11 yıl önce
~Tuna'nın çocukluğu~
Yazardan
Sessizce köşede oturmuş söylenen sözleri dinliyordu. Babasının ona belirlediği hayatı yaşaması istenmiş her şeyi belirlenmişti.
Evleneceği kişiyi bile belirlemişti babası.
"Benim gibi doktor olacaksın." Dedi iyi de o doktor olmak istemiyor bilakis dedesi gibi istikbaratta çalışmak istiyordu.
"Dedem gibi olmak istiyorum." Kaşlarını çattı ve sert bir tokat attı adam. Gözleri dolmuş ama sessiz kalmıştı.
"Bir daha sözüm üzerine söz söyleme. Olacakları sana gösterdim." Daha on üç yaşında olmasına rağmen zihnine bulaşan zorundalık nefesini kesiyordu.
6 yıl sonra
"Ne hakla oraya başvuru yaparsın." Sert bir tokatın ardından yüzünü kaldırdı ve dimdik gözlerine baktı.
"Benim hayatım benim kararlarım. Senin ne istediğin benim umurumda değil." Dedi sertçe tuttuğu sesi ile.
"Yarın bilet alıyorum ve yurtdışına gidiyorsun. Ardından da Beliz ile nişanlanıyor ve evleniyorsun." Tuna'nın gözleri öfke ile açıp kapandı.
Yaşının hem fazla küçük oluşu hemde istemediği bir işe ve evliliğe zorlanıyor oluşu öfkesini kontrol etmesini zorlaştırıyordu.
"Ne Beliz ne de doktorluk ikiside benim istediğim hayat değil." Dedi Tuna kendinden fazlaca emindi.
"Öyle mi?"
"Öyle."
"Benimde artık bir oğlum yok çık git evimden."
"İstediğin bu olsun."
Günümüz
Kapıyı açtığında karşısında gördüğü yüzle gerilmişti. Bu lanet adamın burada ne işi vardı.
Alara ya onu görürse hamile hali ile neler hissederdi. "Ne işin var senin burada." Yutkundu.
"Babanı böyle mi karşılıyorsun." Dedi iğrenç sesi ile beraber.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@tntr: Nefes alamıyorum.
Alrçkr: Korkmadım sevgilim.
5.234.34 beğeni
Yorumlar kısıtlı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Ruh (Yarı Texting) Bitti
Chick-LitDİKKAT! (Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi. İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın. Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.) "İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı. "Hayır...
