3.6

133 9 53
                                    


Erken atmama şaşırmış olmalısınız.d

Seçime bir gün kalmasının verdiği bok yemişlik hissi ve stresin yarattığı üzerimdeki embesil ruh haline karşın yine sizin için bölüm hazırlayıp buraya atmak için özenle düzenledim. (👄👁️👄)

İyi okumalar...✨👍🫂⚰️💖

--- ----

Hyunjin gelen telefon ile karşısında durduğu masaya, yavaş yavaş adamları tarafından taşınan insanlara bakmayı bıraktı ve bir elini cebine koyup pek de sakin sayılmayacak adımlarla yukarı doğru çıkmaya başladı:

-”Ne var?”

-”Hyunjin...Denekleri hallettin mi?”

Hyunjin Triad’ın sesini duyduğunda bir an duraksadı. Sesi kulağa iyi gelmiyordu:

-”Sayılır. İki tanesini ortalıkta yok. Güvenlik yokken kaçmış olmalılar...”

Son cümleyi dişlerinin arasından söylemişti. Kaçanlardan birinin Felix olması ne kadar üzücüydü. Halbuki onun için daha iyi planları vardı. O cezasını verdikten sonra sözde “uslu çocuk” olacaktı. Ama o kendisinin yokluğunu fırsat bilip kaçmıştı. ‘Ben seni bulmaz mıyım?’ diye düşündü, aklından gelen kötü düşünceler harmanlanırken.

-”Park ölmüş, haberin var değil mi?”

-”Elbette” dedi bodrumdan giriş katına vardığında. Minho ve Jisung açık camdan dış kapıya açılan kapıya kadar etrafı arıyordu. Felix’i ve adını hatırlayamadığı genç kızı bulmak için. “Mutlu olmalısın.” dedi uzun sessizliğe karşın. “Artık iplik şirketi sana ait-”

-”Yarın gidiyorum. Büyük Daegu treni ile.”

-”...ne? Ne için?”

-”Kamera kayıtlarını bulamamışlar. İnanabiliyor musun?...Onun işi”

-”Kimin?”

-”Kimden bahsettiğimi biliyorsun. Yeğenimi alıp gideceğim. Annesi kalabilir, umurumda değil.”

-”Şaka mı yapıyorsun, ilacı tam bulmuşken! Bir sürü planımız vardı. Bu daha ilk aşama-”

-”Onu sonra halledeceğiz. Sana da bilet aldım bir kaç tane. Adamlarımla yollatıyorum. Artanı yedek olarak saklarsın, lazım olabilir. Yarın akşam 5 gibi Daegu istasyonunda ol. Sana bir sürü şey anlatacağım”

Telefon yüzüne kapandığında ağzı aralık kalmıştı. Bir şey diyemeden telefonu indirdi. Triad hiç sevmediği kardeşi Park ile kendisinin gizli iş birliği yaptığını bilmiyordu. Bu yüzden Park’ın ölmesinin hiçbir zararı olmadığını düşünebilirdi ama Hyunjin için kötü olmuştu. Park’ı öldürenin Tae olduğunu da bilmiyordu. O olduğunu söylese de görmeden hatırlayacağını sanmıyordu. Hem Tae olduğu ne malumdu? Aptal bir polisin kendi canını kurtarmak için yalan söyleyip söylemediğini nereden bilebilirdi!?

Söylene söylene ilerlerken bir anda karşısında gördüğü siluet ile irkildi. Onun içeri girdiğini fark etmemişti. Solgun duran yüze bakarken tek kaşını kaldırdı:

-”Jungkook?”

--- ---

Changbin’in taksi görünümlü arabası neredeyse Seul’e girmişti. Bunu yıllar önce Jin ve Namjoon ile boyamıştı. İnsanların gözünü konforlu ve ucuz taksi olarak boyuyordu ve arabaya alarak görevin ilk kısmını tamamlıyordu. Ne zaman sıkılsa yapardı. Ne zaman insanlardan uzaklaşmak istese ya da stres altında kalsa kendini direksiyonun önünde bulurdu.

Mr. V's BunnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin