Diyar beni benden alıyordu .
Onu ilk gördüğümde kalbim yeniden canlanmış gibiydi. Onu görünce kalbimin ritmi değişiyordu ,neydi bu .Artık içeriye geçsem iyi olucak dedim kendi kendime . Arkamı döndüğümde abim Asaf'ı gördüm. Sanki kalbim bir suç işlemiş gibi hızlı hızlı atıyordu heves alış verişlerim hızlanmaya başladı bir anda .
Abim bana bakıp " Ne yapıyorsun burda tek başına" dedi .
Ne söyleyeceğimi bilmiyordum ,sanki bir suç işlemiş gibiydim. Derin bir nefes alıp cevap verdim.
"İçerde bunaldım biraz dışarı çıkıp nefes alıyım dedim"
Beni baştan aşağıya süzdü sonra gözüne yukarıdan bize bakan Diyar'a takıldı . Tekrar bana dönüp;
"Hadi içeri geç sen "
Rahat bir nefes verdim .
Kafamı tamam anlamında salladım.
Annemlerin oturduğu yöne doğru yürümeye başladım.Solumda oturan deminki yanıma gelen kız ve sarı saçlı bir kadın arkamdan şöyle dediklerini duydum;
"Bu mu benim Diyar'ımı elimden alacak kız, şuna baksana bir Diyar da ona bakacak göz var mı "
Onları duymamış gibi yapıp yerime oturdum. Sinirlenmiştim . Sinirlendiğim zaman babama benzerdim. Onun gibi kaşlarım sinirim geçene kadar çatık olurdu .
Annem hemen anlayıp kulağıma fısıldadı; " ne oldu kızım"
Yalan bir gülümsemeyle "yok birşey anne " dedim.
Sarı saçlı kadının gözü hep üzerimdeydi . Çok sıkılmıştım şu misafirlerden hemen gitseydiler de kurtulsaydım.
Annem sıkıldığımı anlayıp şöyle dedi;
"Kızım sen git abin Baran sana birşey verecekmiş"
Ne verecekti ki bana , anneme kaş göz hareketi yaptım . Annemde git işareti yaptı. Ya anneler neden çocuklarının her hareketinden anlar, canım annem .
Kafamı tamam anlamında salladım ve çıktım içeriden.Odama gitmek istiyordum ama üst kattaydı odam ve orda erkeklerin toplantısı vardı şu anlık kimse görünmüyordu, kimse beni görmeden odama gidebilirdim. Merdivenler bütün konağın etrafında dolaştığı için mecbur arka taraftan gidecektim.
Konağın arka tarafına gittiğimde bide ne göreyim, Diyar Reşe'min yanında duruyor. Çok sinirlenmiştim,kimse benden başka Reşe'me dokunmazdı.Bu sinirle hemen aşağıya indim ve çiftliğin kapısını açar açmaz ;
"Çek elini atımın üstünden"
Neye uğradığını anlamaya çalışan Diyar bana baktı ve gülümseyip şöyle dedi;
"Kusura bakmayın hanım efendi atın sizin olduğunu bilmiyordum, çok güzel bir at olduğu için sevmek istedim"
Diyince bende üzülerek;
"Benim yerime de biraz sever misin onu" dedimO da alayla ;
" Ne biçim at sahibisin ya daha atına dokunamıyorsun " dedi ."Dokunamıyorum işte ,zorlama"
Diyince yanıma gelip elimden tuttuğu anda kalbim durdu zannettim. Dilimi yutmuş gibiydim ,ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.Elimden tutup Reşe'ye yaklaştırdı .
Dehşetle " olmaz dokunamam ona bırak beni " dedim ama nafile söz dinlemiyordu .
Reşe'ye dokunduğumda içimde oluşan huzuru anlatamazdım ama bu uzun sürmedi.Bana bakarak "bak birşey olmadı, bu kadar kolay işte" dedi.
Nefes alış verişlerim yine hızlanmaya başladı ahırın kapısına zor tutundum , gözlerim kararmaya başlamıştı sanırım sandığım şey başıma gelmişti.Diyar bana bakarak " iyi misin " dedi .
Bende ona " Ne yaptın sen benim at tüyüne alerjim var ". Dedim kısık çıkan sesimle.
Hemen yanıma yaklaştı ve " çok özür dilerim bilmiyordum " dedi .Telaşla belimden tutup kucağına aldı beni hemen konağa koşturdu . Hayır olmaz biri bizi böyle görmemeliydi .
Hanımların olduğu toplantı odasına daldı, gördüğüm kadarıyla herkes ayağa kalktı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı, annem ve yengelerimin bana koşarak geldiklerini gördüm .
" Ne oldu kızıma"
Diyar da şöyle dedi "Beraber ahırdaydık , sonra bayıldı"Herkesin bir ağızdan"Nee"
Dedi.
İşte şimdi bittim.Bu bölüm sonunu nasıl buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU'DA KADIN OLMAK
General FictionEskilerde Doğu da kadın olmak demek , hiç olmak demekti . Eski töreler ,kadınları önemsemezlerdi ,eski törelere göre kadın sadece bir köleden ibaretti . Ben Ağa kızı Vejin Saygın, aslında bu güne kadar hiç saygı görmedim, töreler ne derse o olu...