DİKKAT!
(Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi.
İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın.
Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.)
"İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı.
"Hayır...
Lütfen yorum yapın siz yorum yaptıkça daha çok yazasım geliyor.
****
Tuna ile beraber mükemmel bir yere gelmiştik. Manzara o kadar güzeldi ki. Masmavi göğün huzuru kalbime işlemişti.
"Normalde burada böyle olmaz havalar, senin şansın." Tuna'ya baktım.
"İyi ki varsın" gülümsedi. "Sende iyi ki varsın güzellik."
Karpuza çatalı batırıp ısırdım. Anasını lan buz gibiydi, diş yetmezliği.
"Oooo yeni çifte kumrular buradaymış." Güldük gelen Asya'nın dediği ile. "Saçma sapan konuşuyorsun."dedi Tuna. Güldü Asya.
"Heee kesin saçma sapandır. Hoşuna gidiyorda işte" dedi ağzının içinden ama tam yanımda oluşu benim duymamı sağlamıştı.
"Bakın şimdi size güzel bir şey göstereceğim." Telefonundan çıkarttığı kartlar ile şaşkına döndüm. "E biz az önce alamadık onu." Dedim.
"Baba ve abi parası bu kesin şey etmiştir cimri." Başımı iki yanıma salladım.
"Ben istemedim artı bir para ödemesini." Elindekileri bana doğru uzatarak.
"Al ve gidin birazdan başlayacak." Gülerek ayağa kalktım. "Sen gelmiyor musun?" Başını salladı. "Buradaki yemekleri bırakıp. Defile izlemek için onca yolu yürümez o." Dedi Tuna çoktan ağzını doldurmuş olan Asya adına.
"Çüş bu çok güzel ama karpuz çok soğuk nasıl yedin onu be kızım, benim döndü dişim uzaktan görünce canım çekmişti ama artık karpuz yiyebileceğime inanmıyorum." Bana söylenerek hala ağzına tıkıştırdığı kıymalı pideye baktım.
"Bitirme hepsini bende yicem gelince." Dedim adam bana özel türk mutfağı yaptırmış lahmacundan pideye kebabın dan ayranına künefesine kadar herşeyi düşünmüştü.
Lakin lahmacun ve pide yiyememiştim çünkü soğan kokmak istemiyordum. Akşama kadar bekleyecektim artık.
"Eee sen neden yemedin." Güldüm. "Soğan kokmak istemedim. Zaten benim oraya gitmem için böyle bir oyun çevirmiş olman beni hala dumura uğratıyor birde soğan koksaydım ne olurdu kim bilir." Kaşlarını çattı.
"Anlamışsın." Başımla onayladım.
Defile alanına vardığımızda mr.Kang ile karşılaştık. Bana doğru gelerek elimden tutup küçük bir öpücük kondurdu. Ardından Tuna ile de el sıkıştı.
"Sevgili Alara, sizin ile tanışmak büyük bir şeref." Biraz heyecan bastı beni ulan. Herif dünyaca tanınan bir modacı. Cevap vermem lazım.
"O şeref bana ait mr.Kang." ellerini iki yana sallayarak. "Bana adım ile hitap edin lütfen." Dedi ulan bu adamın adı ne?
Tuna'ya baktığımda anlamış olacak ki. "Umarım bende size adınızla hitap edebilirim, bay Seo-jun." Dediği isimle rahatlıkla nefes vermiştim.
"Elbette Tuna bey." Dedi memnuniyet ile. Bu adamın bu kadar cana yakın olduğunu bilmezdim
"Sizi kendi defilemde onur konuğu etmek isterim. Hatta eğer patronunuz izin verir ise podyumda yürümenizide." Dedi. Başımla onaylayıp.
"Konuğunuz olmak isterim elbet. Lakin diğer konuda patronum son sözü söyler." Dedim bana baktı güldü. Normalde patronum kişisi bana soruyordu sen istersen okey diye ama Tuna'nın konumunu düşürmemek adına böyle bir şey söylemiştim.
"Üstünüzde bana ait bir elbise var kostüm olarak onu kullanırsınız ısrar ediyorum." Tuna onaylayan mırıltılar çıkarttı.
"Peki sizi kıramayacağım." Gülümseyerek geriye doğru adımladı. "O zaman bu muhteşem haberi ekibime veriyorum." Hızlı adımlarla ilerledi ve gözden kayboldu.
"Hayran olduğum kişi bana mı hayranmış." Tuna'nın gülüşü dediğim şey ile daha da arttı.
"Hayran olunacak birisinde ondan."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alrçk: güzel bir anı. @:kngsj @:tntr
Kngsj: en güzel anı.
232: Yandım dedikçe buz gibi ayran.
987: hikayesinde paylaşmış birde.
654: Yaa acayıp mutlu oldum.
727: Kötü yorum yapmayın kız bugün defilede onur konuğu olarak boy gösterdi.
~232: bence kötü yorum yapacak kimse yok bu güzelliğe.
~Alrçk: Samet yorumlarımdan uzak dur. Zaten lahmacunumu yemişler.
