olmayan kızı alamayız laf söz olur demiş Murat abide gitmiş evlenmiş kızla çıkmış karşısına. Derya benim helalim demiş." Elimi ağzıma kapatarak uzun bir şaşırma evresi yaşamıştım.
"Ulan ailesi yoksa ne olacak sanki anlamıyorum. Sevmişler sonuçta kız hele iyi birisi ise daha ne olsun. İyi mi lan kız." Samet dediklerimi onaylarken son cümleyle duraksadı. "Ne biliyim lan Murat abi ile son görüştüğümde Sevda ile ayrılmışlardı." Kaşlarımı çatarak ensesine şaplak attım.
"Gerizekalı her yerde söyleme şunu ablam evli ve mutlu." Başını salladı yine olumlayarak. "Ben bir şey mi dedim. Aradan kaç yıl geçmiş gitmiş ama en son dertleştiğimizde o zamandı." Omuz silktim.
"Tükür lan ağzındaki baklayı." Gözlerini belirginleştirmek suretiyle yüzüme baktı. "Çok fazla yakınız lan. Nasıl anladın başka bir şey olduğunu." Gözlerimi devirerek çekirdeği çitledim.
"Oğlum götümüzde ki bok bile beraber değiştirilmiş ben mi tanımıcam seni." Ben bu sözleri söylerken onun arkaya doğru korkarak baktığını fark ettim.
Arkamı dönmeme kalmadan üç köpeğin bize doğru koşması bir oldu. Hep de beni bulur bu beyinlerine koduklarım. "Elimi tut mal düşüceksin. Ayrıca bunları doğru söyle abin mi eğitti her bir bokluk yaptığımızda ortaya çıkıyorlar." Nefes nefese kurduğu cümlelerle onaylamaya kalmadan ilerdeki yüksek duvarın arkasına girdik.
"Sabaha kadar gitmezler bunlar yaa." Söylediğim şeyle bana baktı. "Aybars neniştem şuan işte değil evde çağıralım nolur yoksa korkudan salcam şuraya." Hafif bir gülümsemeyle karşılık verip.
"Hayır" dedim. Samet herkes gibi bu konuda çekimser değildi paldır küldür davranan biriydi. tabi bu sevgi kısa bir süre önce abim için rafa kalktığında Samette şakasını bırakmıştı.Şimdi ise tozlu raflardan sevgimin sahibi yaşamak için izin istiyordu. Düşüncelere uzun uzun dalmak isterdim lakin asla susmak diye bir eylemden haberi olmayan köpekler vardı.
"Ara lan ara ölcem şimdi burada." Samet'in cümlesiyle güldüm el mecbur arayacağız naparım yoksa.
Telefonumu cebimden çıkartarak Sevdiğim yazısının üstüne tıkladım çalmaya başlaması ile açılması bir oldu.
"Alo."
"Alaram bir şey mi oldu." Yapma be adam içim gidiyor lan.
"Şey seni rahatsız etmek istemezdim ama senden başka arayacak biri gelmedi aklıma." Yalan ulan, sesine aşığım ondan.
"Yaw bizi yine köpekler kovaladı ve biz yine o araya sıkıştık kaldık." Kısık gülme sesiyle tribal enfeksiyonum tepeme çıkarak.
"Ne gülüyon Aybars abi." Dediğim şeyle gülüşü kesilirken. "Geliyorum." Dedi ve yüzüme kapattı.
"Ne olmuş?" Yere oturup cebindeki çekirdekleri çitleyen Samet'e hayretle baktım.
"Geliyor, ya bune ya hani korkuyordun." Başını salladı ve çitlemeye devam etti.
"Biraz korkumu alıyor." Sabır dilenerek bende yanına oturup başımı omzuna koydum. Dev uykum vardı ama direnmeliydim.
Uyku sersemliği üzerime çökerken Samet'e bakıp. "Knk ben gidiyom." Dedim son sözüm buydu galiba çünkü gerisi bende yoktu.
Hellooooo
Bitttiiiiiii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Ruh (Yarı Texting) Bitti
ЧиклитDİKKAT! (Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi. İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın. Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.) "İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı. "Hayır...