RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI 1. Bölüm

4.8K 256 48
                                    


Evet yeni hikayemizde başlıyor canlar :) Umarım seversiniz :) Biraz daha farklı yazmaya çalışacağım.  Beğenmeniz ümidiyle...


~~~

Eskimiş kapının kenarında durup koltuğunda uyuklayan babasına bakıyordu Caden. Henüz 7 yaşındaydı. Ama onu uyandırmaması gerektiğini biliyordu. Babasının uyanması demek vücudundaki morluklara yenisini eklemesi demekti.

Sessiz olmaya çalışarak mutfağa gitmeye başladı. Biraz ekmek alacaktı açlığını bastırmak için. Zaten evde yiyecek başka hiçbir şey yoktu. Bastığı tahtanın gıcırdamasıyla donakalmıştı. Esneme seslerini duyuyordu arkasından gelen. Arkasını dönüp babasına baktığında uyanmış olduğunu gördü.

Belki bu gün önceki günler gibi olmaz umudunu taşıyordu.

"Günaydın baba."

Babası ona gülümseyerek baktığında oda gülümsemeye başladı. Annesi gittiğinden beri ilk defa gülümsüyordu belki de. Babası eliyle yanına gelmesini işaret ettiğinde koşarak yanına gitti. Babası başını okşamaya başladığında sevinçten ağlamak istiyordu. Başını okşayan el boynuna gidip sıkmaya başlayana kadar yüzündeki gülümseme hiç bozulmamıştı. Canı acımaya başladığında babasına bırakması için yalvarıyordu. Ama babası diğer elini kaldırıp hızla suratına indirdiğinde gülümsemesi yok olmuş yerini gözyaşlarına bırakmıştı. Babası kaldırıp kendisini duvara fırlattığında ise nefesi kesilmişti.

Duvarın dibinde eli acıyan boynunda kalakalmıştı. Babası kapıyı çarpıp gitmişti. Akşama kadar da gelmeyeceğine emindi Caden.

Aslında böyle biri değildi babası. Her şey 1 yıl önce değişmişti. Üniformalı adamlar evlerine gelmiş ve annesini götürmüşlerdi. Babası o zamandan sonra içmeye başlamıştı. Ve ona tahammül edemiyordu. Dayak yemediği bir günün geçtiğini hatırlamıyordu. Bazı günler aç uyuyor bazı günlerse yemek yiyecek hali kalmıyordu.

Kasaba dışındaydı evleri. Bu yüzden yardım isteyeceği komşuları yoktu. Bazen ormandan meyve topluyor bazende kasabaya gidip hırsızlık yapmak zorunda kalıyordu. Babası hırsızlık yaparken yakalarsa onu öldürürdü ama aç yatmak daha acı vericiydi. Belki babası dayak atardı. Dayağın acısı geçiyordu bir süre bekleyince.

Caden ağlayarak olduğu yerde uykuya daldığında annesinin kucağında ona şarkı söylediği güzel günlerini düşünüyordu.

Günler geçti, mevsim değişti. Caden'in hayatında değişen hiçbir şey yoktu. Ta ki annesi kapıda belirene kadar.

Caden hasretle annesine koşup sarıldığında artık her şeyin güzel olacağını düşünüyordu. Babası annesi gittiği için kötü olmuştu. Şimdi annesi geldiğine göre artık eski iyi babası olabilirdi. Annesine sarılırken karnının şişkinliği farketti. Belki de çok yemekten büyümüştü karnı.

Babası annesini gördüğünde sevinçle sarılacak sandı kendisi gibi. Ama babası annesini dövmeye başlamıştı. Caden araya girip babasını durdurmaya çalışsada gücünün yetmesi mümkün değildi. Babası ona da vurmuştu.

Babası düzeleceğine daha da kötüleşiyordu. Annesini dövüyordu her gün ve araya girmeye çalıştığı için Caden da dayaktan nasibini alıyordu. Yine de mutluydu. Annesi yanındaydı artık. Kokusunu içine çekebiliyordu.

