MİSAFİR

74 5 0
                                    

Kurumuş boğazım hasta olduğumun habercisiydi. Kendimi fazlasıyla yorgun ve halsiz hissediyordum. Yatağımda kıvrılmış birilerinin gelmesini bekliyordum. Kapının gıcırdamasıyla sağ tarafıma döndüm. Gelen yengen Rojbin'di.  Perdeleri açar açmaz gözüme değen güneş ışınları yüzünden tekrar yorganı yüzüme çektim.

Rojbin yengem" Hadi ama uyan daha kahvaltı yapacağız" dedi.
Yengeme dönüp" Kendimi çok hasta hissediyorum ya , kalkacak halim yok ." dedim.
Yanıma yaklaşıp elini anlıma  bıraktı ve
" Vejin yanıyorsun sen " dedi . Öksürükle karışık sesimle. " Bilmiyorum" dedim.
Yengem koşar adımlarla odadan çıktı.
Kısa bir süre sonra annem ve babam içeri girdi. Yerimden doğrulacak halim yoktu. Babam yanıma gelip" neyin var kızım" dedi . Bende " bilmiyorum" dedim kısık ses tonumla.
Annem başucumda durmuş elini başımın üstünden kaldırmıyordu. Babam , Ali abime bakarak" Hemen doktoru arayın" dedi.
Doktor beni muayene ettikten sonra babamla odadan çıktılar. Üşütmüştüm.

Ilık bir duş aldıktan sonra biraz kendime gelmiştim . Babam beni akşam yemeğinde toparlanmış halde görmek istiyordu çünkü misafirler gelecekti.
Üstüme gri sade bir bindallı giydikten sonra örülmüş saçlarımı açıp üsten taradım ki hafif dalgalı kalsın .
Bir kaç takı taktıktan sonra solgun göründüğüm için çok doğal bir makyaj yapıp hemen oturma odasına geçtim. Misafirlerin gelmesini bekliyorduk. Gerçi kimin geleceğini de bilmiyordum. 
Bir süre daha bekledikten sonra misafirlerin içeriye girmesiyle yerimizden kalkıp onları karşıladık.

İçeriye babam yaşlarında, uzun boylu, açık yeşilimsi göz rengi ve sarışın teniyle herkese gülümsüyordu. Yanında da sarışın bakımlı bir kadın vardı. Arkalarında ise babasının tıpkısı , yakışıklı mı yakışıklı biri vardı. Çok fazla yakışıklıydı .

Babam ve annem onları karşıladıktan sonra tek tek aileyi tanıtıyordu.
Abimdn başlayıp taa ki sıra bana gelene kadar.
Babam kollarını omzuma  atarak ;

" Bu da bizim gözbebeğimiz, tek kızım. Vejin. " Dedi.

Bende onlara gülümseyerek " hoş geldiniz" dedim.
Rıza bey ve Melek hanım sıcak kanlıydılar  .  Oğlu bir adım öne gelerek;
"Bende Savaş , tanıştığımıza memnun oldum Vejin. " Dedi .
Gülümseyerek " Bende dedim."
Konu konuyu aşmıştı.  Rıza Bey babamla çok eski yakın arkadaşmış. Oğulları ise İstanbul'un en ünlü doktoruymuş . Benim hastalığımla yakından ilgileneceğini de söylemişti . Ayrıca bizde kısa bir süreliğine kalacaklardı bu sebeple onu her gün  görebilecektim.
Diyar ile düğün gününden beridir hiç görüşmemiştik artık pekte umrumda değildi.
Saat baya geç olmuştu herkes odasına çekilmişti. Benimde artık uyuma vaktim gelmişti . Yatağıma uzanıp kendime bir söz verdim.
"Ben Vejin Saygın , ant olsun ki hiçbir erkeğin gölgesi ve kölesi olmayacağım."




DOĞU'DA KADIN OLMAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin