Öznel

2.9K 256 895
                                    

Tüm mahkeme salonunun dikkati Harry'deydi, ama Harry'nin odağı yalnızca Karanlık Lord'a yöneltilmişti.

Voldemort ona karşı Zihnibend kullanıyor olmalıydı, çünkü Harry duygularını tam olarak hissedemiyordu. Yüzünde ışık, sıcaklık, ifade izi yoktu. Eğer Harry'nin yeni bulduğu büyü sezebilme yeteneği olmasa, Karanlık Lord'un hiçbir şey hissetmediğine inanabilirdi.

Çıplak gözle bakan biri için, Voldemort duygusuz bir güç figürü olarak görünürdü.

Yalan.

"İlk suçlamanız Albus Dumbledore'un cinayetine bulaşmak," diye başladı Voldemort tonsuz bir sesle. "Savunmanız nedir, Mr Potter?"

"Suçlu değilim."

"Cinayete tanık oldunuz mu?"

Harry'nin gözleri o kader gecesini anımsarken yere indi, ebediyen aklında kalacak anılardan biriydi. Duruşu eğik ve eli kararmış Albus Dumbledore'un göğsüne, geriye fırlatılıp düşmeden önce bir lanet vuruyor...

Ve Harry kımıldayamamıştı. Hiçbir şey yapamamıştı.

"Evet," diye cevapladı sessizce. "Cinayetine tanık oldum."

"Ne zaman ve nerede yaşandı?"

"Geçen sene Haziran ayının sonunda, 30'unda, Hogwarts'ta. Lanetlendi ve... Astronomi kulesinden düştü."

"Sonunda Albus Dumbledore'u öldürmüş olan laneti atan kimdi?"

Harry'nin odağı ona ihanet etti-gözleri Malfoy'ların oturduğu yeri buldu, ve kısa bir an için, Draco'yla göz teması kurdu. Gümüşi büyüsü korkuyla ışıldadı, ama Harry, Draco'nun yüzü bir duyguyu ona iletemeden önce gözlerini başka yöne çevirmişti bile.

"Severus Snape," diye cevapladı Harry, dikkati tekrar Karanlık Lord'a dönmüştü.

Voldemort'un ifadesi boş kaldı, ama salondaki cadılar ve büyücülerin hepsi sessiz de olsa bariz bir şekilde tepki verdiler. Gözleri büyüdü, büyüleri fırıl fırıl döndü. Harry, sonrasında Müdür unvanını alan adamın öncelini öldürdüğünü kaçının bildiğini merak etti. Harry arkasında bir yerde, muhtemelen Draco'dan ya da belki Narcissa'dan gelen bir rahatlama dalgası algıladı.

"Önceki İksir Profesörü Severus Snape'in 30 Haziran 1997'de, Astronomi kulesinde Albus Dumbledore'u öldürdüğüne tanık oldunuz," diye ifade etti Voldemort. Büyüsü, Snape'in adında tehlikeli bir şekilde parladı. Harry'nin içi ürperdi. "Doğru mu, Mr Potter?"

"Evet."

"Ve hiçbir şekilde bu suçun planlanmasında ya da uygulanmasında parmağınız yoktu?"

"Evet, yoktu."

"Albus Dumbledore'un ölümünden önce, 30 Haziran 1997 gecesi böyle bir şiddet eyleminin gerçekleşeceğine dair sizi herhangi bir şekilde cinayetin bir parçası olarak etiketlenmeye mahkum edebilecek bir bilginiz var mıydı?"

Harry, düşünceleri koştururken Voldemort'un ağzından çok hızlı ve tonsuz çıkan kelimeleri anlamaya çalışıyordu. Kalınca yutkundu ve kafasını salladı. "Hayır... Hayır, olacakları bilmiyordum. Albus Dumbledore'un ölümü bir şoktu." Duraksama. "Trajik bir şoktu," diye ekledi, sesi duygu yüzünden boğuktu.

Harry sonunda Dumbledore'un ona ihanet etmiş olmasını umursamıyordu. Yıllardır bu kadar büyük bir saygıyla baktığı adama karşı hiçbir kızgınlık besleyemiyordu.

Sonunda korkunç bir şekilde ölmüş birine karşı...

"...Trajik bir şok."

Voldemort kelimeleri aynı tonsuzlukla tekrarladı, ama büyüsü uğursuz bir şekilde karardı. Harry'nin cildi bunun kalitesiyle karıncalandı.

No Glory (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin