Ben geldim. Hastalıktan kalkıp direk buraya koştum :))
~~~~
Diedre sinirle atına binip giden Caden'ın arkasından o ufak bir nokta halini alana kadar bakmayı sürdürdü. Kardeşini, Eiddwen'i sevdiğini görebiliyordu. Eiddwen'i sevdiğini biliyordu ama yine de kendisine engel olamıyorduç. Önce kardeşinin iyiliği için olduğuna inandırmıştı kendisini. Onun hassas ve kırılgan kalbinin buna dayanamayacağı gerekçesiyle kendisini onun yerine ateşe atıyordu. Ama öyle değildi.
Önce kardeşi için girdiğine kendisini inandırmıştı. Ama Caden'e bu teklifi yaparken aslında istediği şeyin Caden olduğunu anlamıştı. Kardeşini gerçekten seviyordu. Onun için her şeyini verebilirdi. Onu Caden'le gördüğünde yüzündeki sevgiyi ve canlılığı görebiliyordu. Caden'la nefes alıyor gibiydi. Ama onunla her yan yana geldiğinde kalbi yüzünden rahatsızlanıyordu.
Eiddwen'in onda ne gördüğünü anlamak için yakından izleyince Caden'in iyi ve yakışıklı biri olduğunu anlamıştı. Kardeşinin ailesinden küçüklüklerinden beri aldığı ilgiye karşılık Caden'ı istemişti. Çocukken kolu kırılsa bile ailesinin dikkatini tam anlamıyla üzerine çekemezdi Diedre. Onlar için varsa yoksa Eiddwen. Caden içinde kendisinin değerli olmasını istemişti. Bu yüzden Caden'a bu oyunu oynamayı önermişti. Böylece hem onu Eiddwen'den uzaklaştıracak hemdde kendisiyle yakınlaşabilecek bir fırsat oluşturabilecekti. Onun kendisini sevebileceğini düşünüyordu. Eiddwen ailesini alacak o da Caden'la olacaktı.
Ama Caden onu görmüyordu. Ona olan hislerini, kendisini sevmesi için gözlerinin içine baktığını görmüyordu. Onun gördüğü tek şey Eiddwen'di. Caden'ı istemişti kendisine ama o da Eiddwen'e aitti. Dünya üzerinde benim diyebileceği kimse yoktu. Bir de şimdi Eiddwen'i görüp ona aşık olan başkası çıkmıştı. Caden Eiddwen'i yavaş yavaş unutabilecekken tüm dikkati onun üzerindeydi. Bu kişi her kimse Eiddwen'in kalbini kazanmak konusunda başarılı olmasını diledi Diedre. Caden'ın kaybolduğu noktaya yeniden bakıp eve doğru yürüdü.
Eiddwen köpeği için yiyecek ve banyo istemişti ama onu banyo yapmaya ikna edecek kadar sakinleştirememişti. Hala kafesinin köşesine büzülmüş duruyordu. Kafesin içine yemek ve su koyan Eiddwen onun ortama alışmasını sakinleşmesini bekleyecekti.
Ian konusunda ise ne yapacağını bilmiyordu. Ian'a ne diyeceğini düşünüyordu. Onu sevmiyordu bu yüzden ona olan ilgisini hemen kesip sonlandırmalıydı. Av partisinde kendisine gönderdiği mendili verip ona bir şeyler hissetmediğini söyleyecekti. Mendile çiçek işlemek gibi bir düşüncesi de yoktu. Zaten bu yapabildiği bir şey değildi. Ya da ona eşsiz yeteneklerini gösterip ne kadar yeteneksiz olduğunu gözüne sokacaktı.
Mendili eline alıp uğraşmaya başladı. Şekilsizlik gittikçe artmaya başlarken elini delerek oluşturduğu yaralarda artıyordu. Hatta bazılarında öyle derine batırmıştı ki çıkan kan mendile bulaşmıştı. Böylece kirli ve çirkin mendil sahibine gittiğinde Eiddwen özgür kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)
FantasyEiddwen "Umutsuzluğun Gölgesinde" adlı kitaba tutkundu. Kitaptaki iyi karakterlerden ve başrollerin aşkından ziyade Caden ile ilgileniyordu. Yalnız...öfkeli...kitabın kötü adamı olan Caden. O kadar bağlıydı ki kitaba kitabın sonunu değiştirme şansı...