Bu Seni İnsan Yapar

2.3K 227 201
                                    

Hermione son derece yorgun olmalıydı, çünkü güçlükle çıkardığı hıçkırıkları çabucak hafif inlemelere dönüştü, ve Harry'nin omuzlarındaki tutuşu zayıfladı. Harry onun sırtını okşadı ve sağlam bir görünüm vermeye çalışarak kendi gözyaşlarını geri itmeye zorladı. Hermione için güçlü olması lazımdı.

Gelmeden hemen önce, Harry, Narcissa'nın tanıdık büyüsünü hissetti. Ani bir canlılıkla parladı, ve onlarla konuşmak için eğildiğinde, orada bir maksat varmış gibiydi, yüzü sertti.

"Kalkabilir misin?"

Hermione'nin Mrs Malfoy'un ondan bahsettiğini fark etmesi biraz vakit aldı. Yukarı bakarken büyüsü gergindi ve titriyordu, bir istikrarsızlık hâkimdi orada. Harry, aurasının Bellatrix'inkine ne kadar benzediğini düşünmemeye çalıştı.

Hermione sonunda başını salladı. Harry, Hermione'yi kendisine yaslanmayacak şekilde ayarladı, ve ona yardım edebilmek amacıyla ayağa kalktı. "Sana yardım—"

"Hayır."

Narcissa, kafasını ailesinin olduğu yerden— oğlunun ve kocasının hâlen durmakta olduğu köşeden—çevirirken Harry'nin teklifini tek bir kelimeyle kesti. "Draco, gel buraya. Onu misafir odasına taşımama yardımcı ol."

"Onu dokunmayacak," diye misilleme yaptı Harry aniden, Draco'nun olduğu yere doğru ters ters bakarak. "Ben iyiyim, ona ben yardım edebilirim—"

Ayağa kalkıp Hermione'yi yukarı çektiği saniye, Harry ne kadar yanıldığını fark etti. Öyle bir baş dönmesiyle karşı karşıya geldi ki Narcissa düşmemesi için onu tutmak zorunda kaldı, gözlerinin önünde beyaz noktalar dans ederken Harry'yi belinden kavradı.

"Evlat! Daha demin salonun karşısına fırlatıldın, başını çarptın—muhtemelen feci şekilde yaralandın!"

"Adım... Harry."

Harry'nin dizleri çökmeye başladı ve Narcissa onu yavaşça zemine, Hermione'nin hemen yanına indirdi. "Draco!" Diye tısladı Narcissa. "Buraya gel, hemen!"

Draco sonunda geldiğinde Harry hâlâ yıldızları görüyordu, ama hiçbir şey Draco Malfoy'un Hermione'ye dokunmasına izin vermemenin ve ona kendisinin yardım etmesinin çok kuvvetli, bir miktar da mantıksız acileyetinin önüne geçemezdi. "Ona dokunayım deme, Malfoy—"

"Hadi." Narcissa, Hermione'ye elini uzatarak ona yardımcı olmayı teklif etti. Hermione perişan göründüğü kadar şaşırmış ve kuşkulu da gözüküyordu. Narcissa vazgeçmedi. "Seni bir odaya götüreceğim sadece. Bir de acını yatıştaracak bir merhem vereceğim..." Hermione'nin kan çanağına dönmüş gözleri neredeyse transtaymış gibi önkoluna indi, canlı hâldeki siyah Karanlık İşaret'e sanki bir rüyada olduğunu düşünüyormuş gibi baktı. Harry onu suçlayamazdı. O da aynı hisleri yaşıyordu.

"Gel hadi."

Hermione sonunda Narcissa'nın uzanmış elini tuttu. Tutarken parmakları kuvvetlice titriyordu, fakat Narcissa onu yukarı çekti ve ağırlığını şaşırtıcı bir kolaylıkla taşıdı.

Etrafındaki herkes, kulakları hâlâ çınlamakta olan Harry, her an kusabilirmiş gibi gözüken oğlu, hatta köşede durmaya devam eden, şaşkınlıkla donmuş Lucius bile gözle görülür bir şekilde sarsılmışken Harry Narcissa'nın o anki soğukanlı ve kontrollü hâlini tebrik etmeliydi.

Bu, tüm annelerin sahip olduğu bir yetenek mi, yoksa sadece Narcissa'ya özgü mü diye düşünmeden edemedi.

"Draco, Harry'nin kalkmasına yardımcı ol, onları batı kanadındaki en yakın misafir odasına götüreceğiz."

No Glory (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin