Nefes alış verişlerim daha da hızlanıyordu. Karşıdan bize yaklaşan gölge daha da belirgin hale geliyordu .
Net bakınca Ali abimi gördüm. Kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bize doğru geliyordu. Diyar'a baktığımda gözlerimin içine bakıp sırıtıyordu. Hastalığımın da verdiği baskı ile titremeye başladım.
Abim bize yaklaşmıştı. "Vejîn iyi misin" dedi. Şaşkınlıkla yüzüne baka kaldım.
Konuşamıyordum . Diyar belimde duran eline aldırış etmeden abime " Merak etme Ali sadece biraz korkmuş" dedi.
Ne diyorlardı bunlar, anlamıyordum.
Abim tekrardan bana bakarak " Vejîn gördün mü onları,kimdi? " Dedi.
Toparlanıp kendime gelmeye çalıştım .
"Kimden bahsediyorsun abi " dedim korkuyla karışık ses tonumla. Diyar hemen araya girerek" Ali,korkmuş Vejîn. Ben onu eve bırakırım sen misafirlerle ilgilen zaten düğünün bitmesine az kaldı" dedi. Neyden bahsettiklerini hala anlayamıyordum.Karşı da duran Diyar'ın arabasına geçtik.
Diyar etrafına bakındıktan sonra arabaya bindi ve sürmeye başladı. Bir süre konuşmadık. Yaklaşık 10 dakika yoldaydık. Kendimi tamamen gelmiştim. Derin nefes alarak " Sen ne yapmaya çalışıyorsun ? Dedim.
Sanki söylediklerimi hiç duymuyormuş gibi davranıyordu. Sinirlenerek sesimi yükseltip " Sen kendini ne sanıyorsun ? Amacın ne senin? " Dedim.
Arabayı ani frenle durdurduktan sonra yüzüme çatık kaşlarıyla sert baktı. Gözlerimin içine bakıyordu,bu beni korkutmuyor değildi. Cam kenarına bakıp derin nefes alarak "Seni istiyorum" dedi alçak sesiyle. Duyduklarıma inanmak isterdim fakat bu farklı birşeydi, anlayamıyordum. Tekrar bana dönerek " Ali'nin bizi öyle görmesini istedim fakat gözündeki korkuyu görünce vazgeçtim" dedi . Yüzüne anlamsızca bakıp " Nasıl görmesini istiyordun ki " dedim. Tekrardan arabayı çalıştırıp sürmeye devam etti.
Yola bakarak" Birşey sorduk " dedim .
gülümseyerek "Zamanı gelince söylerim" dedi. Evin kapısına geldiğimizde daha kimsenin gelmediğini gördüm.
Arabadan tam inecekken Diyar elimi tuttu ve beni kendine çekti . Nefesini boynumda hissettim . Kafasını kaldırıp
"Eve gittiğinde abin sana neler olduğunu sorduğunda ona iki kişinin seni rahatsız ettiğini söyleyeceksin sadece " dedi. Yüzüne alaycı bir bakış ile" Hmm sonra da sen gelip Kahramanım oldun değil mi ? Beni kötü adamlardan korudun. Dedim ve tekrar " ya beni olmayan kötü adamlardan koruduğunu için sana minnettarım " dedim alaycı ses tonumla.
Sonra da arabadan inip " Hoşçakal Kahramanım " dedim ,gülerek.
Arkamdan sesini yükseltmiş " Hoşçakal Mardin Güzeli" dedi .Düğün bitmişti herkes evine dönmüştü. Bayağı geç olmuştu . Odama girer girmez bütün yorgunluğumu alacak ılık bir duş almam gerekiyordu . Vücudumdan süzülen su damlacıklarıyla ve buharın verdiği huzurla boş bir kafayla yaşananları düşündüm. Bir anda gözlerimi açtım ve Diyar'ın bana " seni istiyorum" dediği aklıma geldi . Nasıl yani yoksa Diyar benden hoşlanmış mıydı. Tuhaf bir gülümse oluşmuştu yüzümde .
Bölüm sonunu nasıl buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU'DA KADIN OLMAK
General FictionEskilerde Doğu da kadın olmak demek , hiç olmak demekti . Eski töreler ,kadınları önemsemezlerdi ,eski törelere göre kadın sadece bir köleden ibaretti . Ben Ağa kızı Vejin Saygın, aslında bu güne kadar hiç saygı görmedim, töreler ne derse o olu...