18

1.4K 127 74
                                    

"Jeongguk... Ben gelmesem olmaz mı?" diye sızlanarak soran esmere karşı uzun saçlı kaçıncı olmadığını bilmediği gibi yine göz devirdi.

"Taehyung." dedi kesin bir sesle. "Neden bu kadar gerildiğini anlamıyorum. Hatta neredeyse yarım saattir evimin önünde neden hala arabanın içinde olduğumuzu bile anlamıyorum."

Esmer alt dudağını dişleri arasına alırken aynı zamanda da direksiyonu sıkmadan edemedi. Bugün onun için çok güzel geçmişti. Tavşan güzeli elini tutmuş ve defalarca kez ona gülümsemişti. Esmer bütün bunlara rağmen nasıl bugün için kötü derdi ki zaten?

Şimdi ise Bayan Jeon onu akşam yemeğine beklediğini uzun saçlıya söylemiş ve esmerin gerilmesine sebep olmuştu. Tamam, Jeon ailesi her ne kadar ona kötü bir tepki vermese de... Bilmiyordu işte, suçlu hissetmeden edemiyordu.

"Üzgünüm. Ben sadece, bilmiyorum Jeongguk. Yaptıklarımı bu kadar hızlı kabullenmeleri beni geriyor." diye itiraf etti esmer. Uzun saçlı ise duyduklarına karşı kaşlarını çattı.

"Senin yaptıkların ya da gelişen hiçbir şey senin suçun değildi Taehyung."

"Jeongguk... Bu kadar iyi olma lütfen. Benim suçum olduğunu kendin bile söylemiştin."

"Hayır!" diye çıkıştı birden uzun saçlı. Esmer yanındaki bedenin birden çıkışmasına şaşırarak sessiz kaldı.

"Seninle buluştuğum gün söylediklerimde samimi değildim ben. Hiçbirini kalbimden geçirerek söylemedim. Tanrım, Taehyung! Ben şu beş yılda hep seni bekledim. Kendime her zaman 'bir sebebi olmalı' dedim. Babam da aynı şeyi söyleyip durdu bana ve sebebi vardı işte. Sadece... Sadece her şeyi kendi üstüne yüklemen beni kırdı. Ayrıca sürekli üzgünüm diyip durma! Sinirlerimi bozuyorsun!"

Uzun saçlı nefes almadan sarf ettiği cümlelerden dolayı derin nefesler alarak esmere baktı. Uzun zaman sonra ilk defa hızlı hızlı konuşmuştu. Çünkü artık esmerin sürekli kendini suçlaması onu çileden çıkarıyordu. Dayanamamıştı işte.

Esmer ise karşısında çatık kaşları ve kızarmış yüzüyle kendine kızgın bir şekilde bakan tavşan güzeline şaşkınca bakmaktan başka bir şey yapamamıştı.

Arabanın içine sessizlik hakimken esmer şaşkın, uzun saçlı da kızgın ifadesi ile birbirlerine bakıyorlardı. En sonunda esmer "B-ben..." diye gevelese de bir şey diyemedi. Tanrım, tavşan güzelini eskisi gibi ona kızarken görmek esmere pek iyi gelmemiş gibiydi. Eskiden de uzun saçlı öfkesini hızlı hızlı konuşarak esmere yansıtır ve daha sonra da kızarmış yüzü ve çatık olan kaşlarıyla esmeri korkutmak yerine tatlı krizine sokardı.

"Jeongguk," dedi esmer dolan gözlerine rağmen kare gülümsemesini sunarken. "Çok tatlısın..."

Uzun saçlı ise esmerin dolan gözlerini görmüş ve "Yine mi? Cidden gözlerin mi doldu Taehyung? Sen hep böyle ağlak olursan biz bir şeyleri atlatamayız. Ağlamadan nefret ediyorum." diyerek kollarını göğsünde bağladı arkasına yaslanırken. Ela gözlerini de tam karşıya sabitlediğinde esmer gözlerini hızlıca silerek "Ü-üzgünü-- Yani b-ben, ah!" diye konuşmaya çalışsa da yapamamış ve alnını direksiyona yaslayarak yüzünü gizledi.

Jeongguk yan gözle esmere baktı dayanamadan. Onun halini gördüğünde ise derin nefes alarak tereddüt etse de kollarını çözerek bir elini esmerin yumuşak saçlarına doğru uzattı. Tereddütü vardı ama bunu umursamadı. Çok, çok hafif de olsa elini esmerin saçlarına yerleştirdi.

Taehyung hafif de olsa hissettiği dokunuş karşısında donakaldı. Tavşan güzelinin eli saçlarının arasındaydı?

"Taehyung... Tereddütlerin veya suçlu hissetmen beni de üzüyor. Lütfen biraz rahatlasan olmaz mı?" diyerek siyah saçlar arasında oynattı parmaklarını Jeongguk. Esmer ise başını hafif yana çevirerek ela gözlere baktı bir süre ve bu süre zarfında saçlarındaki dokunuşun tadını çıkardı.

Only Then | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin