Bugün fazla mutlu bir uykudan uyanamamıştım çünkü ağrım vardı.
Karnım o kadar çok ağrıyor ki gerçekten hüngür hüngür ağladım gece boyunca. Tuna'nın ısrarları üzerine doktora gidip iğne ve serum yaptırmıştım.
Lakin vücuduma giren metalla öbür tarafa bi gidip gelmiştim.
Samet'in gece boyunca yanımdan ayrılmamış olması ve sürekli olarak benimle dalga geçmesi dışında pek mutlu bir anım yoktu bu geceye dair.
"Nasılsın köpeksu." Gülümseyerek yan tarafıma baktım. "Biraz daha iyim, Tuna neden gelmedi hala." Gözlerini devirdi önüne döndü.
"İş ile ilgili önemli bir telefon aldı." Dedi hüzünle.
"Sana ne oldu şimdi." Kollarını önünde bağlayarak omuz silkti. "Sen yine yurtdışına gidiyorsun dimi?" Başımı iki yanıma salladım.
"Henüz değil yani şöyle eğer benim çizimim beğenilirse ödül alacağım ve sizde benimle geleceksiniz." Yüzünü buruşturup.
"Hi hi evet bizde para yetiştiriyoruz hatta biliyir musun geçen yiyim dedim belki, konuşturma şimdi beni." Hayretle yüzüne baktım.
"Ulan sövsene söv ulan bölme." Bana baktı söylediğim şeye kahkaha atıp.
"Bizde karıya kıza laf olmaz." Yapma yaww ebem laf olmazdı.
"Evet evet hayatı boyunca her anıma söven Samet dedi bunu." Cümlemin ardından kapı açıldığında dikkatimi oraya verdim.
Gelen kişileri umursamadan Samet'e döndüm. "Valla kardeşim kusura bakma ama bu bey efendiliğin bana sökmez." Sus işareti vererek bana sinirle baktı.
Gelen illaki bizimkilerdi ve abim ve Nur'un bunları duymasını istemiyordu. Sağ tarafıma doğru baktığımda.
Görüp görebileceğim en saçma manzarayı gördüm.
Mr.kang, abim, İsra, Nur, Ela ve Aybars. Bunun burada ne işi var ulan.
"Ah canım Alara, hastanede olduğunu duyduğum gibi koştum geldim." Kaşlarımı çattım Samet'e döndüm. "Ölüyor muyum lan?" Dedim bana baktı o da şaşkındı.
"Valla knk en son sadece karnın ağrıyordu." Dedi herkesin bizi duyduğunu biliyordum ama yinede gizli bir konuşma gibi sürdürdüm.
"Aga ben bekliyorum kocamı bana geliyor bütün sülale." Elimi anlıma vurdum.
"Mr.kang hoş geldiniz ne gerek vardı zahmet etmeseydiniz." Gülümseyerek bana doğru geldi.
"İstanbul'da yapılan bir davette idim ve emin ol zahmet olmadı." Kolumdan tutup kısa bir temasta bulunarak gülümsedi. Gülüşünü hiç silmedi desem daha doğru olurdu.
"Teşekkür ederim ziyaretiniz için." Dedim geri çekilerek. "Ben gideyim siz Türklerin bir sözü var hasta ziyareti kısa olur." Başımla onaylayıp kapıdan çıkışını izledim.
"Knk adama direk siktir git desen daha anlamlı olurdu." Dedi Samet'e döndüm. "Sen anladın mı konuşmaları." Dedim.
"Senin yanına geliriz diye Nur ile öğreniyorduk bir ara." Anlayışla salladım başımı.
"Nasılsın yine ağrıların başlamış." Kaşlarımı çattım Aybars ciddi miydi?
"Aslında hiç geçmediler ama neyse." Bu arada bu regl ağrısı değil bacımlar, çocukken kısa bir operasyondan sonra aralıklı olarak ağrı yaşıyordum.
Kapı arkasından gelen konuşma ile Tuna'nın sesini duydum. Ah canım kocam evimin drake geldi.
"Aman aman kim geliyorrrrr." Dedi Samet kulağıma doğru bağırarak.
"Kocam geliyor aşko da sen niye sevindin bu kadar." Omzuma vurup.
"Senin gibi bir baş belasını yalnızca o el altına alıyor güzelim." Oturur pozisyona gelip yastığı düzelttim.
"Siz neden sessiz duruyonuz." Dedim şaşkındım.
"Yok kuzum biz seni rahatsız etmemek için." Dedi İsra bacım."Yengecimmm sen beni hiç rahatsız eder misin?" Dedim yüzüme takındığım gülümsemeyle.
"Doktor dedimi bir şey sekiz yaşında olduğun bir ameliyat şey etmez bu kadar bence ya." Yüzüne baktım sadece çünkü bu sefer ameliyattan dolayı olmadığına emindim.
Pervane döne döne
Terbiyesizlik yapma yaw
Sonunda kapı açılıp içeriye Tuna'nın gelmesiyle rahat nefes vermiştim.
"Ooo hoş geldiniz görmedim sizi ne zaman geldiniz." Dedi bana doğru yaklaşarak.
Anlumun çatundan öpüp geri çekildi. "Güzelim kan testi çıkmış doktorla konuştum." Dedi ama devamı yoktu.
"Şey istersen yalnızken söyliyim." Yüzüne baktım hass yoksa düşündüğüm şey mi?
Aga yani tamam evlencez dedik ama bu kadar hızlı nau nau yani.
"Söylesene kötü bir şey mi?" Keder ve mutluluk arasında kalarak bana baktı.
"Mutlu bir haber." Dediği an anlamıştım.
"Allahhhh dayı oluyorum." Samet'in susmak gibi bir fıtratı olamadığı için yutkunarak Tuna'ya baktım.
Hızla ayağa kalkıp, "Ama bu imkansız." Dedim. Tuna bana bakıp gülümsedi.
"Sevgilim zaten bu imkansız. Sadece karında bulunan kist erimeye başlamış ve artık ameliyat olmanı gerektirmeyecek." Üzüldüm laaa.
"Laaaa ama laaaa ben seni kendime bağlamak için şimdiden hazırlamıştım yalandan ağlama senaryoları." Gülerek bana doğru geldi.
"Sana serum yaramıyor biliyorsun di mi?" Başımla onayladım.
"Bana sen yarıyorsun güzelim." Dedim yanağından öperek.
"Aile var aile." Dedi Samet ardından sesli gülüşmeler ve sertçe kapanan bir kapı ile kala kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Ruh (Yarı Texting) Bitti
ChickLitDİKKAT! (Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi. İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın. Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.) "İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı. "Hayır...