Only Then | TAEKOOK

12

Yarısına kadar açık olan camdan arabanın içine akan rüzgar siyah tutamları arkaya doğru savururken esmer bunu umursamadan parmaklarıyla sıkı sıkıya sardığı direksiyon ile hareket halindeki arabaya yön veriyordu.

Hemen yan tarafta oturan beyaz saçlı ise kendi tarafındaki camı kapatmış, sabah özenle yaptığı saçının bozulmaması için çaba gösteriyordu ama diğer taraftan gelen rüzgar çabalarını boşa çıkarıyordu. Elleriyle siper ettiği saçları tekrar rüzgar ile hafif dağıldığında sinirle yanındaki bedene döndü.

"Lan kapat şu camı! Senin yüzünden randevuma dağınık bir saçla gideceğim ya!"

Taehyung, arkadaşının isyanına yan bir şekilde gülerek camı tamamen olmasa da biraz kapatmış ve yanındakine kısa bir bakış atarak "Oldu mu?" diye sordu sırıtarak. Arkadaşı ise gözlerini devirerek olumlu bir şekilde kafasını salladı.

"Anlamıyorum," dedi esmer arabadaki kısa süreli sessizliği bozarak. "Nerereden çıktı bu randevu? Ayrıca neden ben seni bırakıyorum ki? Kendin gidemiyor muydun sanki?" diye homurdanaeak sorularını sıraladı esmer.

"Aman! Birkaç dakika geç görsen sevdiceğini ölmezsin Tae!" diyerek esmere çıkılan beyaz saçlı parmaklarını kıtlatarak gerginliğini atmaya çalıştı.

"Birkaç dakika mı?! Farkında mısın bilmiyorum ama ben evden çıkıyorum dediğimde saat öğleni çok az geçmişti. Sen bana azcık bekle diyip beni durdurdun ama tam dört saat seni bekledim. Şimdi ise hava kararmaya başladı! Senin yüzünden onu sadece odasından göreceğim. Tani camından bakarsa!"

Hoseok arkadaşının seri bir şekilde konuşmasına karşı şaşırarak kısa bir süre sessiz kaldı. Nefes almış mıydı o?

"Tanrım, Taehyung! Bu kızı tavlamak için bir maymun taklidi yapmadım kaldı. Şimdi beni birkaç saatcik beklemişsin ve bunun lafını yapıyorsun." diyerek arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi ve devam etti. "Ayrıca günlerdir onun evine gidiyorsun ve Jeongguk yüzüne bile bakmıyor. Bir gün geç gitsen sorun olmaz bence."

Esmer arkadaşının söylediklerine karşı omuzlarını düşürdü ve yüzünü asarak yola odaklanmaya çalıştı. Haklıydı. O gün reddedilmesine rağmen günlerce tavşan güzelinin evine gitmiş, bahçedeyse görülmeyi umursamadan ona en yakın ağaca yaslanıp yere oturup tavşan güzelini izlerdi. Bazense onu sadece odasının camından izlerdi ama tavşan güzeli onu farketse de göz ucuyla bile bakmazdı ona. Tabi birkaç kere Bayan Jeon tarafından kötü bakışlara maruz kalmıştı. Bazen de Bay Jeon ile karşılaşırdı ama adam ona sadece buruk bir şekilde bakar ve yoluna devam ederdi. Son günleri böyle geçmişti. Her şeyin farkındaydı ama arkadaşının yüzüne vurması onu ister istemez üzmüş ve keyfini kaçırmıştı.

Hoseok söylediklerinden sonra oluşan sessizliğe karşı başını yana çevirip arkadaşına baktı. Gördüğü somurtkan yüz ile içinden kendisine kızdı. Düşünmeden konuşmuştu.

"Taehyung..." diye sessizce arkadaşına seslendiğinde araba durdu. Beyaz saçlı dışarı baktığında geldiklerini anlayarak tekrar üzünce arkadaşına baktı. Ona bakmayan esmere karşı iç çekip bir şey söylemeden arabadan indi. İndiği gibi de önündeki araba çalışarak uzaklaşmaya başladı. Beyaz saçlı ise öylece giden arabanın arkasından bakmaktan başka bir şey yapamamış ve en sonunda pes ederek restoranttan içeri girmişti.

---

Ağaçlar rüzgar dalgaları ile dallarının hareket etmesine izin verdiği vakit uzun saçlı tekerlekli sandalyesiyle evlerinin arka bahçelerinde öylece gökyüzündeki yıldızları izliyordu.