23

1.2K 105 54
                                    

Bazı anlar vardır ki kendinizi dünyanın en şanssız insanı ilan eder ve o anlarda kendinizi her şeyden soyutlamak istersiniz. Bazı anlar da vardır ki kendinizi dünyanın en şanslı insanı gibi hisseder ve içiniz içinize sığmaz, deliler gibi koşup bağırmak istersiniz.

Kim Taehyung ve Jeon Jeongguk birbirilerinin dudaklarını tadarken ikisininin de aklından şanslı olduklarından başka bir şey geçmiyordu. Birbirlerine sahip oldukları için çok şanslıydılar...

İkilinin dakikalarca süren öpüşmelerini sonunda sonlandırarak ıslak bir sesle dudaklarını ayırdıklarında gözleri kapalı, alınları birbirine dayalıydı. Nefes nefese öylece dururlarken ikisinin de içi içine sığmıyordu.

Uzun saçlının yavaş yavaş yanakları kızarmaya başlamışken esmer gözlerini yavaşça açtı. Alınlarını ayırarak aralarına çok az bir mesafe kalacak şekilde tavşan güzeliyle karşı karşıya geldi. Karşılaştığı kapalı gözler ve kırmızı yanaklar yüzünde küçük bir tebessüm oluşmasını sağladı. Bir elini tuttuğu ince belde çekerek kırmızı yanaklardan bir tanesine yerleştirdi. Uzun saçlı ise yanağında hissettiği sıcak avuca karşı kafasını o tarafa eğerek daha çok yerleşti esmerin sıcak avucu içine ve gözlerini yavaşça açarak parlayan ela gözlerini kahverengi gözlerle buluşturdu.

"Gözlerin tıpkı bir yıldız gibi..." diye sessiz bir şekilde konuşan esmere karşı uzun saçlı bakışlarını kaçırdı. Tam o sırada esmerden kaçan gözleri başka bir bedenle buluşmuş ve şaşkınlıkla aralanmıştı.

"Jimin?" diye şaşkın çıkan sesiyle salonun girişindeki bedene seslendiğinde esmer ellerini uzun saçlıdan çekerek arkaya baktı. Karşılaştığı sarı saçlının yüzündeki buruk gülümsemeyle iç çekerek tavşan güzelinin yanından kalktı. Sarı saçlı ise çok özlediği arkadaşının yanının boşaldığını gördüğünde hızlı adımlarla esmerin kalktığı yere oturup hala şaşkınlığından sıyrılamayan uzun saçlıya sarıldı sıkıca.

Jeongguk bedenini saran kollar sayesinde şaşkınlığından sıyrılarak arkadaşının sarılışına karşılık vererek titreyen dudaklarını birbirine bastırdı.

Kısa bir sarılıştan sonra ayrıldıklarında Jimin ellerini arkadaşının kollarına yerleştirerek "Çok özlemişim..." dedi dolu gözleriyle gülümserken. Jeongguk ise "Ben de..." diyerek karşılık verdiğinde gözünden bir damla akmıştı. Bunu farkeden sarı saçlı ise burnunu çekip yüzüne sinsi bir gülüş yerleştirdi ve ilk esmere sonra da tekrar arkadaşına baktı.

"Biliyor musun Gguk? Ben olmasaydım az önce ikiniz de öpüşüyor olamazdınız." diyen sarı saçlı karşısındakini şaşkına uğratırken esmer "Tanrım, Jimin!" diye isyan etmesine sebep olmuştu. Jimin ise kahkaha atmaktan başka bir şey yapmamıştı.

"Onları utandırma Jiminie." diyerek salondan içeri giren beyaz saçlı gülümseyerek önce Jimin'in sarı saçlarını karıştırdı ve sonra da esmerin yanına yerleşti. Ardından ise salona Bay ve Bayan Jeon girerek Jimin ile kısa bir özlem faslı geçirerek oturmuşlardı.

"Eee," dedi Jeongguk utancından sıyrılarak. "Ben en son sizi bıraktığımda kanlı bıçaklı düşman gibiydiniz. Ben olmadan yakınlaşmış gibisiniz."

Sarı saçlı gözlerini devirerek "Bakın işte büyük Jeon, yıllar geçse de oğlunuz hala düz bakıyor her şeye." dedi ve gözlerini esmere değdirdi kısa süre. "Hala onu pek sevmiyorum. Hatta Yoongi aşkım olmasa yüzüne bile bakmam bu aptalın." diye de devam ettiğinde uzun saçlıdan şaşkın bir "Yoongi ile sevgili misiniz?" diye bir soru almıştı. Yanıtını ise ukalaca gülerek "Evet tavşanım. O huysuz kedi benim kollarımda yavru kediye dönüşüyor artık." diye verdi.

"Bunları Yoongi duymasın Jim." diyerek tek kaşını kaldırdı esmer. Sarı saçlının onu taktığı pek söylenemezdi.

"O neden gelmedi?" diye sordu Hoseok. Beş yıl önce hiçbirini tanımasa da şu beş yılda çok kez karşı karşıya geldikleri için tanışıyor ve çoğu şeyde birlikte hareket ediyorlardı.

Only Then | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin