Son Hazırlıklar

892 105 45
                                    

Bölümü gecenin ikisinde bitirdim, yani ufak tefek hatalar olursa... Affola? Daha sonra kontrol ederim zaten. Bu arada bugün Lord Voldemort'un Harry'yi sonsuza dek işaretlediği ve hortkuluğu yaptığı gün. Bu yüzden bugün atayım dedim!

Olaylar önceden belirlenmiş plana göre gitmiyordu.

Olması gereken şey şuydu: Hermione konuşmasını yapacaktı. Sonra çekilip, Karanlık Lord'a ve takipçilerine saygılarını sunacaktı, sonra Voldemort'un bir kez daha söz almasına müsaade edecekti—büyük ihtimalle seçmenin kaldırılmasını duyurmak için. Sonra Harry, Hermione, ve Ron sahneden indirilip Malfoy malikânesine geri götürülecekti, ve günün geri kalanını yarınki düğüne hazırlanarak geçireceklerdi.

Lakin olan bu değildi.

Gürleyen 'Voldemort ve Cesaret' haykırışı sonsuza dek sürecekmiş gibiydi, ve başka bir konuşma için olanak yoktu. Kalabalık bir çılgınlığın eşiğindeydi, görmeyi candan arzuladıkları uyum ve refah fikri için tezahürat yapıyordu. Voldemort'un ismini bağırdılar, ama Harry'ye, Ron'a, ve tabii ki Hermione'ye olan sevgileri de çok büyüktü.

Voldemort'un bundan kaçışı yoktu, ve başkasının kaçmasına izin vermeye de istekli görünmüyordu. Öfkeli mi, değil mi, anlamak zordu. Sihri anlayamayacak kadar heyecanlıydı. Kızgın olduğu için mi bu kadar rahatsız edici bir canlılıktaydı, yoksa tüm büyücü Britanya'nın ismini haykırmasına bu kadar memnun olacağını beklemediği için mi? Kendi yarattığı isim; her cadı ve büyücünün söylemekten korkmasını çok istediği isim.

Yüzündeki gülümseme de—Harry'nin sabitlenmiş bir gülümseme olduğunu anladığı, ama yine de kesinlikle büyüleyici görünüyordu—gerçek hislerini belli etmedi.

Hermione sonunda kürsüden uzaklaştı, ama haykırış kesilmedi. Evine giderlerken onlara eşlik etmesi gereken kişi olan Lucius'a ümitle baktı. Sonra aniden soluk aldı, kolu titriyordu. Harry aynı anda yara izinde bir sancı hissetti, yalnızca Voldemort'un İşaret'in yarattığı bağlantıyı Hermione'ye kısa, keskin bir acı çektirmek için kullandığını varsayabilirdi. Hermione'nin dikkati Voldemort'a yöneldi, sihri ışıl ışıldı, ve bir anlığına korkmuş görünüyordu. Harry'nin kalbi durdu.

Ama o an çabucak geçmişti; birkaç saniye sonra Hermione gülümseyerek Karanlık Lord'a doğru yürüdü, içtenlikle eğildi. Voldemort başını salladı ve o da gülümsedi, flaşları deli gibi patlayan kameralar ve sonunda bağırmayı bırakmış kalabalık için ışık saçtı. Harry'nin kafası tamamen karışmıştı. Etkileşim kesinlikle zorlamaydı—çünkü gülümsemeleri her ne kadar parlak olsa da, Voldemort'un büyüsü kara ve çapraşıktı, ve Hermione'ninkiyse kesinlikle korkuyla titriyordu.

Öyleyse niye öyle davranmıştı, korkmasına rağmen? Sanki aralarında bir konuşma geçmişti; sanki Voldemort onu tehdit etmişti, oynaması gereken rolü ona hatırlatmıştı...

Çünkü olan tam da buydu, Harry hemen fark etti. Artık ya Zihnifendet'le ya da şimdi Hermione'yi Voldemort'a bağlayan kara büyüyle, Voldemort onunla bir şekilde iletişim kurmuştu. Ve Harry emindi ki emirler çok nazik değildi.

"Gidiyor muyuz peki?" Dedi Ron, çok sahte olduğu gözüken bir gülümsemeyle konuşarak. Solgundu, elleri diğer herkesle birlikte durmaksızın alkışlamış gibi sallanıyordu. "Malfoy malikânesine?"

Sorusunu Lucius'a yöneltmişti, ama yanıtlayan Voldemort oldu.

"Hayır," dedi, ve gözleri kısa bir süre Ron'un üzerinden geçtiğinde, Ron'un tüm vücudu sarsıldı. "Siz ve birkaç kişi daha benimle Bakanlık'ta kalacak. Miss Granger da aynı şekilde. Bunu plan değişikliği olarak... Düşünün."

No Glory (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin