Yolun bitmesini istemiyordum .
Kendimi türküye kaptırmış yüreğimin çığlıklarını susturuyordum.~Turnam gidersen Mardin'e
Turnam yâre selam söyle
Karlı dağların ardına
Turnam yâre selam söyle
Karlı dağların ardına
Turnam yâre selam söyle
Turnam gidersen Aktaş'a
Karlı dağlar aşa aşa
Turnam gidersen Aktaş'a
Karlı dağlar aşa aşa
Hem kavime hem kardaşa
Turnam yâre selam söyle
Hem kavime hem kardaşa
Turnam yâre selam söyle
Hem kavime hem kardaşa
Turnam yâre selam söyle~Kaptırmıştım kendimi bağıra bağıra şarkı söylüyordum.
Eve varmıştım. Araban inip direk odama geçtim,herkesin uyuması işime gelmişti . Üstümü değiştirip hemen yatağın üstüne attım kendimi.
Vejîn'i düşünürken yüzümde oluşan tebessümü durduramıyordum.. . .
~VEJÎN~
Sabah güneşi doğmuştu kendimi çok daha iyi hissediyordum. Hemen üstüme yöresel taşlı yeşil elisemi giydim. Gözlerimin rengindeydi , çok yakışıyordu bana . Bir kaç takı taktıktan sonra balkona çıkıp temiz bir hava almak istiyordum .
Mustafa'yı gördüm avluda duruyordu o da bana bakıyordu elimi selam verircesine kaldırıp gülümsedim, o da bana başıyla selam verdi.
Çok tuhaf davranıyordu sanki benden nefret ediyordu . Belki de ediyordu ama neden ,nedeni neydi.
Arkamdan yaklaşan annemi farketmemiştim.
-korktun mu kızım. Dedi.
-Biraz anne. Dedim
- Bu gün kendini nasıl hissediyorsun?
- Çok iyiyim annecim , artık benim için endişelenme.-sana birşey olacak diye ödüm kopuyor kızım.
Ona sarıldım.
- kızım bu gün yemeğe davetliyiz kahvaltıdan sonra çarşıya çıkalım ana kız.-olur anne . Dedim ve beraber kahvaltıya bahçeye indik .
Babam her zamanki gibi masanın en başında oturmuş saatine bakıyordu . Yemeğe geç kalınmasından nefret ederdi. Yavaş yavaş abimler ve yengemler geliyordu . Tam zamanında herkes masadaydı ama bir kişi eksikti. Asaf abim.
Babam anneme dönerek şöyle dedi ;
-Asaf niye gelmedi daha .- Düğün telaşından kaç gündür uyuyamıyordu bırak bu gün uyusun biraz.
Babam sadece başını salladı .
Kahvaltı yaptıktan sonra annemle hazırlanıp kapının önüne çıktık. Kemal bize kapıyı açıp arabayı sürmeye başladı ve şöyle dedi anneme
- Nereye gidiyoruz Hanım ağam .- çarşıya evladım. Dedi
15 dakikalık bir yol gittikten sonra nihayet varabildik.
Annem Kemal'in burada bizi beklemesini söyledi.
Annemle kumaş seçiyorduk güzel bir elbise diktirecektik ana kız.
Annem kahverengi tonunda bir kumaş gösterdi.
- hayır anne bu güzel değil.- Bak anne gök mavisi çok güzel değil mi .
- evet gerçekten çok güzel,tamam bu olsun.Kadın ölçülerimizi aldıktan sonra ;
- bir saate biter siz dolaşın çarşıda gelinceye kadar biter. Dedi
Annem başını salladı.
Mardin sokakları çok güzeldi . Her yeri tarihi eser . Yol boyu uzanan çarşı çok güzeldi uzun zamandır çıkmıyordum dışarıya annemi herkes tanıyordu selam veriyorlardı. Herkes bana hayranlıkla bakıyordu. "Ne kadar da çok annesine benziyor" diyorlardı . Bütün eksikleri tamamladıktan sonra Kemal'in bizi beklediği yere doğru yürümeye başladık annem bir an duraksayıp " sen git ben hemen geliyorum" dedi.
Bende başımı sallayıp arabanın yanına geldim. Kemal beni gördüğü gibi poşetleri ellerimden alıp bagaja koydu.
Kemal neden böyle davranıyodu ki bana.
- Kemal bir sorun mu var ?
- hayır hiçbir sorun yok. Dedi yere bakarak ,yüzüme bakmıyordu.- O zaman neden böyle soğuk davranıyorsun .dedim .
- Hayır sadece geç uyudum biraz ondan senlik sorun yok. Dedi .
- Bana küsmediysen , o zaman hala arkadaşız değil mi ? Dedim.
acıyla karışık gülümsedi.
- Evet . Dedi.Bu bölümü nasıl buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU'DA KADIN OLMAK
General FictionEskilerde Doğu da kadın olmak demek , hiç olmak demekti . Eski töreler ,kadınları önemsemezlerdi ,eski törelere göre kadın sadece bir köleden ibaretti . Ben Ağa kızı Vejin Saygın, aslında bu güne kadar hiç saygı görmedim, töreler ne derse o olu...