İyi okumalar.
~Yazarın anlatımı~
Herkes derin soluklar alıyordu Tuna'nın nefesi ona asla yetmiyor kat ve kat artıyordu acısı.
Tuna, ah Tuna
Gençliğinin baharında yakmıştı kendini. Mafya mı? Hayır.
Daha kötüsü, kendini bir bok çukuruna bırakmış ve ordan çıkmak için bunca sene uğraşmıştı.
Alara onu ilk gördüğünde çocukken oynadıkları oyunlar geldi aklına daha sonrası sevgi ve zamanın sürüklediği aşk.
Uzun uğraşlar sonucu çıktığı o çukura şimdi tekrar girmişti. Hemde bu yolda sevdiğini kaybetmiş ve daha kötü bir adam olmuştu. Tabi bunlar ona göre olan düşüncelerdi.
Nereden bilebilirdi ki bebeği ve sevdiği kadının yaşadığını.
Ona sunulan haber buydu inanmıştı. Sorgulaması için zaman tanımamıştı kendine.
Alara, ah Alara
Yıllarca kendini bir süreklilik halinde sürüklemişti. En sonundada gerçeklik ile karşı karşıya gelmişti.
Sonrası zaten bilindik şeylerdi. Tuna ile gerçekten sevdiği için beraberdi. İlk başlarda düşüncesi hep dost kalmaktı çünkü gerçekten sevmeyi bilmeyen biri için aşk boş geliyordu.
Aybars lanetler okunan tek isimdi onun kalbinde hatta kalbinde bile olmayan biriydi.
En başından sonuna kadar yanlıştı.
Tuna'nın sözleriyle herkes ona baktı.
"Ölmedi hissederdim. Ona bir şey olsaydı hissederdim evet kalbimde bir burukluk var ama ölüm değil." Aklı yeni başına gelmiş gibi sildi göz yaşlarını.
Asla erkekler ağlamaz kavramına uymazdı. Bende insanım der ve saatlerce dökerdi yaşlarını.
Hamza atılarak sözlerini bir bıçak gibi savurdu. "Abi cesedini görmüşler." Hamza aslında en güvenilir adamıydı Tuna'nın.
Sesli bir nefes verdi Tuna. Bahane istemeyen bir tavır sergiledi ve ne zaman çöktüğünü fark edemediği zaman kavramında tekrar ayaklandı.
"Bu işte yalnızsın de amenna ama yengen için öldü kelimesini kullanma. Çünkü o ölmedi."
Kapıdan çıkıp gidecekken omuzunda hissettiği el ile başını çevirdi. "Kızımı al ve getir damat. Benim inancım tamdır." Gülümseyerek omzunda olan eli avucunun içine aldı ve sessiz teşekkür sundu.
*****
Geldiği uzun yolda hastaneyi sonunda bulmuş ve sevdiğine kavuşmak için can atıyordu.
"Alara Türk." Dedi istemsizce daha 3 gün önce konusu geçmişti.
Deniz kenarında öylece oturmuş birbirlerini izlerken.
"Yakışır sana." Dedi gülümseyerek Tuna.
"Ney yakışır bana." Dedi Alara sevdiğinin kokusunu içine çekerek."Aslında şu konumda kedi olmak ama." Mızmızlanarak omzuna çimdik attı Alara.
"Tamam tamam. Soy adım yakışır sana."
"Soy adımız yakışır bana." Sımsıkı sardı sevdiğini bilmeden de olsa bebeğini.
Başını olumsuzca sallayan personelin şaşkınlığını anlayarak. " Kusura bakmayın Alara çakır." Dedi kadın gülümseyerek.
"Kendisi çıkış işlemlerini başlatmış efendim. Ama hala hastanede." Tuna duydukları ile gülümsedi ve verilen oda numarasına doğru ilerledi.
Geldiği oda kapısını iki kere tıkladıktan sonra kapıyı açarak girdi. Gördüğü bedenle gözleri ışıldamış. Hızlı adımlarla sarıp sarmalamıştı.
"Sevgilim." Dedi kadın acı ve özlem dolu bir sesle.
"Sevdiğim." Dedi adam acı ve özlem dolu bir sesle.
Odanın kapısı açıldığında odaya giren doktora baktı ikiside.
"Alara hanım eşinizden geldiğine göre sizi artık eve göndere biliriz." Gülümseyerek sözlerini söyleyen doktora baktı Tuna.
"Nasıl durumu." Doktor gülümseyişini daha da genişleterek.
"İkiside gayet iyiler ama bu durumda polise ifade verilmesi gerektiği için biraz yoruldular. Dikişlerini aldırmak için yakın bir hastaneye 1 hafta sonra gidersiniz." Tuna anlamsızca baktı.
İkisi onun için yanlış taleffüz idi.
"İkisi?" Dedi sorarcasına Alara Tuna'nın elini tutarak kendisine bakmasını sağladı.
"Sevgilim, daha doğru daha güzel bir zamanda söylemek isterdim ama şuan söylemem lazım."
Korkarak doktora bakmak istese de doktorun çoktan gittiğini görmüştü.
"Sevdiğim kötü bir şey mi var." Alara başını iki yanına salladı.
"Tuna'm, sevgilim, kalbim, dünya'nın en güzel babası olmaya hazır mısın?" Tuna duyduğu sözlerle yutkundu.
"Gerçek mi?"
"Ben baba mı?"
Sımsıkı sarıldı Alara'ya, huzuru ikiye katlanmıştı.
"Sen bana dünyaları verdin. Şimdi evimize gidelim ve 9 ay boyunca çıkmayalım evden." Alara kıkırdadı.
"Evlenelim hemde hemen." Dedi Alara Tuna daha fazla gülümsedi.
"Dünyalar güzelim sen ne zaman istersen şimdi de şimdi. Kırk yıl sonra de kırk yıl sonra."
"13 Kasım gününde evlenelim."
"13 Kasım'da evlenelim."
*******
(Kısa anlatım olan deniz kenarı.)
Bu gidişat çok kötü gidişat derken
Doğdu güneşimiz.Aman yazar naptın 2 bölüm aynı gün dediğinizi duyar gibiyim
Ama küçük de olsa yorumlarda yaptığınız etkileşim beni motive etti.
Bölümü ilk defa benim anlatımın ile okudunuz nasıl olmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Ruh (Yarı Texting) Bitti
ChickLitDİKKAT! (Baştan söylüyorum bu hikaye Tuna ve Alara'nın hikayesi. İlk başta olan olaylar onları birleştirmek için lütfen on yargıyla yaklaşmayın. Bu kitapta acı değil mutluluk ve mizah var.) "İki yıl demiştin yoksa." Başını iki yanına salladı. "Hayır...