0.2

699 36 12
                                    

Bu kısa bölümden sonra asıl hikâye başlıyor

---- -----

Soobin bir süre daha dalgın bakışlarla Yeji'nin çıktığı kütüphane kapısına baktı. Yüz ifadesi gittikçe sertleşiyordu. Başını ağır ağır önüne döndürdüğünde kendinden beklemeyeceği şekilde telefonunu sertçe cebinden çıkardı. Neler olduğunu öğrenmeliydi.

Yeonjun/Soobin:

Soobin

-Gerçekten gidecek misin!?

Yeonjun

-Evet

Soobin

-Neden!!!?

Yeonjun

-?Arayayım mı

Soobin

-Kütüphanedeyim.

Yeonjun

-Unuttun mu o herkesin önünde rezil etmişti beni

Ve kendisini

Soobin

-Anladım. İntikamını alacaksın?

Yeonjun

-.Aynen öyle

Soobin'in yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Nedeni açıktı. Yeji göz göre göre kendi sevgilisine yürüyordu. O günkü aşk ilanı aklına gelince yüzünü buruşturdu. Yeonjun konferans salonunda sunum için kalktığında Yeji herkesin önünde mikrofonu alıp saçma sapan konuşmuştu. Yeonjun'un o anki yüz ifadesini çok iyi hatırlıyordu. Utancından yerin dibine girip çıkmıştı. Kıza olan nefret bakışları gözünün önüne gelince iç çekerek koltukta arkasına yaslandı. O an Yeji'yi en yakın arkadaşı demeden öldürmek istemişti. Ona karşı doğan bir kin nasıl 5 yıllık arkadaşına olan sevgisini götürüyorsa öyle de Yeji'yi peşine takıyordu. Onu hiçbir zaman reddetmemişti. Yeji hep peşinen gelirdi.

Masaya bakarken matematik kitabını unuttuğunu gördü. Şaşırmamıştı. Yeji'nin aklı hep havadaydı. Ona doğru uzandığında eline alıp inceledi. Kitap tertemizdi. En ufak işlem yoktu.

-" Aptal kız..." diye mırıldandı çantasına atarken. O henüz yeni çıkmışken gidip verecekti. Cumartesi parti zımbırtısını annem hasta diye geçiştirmiş olsa da Yeji kitap bahanesi ile mutlaka uğrardı. Hafta sonu onu görmek istemiyordu.

Çantasını toparlayıp kütüphanenin çıkışına yöneldi. Başı fazlasıyla dönüyordu.

----- -----

Yeji, kütüphanenin olduğu sokaktan çıkınca kendi evine giden ara sokağa girdi. Buradan 10 dakikalık yolu 5 dakikada gidebiliyordu. "İyi ki ara yollar var" diye mırıldandı kendi kendine. Ara yollar daha dar ve daha ıssızdı.

Yağmur damla damla yüzüne düşerken adımlarını hızlandırdı. Gecenin bu saatinde yağmura yakalanıp hasta olmak istemiyordu. Cumartesi'ne güzel hazırlanmalıydı. Şemsiye almayı akıl edemediği için söylenmeye başladı. Yağmurun şiddeti arttıkça daha hızlı ilerliyordu. Telefonunu çıkarıp saate baktı. 9.30 a geliyordu. Normalde 7 de kütüphaneden çıkması gerekirdi. 'Annem çok kızacak' diye düşündü. Belki kurabiye yemesini bile yasaklayabilirdi.

Biriken su birikintilerine basarken ıslık çalarak ritim tutmaya başladı. Havanın tenini titreten serinliği uykusunu getirmişti. Yere bakarak yürüdü. Soobin'i düşündü. Son zamanlarda kendisine karşı garip davranıyordu. Sanırsa konferans gününden beri.

Mr. V's BunnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin