Aramızdaki hain kim?

4.1K 389 408
                                    

Han Jisung'un bakış açısından,

"Hyunjin bu şapşik sincabı görmen lazım. Hemen buraya gel bebeğim."

Changbin, elimdeki valizlere bakıp kahkaha atarak içerideki sevgilisine seslendiğinde gözlerimi devirmeye engel olamamıştım. Resmen benimle kafa buluyordu çakma protein tozu.

"Sincap mı dedin? Hani nerede?"

Hyunjin uzun koridorda amaçsızca koştururken gerçek bir sincap göreceğini falan sanıyordu sanırım. Cidden bu çiftin yanına neden geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat konu hakkında en az açıklamayı onlara yaparım gibi gelmişti.

"Hayatım buraya bakacaksın. Niye tuvalete doğru koşuyorsun?"

"Ne? Ah, Changbin nerede olduğunu söylesen ya."

Hala kıkırdayarak beni çıldırtan Changbin'i es geçip aylak bakışlarını, tüm mal varlığını toplayarak gelen bana, çevirdiğinde Hyunjin'in dudakları birbirinden hızla ayrıldı. "O yelloz kadın seni evden mi kovdu yoksa?" Olayı ilk defa tekte anlaması şaşırtıcıydı.

"Hayır. Kovmadı fakat kovsa bundan daha iyiydi."

Dışarıda beklemekten sıkılırken elimdeki valizi kapının girişine yerleştirip sırt çantamı da onun üzerine bıraktım. "Bence beni evlatlık alabilecek kadar zenginsiniz. Bu yüzden ailem olarak sizi seçtim." Ben oturma odasına doğru yürürken onların hala nasıl buraya geldiğimi düşündüklerine yüzde yüz emindim.

"O kadını kesinlikle dövmem gerekiyor. Yakışıklı bir adamla sevgili olunca böyle kıçının kalkması ne kadar doğru?"

"Bitanem belki de başka bir şey olmuştur ha?"

Sinirlerimi bozan çift, tam karşıma oturduklarında Changbin Hyunjin'i kolunun altına doğru çekip sorgularcasına bana döndü. "Dinliyoruz Han Jisung. Bize ne olduğunu anlat." Onlara en az açıklamayı yapacağımı falan düşünüyordum, değil mi?

İşte bunu tamamen siktir edin. En doğrusu Lee Felix'in yanına gitmeliydim, diye düşünürken kafama yediğim yastık yüzünden suratım belli bir ölçüde sağa doğru kaymıştı.

"Parti olayından sonra hala sana çok sinirliyim Han Jisung. Konuyu o geceyi mutlaka ama mutlaka içine alarak anlatırsan sevinirim."

"Bir dakika." Vücudumdan salgılanan adrenalin aklımı başımdan götürdüğünde ne hissedeceğimi düşündüm ilk önce.

Partide Lee Minho'nun beni sırtına alıp götürdüğüne sadece oradakiler şahit olmuştu fakat annem bir adamın kucağında çıktığımı nereden biliyordu ya da daha doğrusu ona bunu kim söylemişti?

Burada, yani beni çok yakından tanıyan birisi o gece hakkında anneme bilgi vermiş olmalıydı ve bu kişi büyük ihtimalle yakın arkadaşlarımdan birisiydi.

Tıpkı Amerikan filmlerinde olduğu gibi hayatım hakkında kısa bir kesit göz bebeklerimin önünden geçerken sessizce düşündüm. Bu hain kim olabilirdi ki?

Changbin ve Hyunjin'i izledim bir süre. Onlar olabilir miydi? Aslında cevap benim için koca bir hayırdı çünkü Hyunjin annemden nefret ediyor, Changbin ise onunla hiç konuşmuyordu.

"Jisungie?" Changbin'in nazik ya da uyarıcı ses tonu beni bulunduğum ortama tekrar döndürdüğünde derin bir nefes verdim. Sanırım onlara her şeyi anlatmam gerekiyordu çünkü işler içinden çıkamayacağım bir boyuta doğru gidiyordu.

"Partiden birlikte ayrıldığım adam Lee Minho'ydu."

Çan seslerini duyuyor gibiydim fakat bu kez ölüm için çalmamıştı. Şaşkınlık ya da tatmin oluşun verdiği bir tepki doğarken yaşadığım her şeyi siktir ettim. Bana ne derlerse desinler hak ediyordum.

step, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin