MerhabaNasılsınız?
Medya: Alaz ve İpek
Keyifli okumalar
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1 Ocak 2023
Uyandığımda kanepedeydim. Saat neredeyse on bire geliyordu. Yattığım yerden karşı koltuğa baktığımda Deniz'i görünce gülümsedim. Deniz'i uyandırmamaya özen göstererek ayağa kalktım. Merdivenlerin başına gittiğimde yukardan gelen sesleri duymamla yukarı çıktım. Sesler gelen odanın kapısını açtığımda gülmeden edemedim.
"Ya oğlum uyuyan insana yapılır mı bu?" Diye söyleniyordu yüzünün her tarafı boya olan Alperen.
"Salak herif, uyanıkken izin vereceksin sanki." Diye savunma yaptı Burak.
"Uyanıkken izin vermeyeceğim bir şeyi ben uyurken yapman normal mi Burak? Abi sen artık yetişkin sayılırsın bebek gibi davranmayı bırakır mısın?"
"Alperen! Kalbimi kırıyorsun." Dedi Burak. Belki şaka yapıyordu ama rolünün hakkını fazlasıyla veriyordu. Bir anlığına Burak'a üzülüyordum neredeyse.
"Ya Burak, tamam oğlum. Be de şaka yaptım küsme." Dedi Alperen. Bu sözleri duyan Burak'ın keyfi yerine gelmişti.
"Alperen, gay değilim belki ama seviyorum seni."
"Arkadaşın olduğum içindir." Dedi Alperen. Burak göz devirip bize döndü.
"Odun bu herif, odun." Diyen Burak'a gülmeden edemedim.
Eh Burak da böyle. Biz onu böyle seviyoruz. Yapacak bir şey yok.
Birkaç dakika sonra Deniz'i de uyandırıp mutfağa kahvaltı hazırlamaya geçmiştik. Burak tezgahta oturken patates dilimleyen Deniz'e Alperen ile yaşadığı şeyi anlatıyordu. Alperen çay koyarken Selen ve İpek de krep yapıyordu. Ben de Deniz'in dilimlediği patatesleri kızartma makinesine atıyordum. Her şey hazır olduğunda masaya geçtik.
"Yalnız kahvaltıdan sonra eve gitsek iyi olacak. Daha İpek randevuya gidecek." Diyen Deniz'e 'Ne randevusu?' Der gibi baktığımızda Deniz yine söylememesi gereken bir şeyi söylemiş olduğunu fark etti.
"Sorun değil abi. Zaten saklamak saçma olurdu. Ben terapiye gitmeye başladım. Geceleri bitmek bilmeyen kabuslarım var. Daha doğrusu daha önceden de vardı ama şu ara çok sık olmaya başladı. Ben de bi uzmana görüneyim dedim." Dedi İpek.
"İpek, bunun normal olduğunun farkındasın değil mi?" Diyen Selen'e kafa sallayarak cevap verdi İpek.
"Size söylemememin nedeni önemsiz görmemdi. Yanlış anlamayın." Diye ekledi İpek.
Bir süre daha kahvaltımıza devam ettikten sonra hep beraber etrafı topadık ve yavaş yavaş evlerimize dağıldık.
Eve geldiğimde kimse yoktu. Mutfağa gidip bi elma aldım ve idama çıktım. Tam ders çalışma masamın başına oturacakken telefonun çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|SİNEMİS'İM|
ChickLit0534*******: Yeter artık lütfen ağlama Sinemis. 0534*******: Bu sadece bir film. 0534*******: Ağlamana dayanamıyorum. * Bu arada ben Sinemis. İsmim aslında Çerkez kökenli. Anlamı ise gözümde, göz bebeği demek. Bana adımı annem koymuş. Koymuş diyoru...