Only Then | TAEKOOK

28

Hızlı ve sert adımlarıyla ilerlediği kattaki bütün bakışların kendisine dönmesini umursamadı esmer. Şuan sadece bütün işlerini bir an önce bitirip evine, tavşan güzelinin hemen yanı başında olmak istiyordu.

Öğlen Yoongi'in çağırmasıyla istemese de şirkete gelmiş ve neredeyse bir haftadır hiç ayrılmadığı sevdiğinin yanından ayrılmak zorunda kalmıştı. İçi hiç rahat değildi. Hoseok'u çağırmıştı yalnız kalmaması için ama yine de hiç rahat değildi. Ne diye gelmişti ki sanki buraya?

Kendine ait odanın cam kapısını hızlıca açtı ve içeri girdiğinde sert bir şekilde kapattı. Odadaki beyaz tenlinin "Kırsaydın?" demesine bile aldanmadan masasının arkasında bulunan sandalyeye ilerledi ve agresif hareketlerle oturup masanın üstündeki evrakaları eline aldı.

Kaşları çatılmış, alt dudağına dişlerini geçirmiş ve elinde tuttuğu kağıtları avucu içinde buruşturmamak için zor duruyordu. Tavşan güzelini özlemişti.

"Taehyung," diyerek alaylı sırıtması ile ona seslendi Yoongi. Esmerin bu hallerinden kesinlikle zevk alıyordu.

"Ne var?" diye hiç ona bakmadan ters bir şekilde yanıtladı onu esmer. Cevap almadığında ise tek kaşını kaldırarak arkadaşına baktı. Gördüğü şey ise alaylı bir ifade olurken gözlerini devirip tekrar evrakalara döndü.

"Hadi ama Taehyung! Alt tarafı birkaç saat ayrı kalacaksınız. Bu kadar abartma."

Yoongi söylediklerinden sonra küçük bir kahkaha atarak önündeki kağıtlardan birkaç tanesini eline aldı. Esmer ise ona aldanmadan evraklarla ilgilenmeye devam etti. Her zamanki Min Yoongi işte. Onun dediklerini ciddiye almak tamamen saçmalıktan başka bir şey olmadığını biliyordu esmer. Bu yüzden onu takmamıştı.

Aralarında daha fazla konuşma geçmezken birkaç dakika sonra odayı esmerin telefonunun sesi doldurmuştu. Beyaz tenli onu hiç takmadan işine devam etse de esmer hızlıca telefonunu cebinden çıkarıp arayan kişiyr baktı. Gördüğü isim ile bütün gerginliğine rağmen yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

Aramayı cevaplayıp kulağına yaslayarak "Bebeğim?" diye seslendi. Beyaz tenli ise duyduğu hitap ile gözlerini devirerek işine devam etti.

"Taehyung?" diye fısıldayarak karşılık veren uzun saçlıya karşı esmer kaşlarını çattı. Neden fısıldıyordu?

"Güzelim neden sessiz konuşuyorsun?" diye sakin tutmaya çalıştığı sesi ile konuşan esmer arkadaşının dikkatini çekmiş olmalı ki beyaz tenli sorgularcasına esmere baktı.

"Taehyung, b-biri var sanırım. Hoseok... Hoseok hyung dışarı çıktı kontrol etmek için a-ama... Ama geri gelmedi."

Hızlı ve sessiz bir şekilde konuşan uzun saçlı ile esmer telaşla ayaklandı. Eli ayağı birbirine girerken "S-sen neredesin şuan?" diye korka korka sordu esmer.

"B-bilmiyorum. Hoseok beni evin bir yerine getirdi ama sen burayı bana daha önce göstermemiştin." dedi. Esmer duyduklarına karşı derin bir nefes alsa da uzun saçlının "Taehyung... K-korkuyorum." diye konuşmasıyla esmerin kalbi sıkıştı.

Masanın arkasından çıkıp ne zaman ayağa kalktığını bilmediği arkadaşının yanına ilerledi ve "Güzelim, korkma. Ben şimdi hemen geleceğim ama ben gelene kadar olduğun yerden çıkma ve sesini sakın çıkarma, tamam mı?" diye sakin tutmaya çalıştığı sesi ile konuştu.

"T-tamam..." diyen uzun saçlı ile esmer gözlerini kapatıp bir kaç saniye sonra tekrar açarak "Bebeğim... Şimdi kapatıyorum ve hemen yanına geliyorum tamam mı?" dediğinde karşı taraftan "Hıhım..." diye bir mırıltı çıktı.