Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu. Diyar bize doğru birkaç adım daha atınca aniden abim onun önünü keserek "Oo Diyar bey yüzünüzü gören cennetlik ya " dedi.
Diyar:
"Hiç sorma ya dostum, işlerim vardı İstanbul'da ondan dolayı gelemedim." Dedi. Ve tekrardan" Hayrola Ne yapıyorsunuz burada ." Dedi .
Ali:
-İstanbul'dan bir misafirimiz vardı onu gezdirmeye getirdik. Dedi.
Sonra abimle Diyar bize doğru gelmeye başladı. Hiç rahatımı bozmayarak Diyar'ın uzattığı eli sıktım.
Savaş'a baktığında ise bir duraksadı.
Abim tekrardan araya girerek "işte bizim İstanbul'dan gelen misafirimiz Savaş."
dedi.
Elini uzatarak" memnun oldum Savaş bende Diyar." dedi.
Savaş'ın yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Hiç yabancı değil gibiydi...
Diyar bir süre yanımızda kaldıktan sonra tekrar o kadının yanına gitti...
Mardin'in güzel yemeklerini abim , savaşa tanıtmakla meşgul olsa da benim canımın sıkıldığını fark Edip" yemeklerimizi de yediğimize göre bu günlük bu kadar yeterli, güneş batmak üzere" dedi.
Diyar bizden önce kalkmıştı.
Arabaya doğru ilerlemeye başladık, Savaş birden elimi tutup kendine döndürdü. "İyi misin" dedi.
"Biraz başım ağrıyor" dedim. Ve gülümseyerek arabaya bindim.
Yol boyunca tekrar abim ve Savaş sohbet ediyorlardı,kafamı cama yaslayıp yol kenarındaki çiçeklerin güzelliğine bakıyordum. Gözlerimi dinlendirmek için kapatmıştım. Gözlerimi açtığımda ise Savaş oda da beni yatağımın üstüne bırakıyordu . Bir an irkildim. Çok yakındık , nefesini hissedecek kadar...
" Korkma burdayım ben sen uyumana bak!. Dedi. Kafamı sallayarak arkamı döndüm. Savaş üstümü örtüp odadan çıktı. Kalbim tekrar hızlanmaya başladı ama bir burukluk vardı içimde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU'DA KADIN OLMAK
General FictionEskilerde Doğu da kadın olmak demek , hiç olmak demekti . Eski töreler ,kadınları önemsemezlerdi ,eski törelere göre kadın sadece bir köleden ibaretti . Ben Ağa kızı Vejin Saygın, aslında bu güne kadar hiç saygı görmedim, töreler ne derse o olu...