Uçağa binmek için hazırlanıyordum artık sevdiğim adam için gerçek bir karar vermiştim. Tuna'nın da bana desteği ile işime Türkiye'de devam edecektim.
Aybars ile bunca yıl ayrı kalmışken şimdi tekrar aramıza mesafeleri ben sokmuştum. Onu ile beraber dönüş yapacaktım. Günlerdir beraber çok güzel vakit geçirmiş eğlenmiştik.
"Hazırsanız çıkalım." Söylediğim şeyle ikiside bana bakıp ayağa kalktı. Üzerimdeki kıyafetler Tuna'nın dediği ile daha belirsizdi. Artık tanınan biri olmam beni her gittiğim yerde parmakla gösterilmeme sebep verirmiş.
Bunu zaten ünlülerden görüyordum ama artık onlardan biri olmak beni yormuştu. Magazinden takip etmek daha heyecan veriyordu.
"Kemerini tak." Bu cümleyi duymamla aklım başıma gelmişti ne zaman onca katı aşıp arabaya binmiştim bilmiyordum.
Dün ki çekimden sonra hayat bana büyük bir tokat yapıştırmış ve gecenin bir vaktinde başka bir çekime gitmiştim.
Elide amma ağır ha.
Ve ayrıca formumu korumam için düzenli beslenmem lazımdı ama ben asla düzenli beslenmemiş biri olarak ağır gelmişti.
Ve daha iki saat önce bir şeyler yememe rağmen karnım sırtıma yapışmıştı. Spor beni tutuyordu bu güne kadar ama onuda bu tempo devam ederse yapamayacağım için mecbur diyet yapıyordum.
Onurun bana bune sen bununla mı doyacaksın dediği şeye şuan muhtaç hissediyordum.
"Acıktım." Sözümle anında bana dönen Tuna ve Onur'un bakışları beni ürkütmüştü.
"Ben malı mı tanıyorum, al." Onur'un sırt çantasından çıkarttığı ekmek arası ile kısa bir aşk yaşadıktan sonra dua ederek yemeğe koyuldum.
"Allah'ım sen bana bu ekmeği kilo yapma. Amin"
"Allah'ım bu ekmeği Onur 'un aklına getirdiğin için sana teşekkür ederim."
"Allah'ım yaptığım işten dolayı mahcubiyet içerisindeyim beni affet amin."
"Ben böyle bir dua görmedim." Dedi Tuna yan tarafımdan. "Ben ettim ya gördün işte." Güldü.
"Gördüm en doğal olanından." Onur gülerek yine ne diyeceğini bildiğim cümleyi kurdu.
"Alara'nın öyle garip duaları var ki bir gün şey demişti. Allah'ım ne olur abimi ve Alperi al ben sana ikisininde kulluk görevlerini yaparım." Onur'a bakıp göz devirdiğimde.
"Allah'ım o duama ekleme yapıyorum Onur'u da al." İkiside şen kahkahalarla güldü.
"Ben sizi neden tanıştırdım ki." Onur bana baktı. "Sen dua et Samet ile tanışmadı." Gözlerimi belirginleştirmek suretiyle uzun bir tövbe çektim.
Avucumu açıp uzunca bir dua okudum. " Ne yapıyor şimdi." Tuna'nın Onur'a sorduğu soruya yönelik olarak Onur "Sametten korunma duası." Dedi. Tuna'nın üstteleyerek "Kötü birimi." Sorusuna duam bitince ben cevap verdim.
"Hayır Samet'im benim her şeyim lakin seninle tanışırsa kıskanır çünkü buradaki en yakın arkadaşım sensin hep var olan." Tuna hayret nidaları çıkartarak.
"Ben en yakının Onur sanmıştım." Başımla onayladım. "Evet Onur'da arkadaşım ama Samet bebeklikten beri benimle. Aynı zamanda doğmuşuz falan, hiç bir şeyim ayrı gitmez onunla. Her gün diyorsun ya kiminle konuşuyorsun bu kadar hepsi Samet. Her anımda yanımda olur."
Başını onaylayarak salladı. "Bende konuştuğun kişi Aybars bey sanıyordum." Başımı iki yanıma salladım. "Aybars nedensiz bozuk atıyor. Gittiğinden beri konuşmadık hiç düzenli olarak." Bir anda moralim sıfırlanmıştı.
"Benden alıyor haberlerini çalıştığın için seni sıkmak istemiyor." Dedi Onur. Bu dediği inandırıcı değildi.
"Telefonunu versene." Dedim Onur'a bana ilk başta sadece boş boş baktı. Elimi uzattım oda telefonu uzattı.
Hiç bir şeye bakmadan Aybarsın yazışmalarını girdim.
Aybars abi: Alara bilmesin.
Aybars abi: Eğer o öğrenirse kimse tutamaz onu.
Siz: Abi ben ondan bunu nasıl saklıyım.
Aybars abi: Sakla işte ben ona açıklarım.
Aybars abi: Geleceğine odaklansın o beni hep İstanbul da sansın.
Siz: Abi.
Siz: Neyse sen bilirsin yolun açık olsun.
Gözlerimin ne zaman dolduğunu bilmiyordum ama canım acıyordu.
Onur'un gözlerinin içine bakıp. "Nereye gidiyor." Sessizce elini elimin üzerine koydu.
"Söylemiyor ama devlet için çok önemli bir görev."
"Benden de mi?" Gözümün yaşını sildi diğer eliyle. "Kendinden bile."
****
Şarkı size eşlik etsin.
İyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Ruh (Yarı Texting) Bitti
ChickLitDİKKAT! (Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi. İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın. Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.) "İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı. "Hayır...