Hayat bazen şaşırtıcı olabiliyordu. İnsanın hiç beklemediği bir anda karşısına ne çıkaracağı belli olmazdı. Bazen de beklenen olayları ortaya koyardı. O zaman insanlar başına gelecek olayları kabullenirdi. Bunu ise sadece bilinçli insanlar yapardı. Bilinçsiz olanlar başına ne gelirse gelsin hep hayatı suçlar, kaderden nefret ediyorum, başıma hep kötü şeyler getiriyor, diyerek ortalıkta dolandırdı.
Kim Taehyung hiçbir zaman bilinçsiz olanlardan olmamıştı. Başına gelen olayları önceden bekler ve olaylar gerçekleştiğinde, bunlar benim yaptıklarımın sonucu, diyerek yaptığı hataları düzeltmeye çalışırdı. Küçüklüğünden beri kendi kendini iyileştirmeye çalışırdı. Çünkü sahip olduğu yobaz aile onu buna zorlamıştı. Ailenin tek çocuğu olmasına rağmen el üstünde tutulmamış aksine hor görülmüştü. Babası ne yaparsa yapsın ona bir kere bile gururla bakmamış, sürekli aşağılamıştı. Annesi ise babasının gölgesinde kalmış basit bir figüran gibiydi. Babası ne derse onu yapardı. Sanki parayla tutulmuş bir hizmetli gibi.
Çoğu zaman üstündeki baskıdan kurtulmak isterdi ama bu elinde olmazdı. Elinde olan tek fırsat üniversite olmuştu. Orada az da olsa özgür olduğunu hissetmiş ve karşısına çıkan hayatının aşkıyla bir kere de olsa kendinden taviz vermiş, bilinçsiz bir insan olmak istemişti. Baskıcı ailesini umursamadan özgür bir şekilde sevdiğiyle birlikte mutlu olmak istemişti ama bunu eline yüzüne bulaştırmıştı.
Şimdi ise hastane koridorunda duvara sırtını vermiş bir şekilde duruyor ve son bir haftadır takip ettiği tavşan güzelinin beyaz saçlı arkadaşıyla olan seansının bitmesini bekliyordu. Bu sırada da düşünüyordu. Eğer o zamanlar bilinçli davranıp ailesini hep aklında tutarak hareket etseydi bu halde olur muydu? Ya da tavşan güzeli o tekerlekli sandalyede olur muydu? Bilmiyordu ama çok iyi bildiği bir şey de vardı. Tavşan güzelinin her zaman yanında olsaydı kesinlikle onun zarar görmesine izin vermeyeceğiydi.
Cebinde titreyen telefonuyla bütün düşüncelerinden sıyrılarak bir eli cebine giderken diğer eli de bunaldığı için maskesini çıkarmak için yüzüne gitti. Maskeyi çıkarıp bileğine taktığında telefonunun ekranına baktı. Kore'deki yardımcısının ismini ekranda gördüğünde ise kafasını geriye atarak sessizce ofladı.
Son zamanlarda işle ilgili hiçbir şey umurunda değildi ve ilgilenmiyordu da. Zaten buraya gönderilmesinin sebebini kendi de çok iyi biliyordu ki, babası bir şeylerin peşindeydi ve esmerin ona ayak bağı olmaması için işi bahane ederek Paris'e göndermişti. Oğlunu hala eskisi gibi olduğunu sanıyordu ama beş yıl önce yaptığı şey oğlunu çok fazla değiştirmişti. Bunun farkında olsa bile görmezden geliyordu. Görmezden geldiği için de son aylarda işleri pek iyi gitmiyordu. Çünkü Taehyung harekete geçmişti. Şirkette çalışmaya başladığından beri yanında olan yardımcısıyla birlikte babasının her adımını takip ettiriyor ve yaptığı yasa dışı işleri bir bir kayıt altına alıyor ya da belgelerle delil topluyordu. Son aylarda ise artık sessiz kalmayarak babasının bazı işlerine taş koyuyordu. Eskisinden çok güçlüydü ve bu gücünü babasını mahvetmek için kullanmak hiç çekinmediği bir durumdu.
Başını eğerek hala titreyen telefonunun ekranına baktı ve aramayı cevaplayarak kulağına dayadı.
"Söyle." dedi otoriter sesiyle.
"Efendim size söylemem gereken bir şey var." diye bir cümle geldi karşı taraftan. Esmer kaşlarını çatarak "Söyle." dedi tekrar.
"Son altı gündür şirketin banka hesabından kişisel bir hesaba para aktarılıyor."
"Eee," diyerek karşı tarafın devam etmesini istedi.
"Bu işlem babanızın bizzat kişisel telefonuyla yapılıyor." diye devam eden yardımcısına karşı çatılı kaşları daha da çatıldı ve bir süre sessiz kalarak karşı tarafı cevapsız bıraktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only Then | TAEKOOK
Fiksi Penggemar"Hayatımı mahvettin Kim Taehyung..." Başlangıç tarihi: 18.07.2022 Bitiş tarihi: 26.11.2022 - Düzyazı -