O gece o kadar huzurlu uyumuştum ki sabah uyanmak istemiyordum.
Sevilmek böyle birşey mi ? ne yazık ki hiç sevilmediğim için sevginin ne denli birşey olduğunu bilmiyordum. Anlam veremiyordum.
Sevim abla kapıyı tıklatıp " uyanmış mı benim küçük hanımım " dedi .
Gülümseyip " Evet " dedim .
" Hanım ağam,hemen hazırlanıp aşağıya gelsin kına için elbise bakılacak dedi"
Kafamı tamam anlamında salladım ve hemen üstüme krem renginde yöresel kıyafetimi ve birkaç altın takı taktıktan sonra aşağıya indim.
Annem ile kumaşları seçmek için terzici Delal ablanın yanına gittik. Annemin çocukluktan arkadaşıydı.
Ben kumaşları incelerken annem ve Delal abla sohbet ediyordu. İstemeden kulak misafiri oldum.
"Öyle deme Delal,ben hiçbir zaman Reşo'yu sevmedim ki "
"Sen ne kadar hata yapmış olsan da o sana katlandı. Sevmeseydi yapmazdı.
"Öyle de neden hala ilk günkü gibi bana soğuk davranıyor. Evlatları olmazsa yüzüme bakar mıydı sanıyorsun"
"Bak Hevi sen de az yutulur şey yapmadın . Onunla evlendiğin ilk gece başkasına kaçmaya çalıştın ,seni öldürmesi gereken yerde hiç birşey olmamış gibi davrandı. Ee o seni sevmesin de kim sevsin".
Dediğinde üstümden kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Benim annem asla böyle biri değildi, yapamazdı öyle şeyleri. Elim masada duran makasa çarpıp yere düşünce ikisi de bana baktı, Bende yeni gelmiş gibi davrandım.
Annem "kızım seçtin mi kınalığını " dedi.
Bende "evet şu kırmızı olan. " dedim ve ardından" hadi anne eve gidelim başım biraz ağrıyor." dedim .
Annem " tamam bizimde işimiz bitmişti,hadi kızım gidelim " dedi. Hemen arabaya binip evin yolunu tuttuk. Annemin söyledikleri aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Eve vardığımızda direk odama geçtim. Akşam olmak üzereydi elbisem gelmişti hazırlanmam gerekiyordu. Üstüme kırmızı bindallığımı giydikten sonra altın kemerimi de elbisenin üstüne taktıktan hemen sonra bileziklerimi de kollarıma takıp açık uzun saçımla dışarıya kınanın olduğu yere gittim. Yengem olacak kişi benden küçüktü henüz 17 yaşında bile değildi abim ise 22 yaşındaydı . İçimde buruk bir sevinç vardı. Kızın mutlu olmadığı aşikârdı . Ben olsam bende asla Mutlu olamazdım . Töreler çok acımasızdı, biz kadınların ne dediği önemsenmezdi , kaç yaşında olduğumuz, kiminle evleneceğimiz , kimin kollarında uyanacağımız bizim seçimimiz değildi ne yazık ki.
Acaba bende törelerin kurbanı olacak mıydım ? Yoksa sevdiğim adamla mı evlenecektim. Umarım öyle olurdu.
Bölüm sonunu nasıl buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU'DA KADIN OLMAK
General FictionEskilerde Doğu da kadın olmak demek , hiç olmak demekti . Eski töreler ,kadınları önemsemezlerdi ,eski törelere göre kadın sadece bir köleden ibaretti . Ben Ağa kızı Vejin Saygın, aslında bu güne kadar hiç saygı görmedim, töreler ne derse o olu...
