Beyaz saçlı doktor arkadaşının hızla yanından ayrıldığında sadece arkasından bakmak ile yetinmişti. Ne yapacağını bilmiyordu ve bu kendisine daha çok kızmasını sağlıyordu. Çünkü arkadaşı bu haldeyken hiçbir şey yapamıyordu. Neden kendine kızmasın ki?
Kafasını eğerek birkaç saniye yere baktı. Daha sonra ise aklına gelen ile önce biraz gerisinde duran Bayan Jeon'a daha sonra ise vücudunu saran farkındalık ile arkasını dönerek hemen odasının kapısında duran hastasına baktı panikle. Karşılaştığı ifadesiz yüz hatları ise onu şaşkına çevirdi. Şoka girdiği için mi yoksa duygularını sakladığı için mi böyle? diye aklından geçirmeden de edemedi.
"Bay Jung." diye ona seslenen kadın ile düşüncelerinden kurtulup ona döndü. Uzun saçlının aksine Bayan Jeon oldukça öfkeli görünüyordu ve bir açıklama beklediği her halinden belliydi.
Ne yapacağını bilemeyerek dudaklarını birbirine bastırdı beyaz saçlı. Kadının bakışları baskı altında hissetmesine sebep olsa da az önce arkadaşına karşı olan davranış şekli hoşuna gitmemişti. Bu yüzden derin bir nefes alarak odasına doğru adımladı ve "Odama geçelim Bayan Jeon. Orada daha rahat konuşuruz." diye soğuk çıkmasını engelleyemediği sesiyle kadını yönlendirdi. Bayan Jeon'un kendince haklı olduğunu biliyordu ama her şeyi bilen taraf olarak yine de kızmadan edemiyordu.
Uzun saçlı ise doktorunun söylediğini duyup odaya yöneldiğini gördüğünde annesini veya doktorunu beklemeden ellerini iki yanında bulunan tekerleklere yerleştirerek kendini odanın içine sürükledi. Masanın hemen önünde durduğunda ise arkasından doktoru ve annesi de odaya girmişti ama o pek umursamamıştı. Kapının kapanma sesi kulaklarına dolduğunda başını eğerek kucağındaki elleriyle oynamaya başladı.
"Bay Jung, onun gibi biriyle bağlantınız nedir?" diye soran annesine karşı sessiz kaldı uzun saçlı. Bu soruyu o da merak ediyordu ama soramazdı.
"Onun gibi biri?" dedi beyaz saçlı sorarcasına ve devam etti. "Onun gibi biri derken neyi kastediyorsunuz Bayan Jeon?"
"Bay Jung siz bilmiyorsunuz ama--" diye sitemle konuşmaya başlayan kadının cümlesini "Biliyorum." diyerek bölmüş ve "Hatta sizden bile daha çok şey biliyorum." diye devam etmişti. Söyledikleri karşısındaki kadını dumura uğratsa da bunu umursamamış sadece hastasının tepkilerine dikkat kesilmişti.
"Sadece bu olanların Taehyung ve Jeongguk arasında geçtiğini yeni öğrendim." diyerek bakışlarını uzun saçlıdan çekmemişti. Jeongguk ise duyduğu isimle her ne kadar tepkisiz kalmaya çalışsa da bunda pek başarılı olamamıştı. Çünkü beyaz saçlı, kurduğu cümleden sonra hastasının adem elmasındaki hareketliliği farketmiş ve yüzüne kapalı bir tebessüm yerleştirerek kendisine sert bakışlarla bakan kadına döndü.
"Hatta Jeongguk'un durumuna göre ikisini bir araya getirmeyi düşünüyordum." dediğinde Bayan Jeon hızla ayağa kalkıp sert sesiyle "Bu asla olmayacak!" dedi.
Jeongguk, eğik başını kaldırarak ifadesizce annesine baktı. Onu anlıyordu ama böyle tepki vermemesi gerektiğini de biliyordu.
"Bayan Jeon," dedi Hoseok umursamazca. "Buna oğlunuz karar verirse çok sevinirim."
Uzun saçlı doktorunun cümlesine karşı bakışlarını ona çevirdiğinde kaşlarını hafifçe çatmıştı. Hoseok ise kendisine dönen hastasına gülümseyerek "Jeongguk," diye seslendi ve devam etti. "Senden sadece Taehyung'u bir kere dinlemeni istiyorum."
Bayan Jeon sinirle ayakta durmaya devam ederken oğluna baktı. Bunu kabul etmeyeceğini biliyordu. Oğlu asla böyle bir şeyi kabul etmezdi ama duyduğu sessiz bir "Tamam." ile donup kaldı. "Jeongguk..." diye oğluna seslendiğinde ela gözler ona dönmüş ama gördüğü ifadeden sonra sessiz kalarak sakince kalktığı yere tekrar oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only Then | TAEKOOK
Fanfiction"Hayatımı mahvettin Kim Taehyung..." Başlangıç tarihi: 18.07.2022 Bitiş tarihi: 26.11.2022 - Düzyazı -