Annesinin dizine yatmış kendisine şarkı söylemesini dinlerken aniden kapı açıldı. Babası elinde içki şişesiyle eve gelmişti yine. Onları mutlu bir şekilde görünce şişeyi fırlatmıştı. Şişe Caden'in alnına gelip hiç geçmeyecek bir iz bırakmıştı.Babasına bu yeterli değildi. Üstlerine gelip annesini ve kendisini dövmeye başladığında Caden karşı koymamaya karar verdi.

"Seni sürtük! Başkasından gebesin ama hala mutlusun! Utanman da yok! İğrenç kadın!"

Kendini kaybetmişti bir süre sonra. Kendine geldiğinde annesini gördü yerde. Babasıda koltuğunda uyuyakalmıştı yine. Annesini yatağa kadar götürdü. Onu iyileştirecekti. Kasabaya gidip onun için ilaç alacaktı. Parası yoktu ama elinden geleni yapıp annesini eski haline getirecekti.

Caden koşmaya başlamıştı. Karnı ağrıyordu ama yinede duramazdı. Annesi için hemen ilaç götürmeliydi. Alnındaki yara önemli değildi. Hem annesi iyileştiğinde kendisine yardım ederdi.

Kasabaya vardığında gidip hekim kadının dükkanının önündeki otlardan gözüne kestirdiklerini avuçladı. Çeplerine koymaya başladı. Hangisi iyi gelirdi bilmiyordu ama biri işe yarayacaktı elbet. Dükkandaki adamlar onu gördüğünde bağırarak yanına gelmişlerdi.

Hırsız diyerek kendisini dövmeye başladıklarında canı acımıyordu. Babasından daha kötülerini yemişti. Şu anda pes edemezdi. Aralarından zorla sıyrılıp eve doğru koşmaya başladı. Kimse takip etmiyordu onu.

Eve son bir tepe kalmıştı. Ve sonra annesinin yanındaydı. Tepeye çıktığında gördükleri karşısında kalakalmıştı. Evinden dumanlar yükseliyordu.

"Anne!!!!!!!!!!!!!!!!"

Evden çıkan dumanlarla birlikte kalbi de küle dönüşüyordu adeta. Boğuyordu onu gözyaşları. Boğazını parçalarcasına bağırışı dumanlarla beraber havaya karışmıştı.

Caden annesini de babasını da kaybetmişti. Artık yalnızdı. Gidecek bir evi, bir ailesi yoktu. Sokaklarda yaşamaya başlamıştı. Bazen hırsızlık yapıyordu bazense çöpe atılan yiyeceklerle besleniyordu. Zayıflamıştı. Yüzünün rengi beyazdı adeta. Sarı saçları çöplük ve pislik içindeydi.Yeşil gözleri bomboş bakıyordu adeta.

Köprü altında eski bir battaniyeye sarılmış oturuyordu. Gücü kalmamıştı yiyecek bulmak için. Yarına çıkabilirse yiyecek bir şeyler arayacaktı ama kolunu kaldırabileceğinden bile emin değildi.

Gösterişli bir araba önünde durduğunda şaşkınlıkla başını kaldırdı. Arabadan yaşlı ince bir bayan çıktı. Kızıl ve beyaz saçlarını tepesinden toplamış mavi uzun bir elbise giyiyordu. Arabadan inip kendisine doğru geldiğinde Caden rüya gördüğünü sandı.

"Benimle gel canım."

"Ben mi?"

"Kimsen yok belli ki. Benimde öyle. Belki bana yoldaş olursun. Yeni kıyafetler, yiyecekler ne istersen senin olacak. Hadi gel."

Caden yeni bir anne bulduğunu düşündü. Kimseye verecek bir şeyi kalmamıştı. Onunla gitmesini isteyen bu kadın ona yardıme tmek istiyordu demekki. Sonunda bir yuvaya sahip olacağını düşündü Caden. Sevinç içinde elini uzattı kadına. Arabacının yardımıyla arabaya bindirildi. Üzerindeki eski battaniyeyi kenara fırlatmıştı. Artık ona ihtiyacı yoktu.

Mutlu bir hayata başlayacağını düşünüyordu. Oysaki ölmek için yalvaracağı günler yeni başlıyordu.

RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin