_Sen Benim Kızım Değilsin_

97 34 155
                                    

Hoş geldiniiz!

Medya: Berk Baysal- Yaralarını Ben Sarayım

Yaşasın kaos diyerkteeen...

İyi okumalar

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sinemis Saygın↬

Mutlu olacaktım. Anonim haklıydı, babam beni sevmiyor olabilir ama bu demek değil ki beni seven kimse yok. Ben artık onlar için mutlu olacaktım.

Ben anonim, Burak, Selen, Alperen ve Deniz için mutlu olacaktım.

Banyoya girip ılık suyu açıp altına girdim. Bi süre hareketsiz kaldıktan sonra birkaç kez saçlarımı şampuanlayıp duştan çıktım. Duştan çıktıktan sonra biraz rahatlamak için yatağın üzerine attım kendimi. Aniden gelen bildirim sesiyle yatağın üzerinden kalktım.

Denizz: Bir yere gidip konuşmak ister misin biraz?

Denizz: Konuşmak istiyorum

Denizz: Lütfen

Siz: Tamam

Siz: Yarım saate hazırım

Denizz: Tamam güzelim

Dolaptan siyah kot bir pantolon ve geniş, boğazlı krem rengi bir kazak geçirdim üzerime. Saçlarımı kuruttuktan sonra siyah mont ve botumu giydim anahtarımı alıp evden çıktım. Kapının önüne çıktığımda Deniz arabanın önünde duruyordu.

Deniz 2004 doğumlu olmasına rağmen bizimle aynı seviyede okuyordu. Ailesi kasım ayında doğduğundan o sene doğan çocuklarla okula göndermemiş. Küçük olacağını düşünmüşler. Aramızdaki en büyük kişi Deniz'di. Bu yüzden de aramızda ehliyeti olan tek kişiydi.

Arabaya yöneldim. Deniz'in yanına gidince gülümsedim.

"Hoş geldin güzelim." Diyip yanağıma bi buse kondurdu.

"Hoş bulduk Deniz Bey." Dedikten sonra binmem için arabanın kapısını açtı.

"Teşekkür ederim, çok incesiniz."

Deniz de arabaya bindiğinde hareket ettik.

"Seni daha iyi gördüm. Sevindim." sabah okulda olanlardan sonra haklıydı. Ve evet, çok daha iyiydim.

"Eee nereye gidiyoruz Deniz?" diye sorarak konuyu değiştirdim.

"Özellikle gitmek istediğin bir yer var mı? Oraya gidebiliriz." dediğinde gitmek istediğim bir yer olmadığı için kafamı hayır anlamında salladım.

10 dakika sonra dağlık bir yere gelmiştik. Arabadan inip biraz yürüdüğümüzde led ışıklarla aydınlatılmış bir yere vardık. İleride duran iki pufu gördüğümde Deniz'e baktım. O da gülümseyerek bana bakıyordu. Belli ki daha önceden ayarlanmış bir şeydi.

"Hadi, sen geç otur ben de arabadaki termosları getireyim." dediğinde puflardan birine oturdum. Manzara çok güzeldi ama hava Şubat ayına göre çok soğuk denilebilecek seviyeydi. Bu yüzden montuma sarılma ihtiyacı duydum. Deniz geldiğinde altın rengi termosu ben aldım gümüş rengi olanı da o aldı.

Bir süre sessiz kaldık. Bu durumu bozan Deniz oldu.

"Bugün olanlar baban yüzündendi değil mi?" diye sorduğunda ona döndüm.

|SİNEMİS'İM|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin