Ve ben geldim... Hemde FİNAL bölümüyle. Bir maceranın daha sonuna geldik canlar. Sizleri seviyorum. Hep yanımdaydınız.
Yeni bebelerde görüşmek üzere :)
DİPNOT: RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARINA yan hikaye gelecektir :))) Böyle bırakamayız değil mi :)
~~ ~
Eiddwen alışmıştı. Bulunduğu dünyaya, Caden'ın olmamasına...Yeniden kendi olmaya alışmıştı. Oraya ait olmadığını biir davetsiz misafir olduğunu söylemişti o kadın. Onun kim olduğunu anlamıştı sonunda. O gözler kendisine en sevdiği kişiyi anımsatıyordu. Annesini o anda nasıl tanımadığını düşündü.
Caden'ı çok özlemişti. Onun yanına dönebilirdi ama nasıl olduğunu bilmiyordu. Dünyada böyle bir bilginin bulunduğunu da sanmıyordu. Şimdiden 2 hafta geçmişti. Ama bir çözüm yolu bulmaktan çok uzaktı. Yemek yemek onun için bir görev gibiydi. Nefes almak bile öylesine yaptığı bir şey haline gelmişti. Televizyonun karşısında boş boş bakarken Caden'a neler olduğunu merak ediyordu. Başına gelenleri bildiği için gülüp eğlendiğini sanmıyordu. Kendisine zarar vermemesi için dua etti. Ona dönmek istiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Bunu sorabileceği kimse de yoktu.
Dışarı çıkıp hava almaya karar verdi. Kitabı da yanına almayı unutmadı. Yollar, insanlar, binalar eski renginde değildi gözünde. Bakıyor ama göremiyordu. Etrafındaki insanların mutluluğunu kıskanacak kadar bile ilgilenmiyordu onlarla. Nereye gittiğini bilmeden yürüyordu sadece. Ne kadar yürüdüğünü bilmiyordu. Bir trafik ışığının yanında bekliyordu diğer insanlar gibi. Boş gözlerle karşısına bakarken karşısındaki kalabalığın içinde Caden'ı gördü. Caden'ın gözleri ona kilitlenmişti. Sonra sağ elini ona uzattı. Eiddwen ona doğru koşmaya başladı. Gözlerinin önünden kaybolmadan önce ona ulaşmalıydı. Koşmaya başladıktan sonra Caden'ın orada olmadığını gördü. Kendisine doğru son hız gelen arabayı görmedi. Araba kendisine çarptığında vücudu büyük bir acıyla sarsıldı.
Arabadan uzağa yuvarlanıp sırtüstü kaldığında elindeki kitabı bırakmayıp onunla savrulduğunu anladı. Artık her şey için çok geçti. Öleceğini biliyordu ve Caden'a ulaşması mümkün değildi. Gökyüzüne bakarken birden kara bir gölge belirdi gözlerinin önünde. Bu o..Caden'ın annesiydi.
"Eiddwen ..."
"Ö....ölü....yorum....ben..."
"Sana bir seçenek sunacağım. Burada kalıp ölmeyip hayatına devam edebilirsin. Ya da seni ona götürebilirim."
"Ben...Caden...Caden'a gidelim..."
"Buna emin misin? Bu dünya da öleceğin ve bir daha buraya dönemeyeceğin anlamına gelse bile mi?"
"Ona g...gitmel..liyim..."
"O zaman elindeki kitabı bana ver."
Eiddwen son gücüyle kitabı ona verdi. Kitabın içinden çıkan sarı ışık gözlerini aldı ve buna dayanamayıp gözlerini kapattı. Her yeri ağrıyordu. Gözlerini ne zaman açması gerektiğini de bilmiyordu. Acının yavaş yavaş kaybolduğunu, şehrin gürültüsünün uzaklaştığını hissediyordu. Bağrışlar, araba sesleri, kornolar artık suyun altındaymış gibiydi. Sonrasında ise hiçbir şey duymadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)
FantasíaEiddwen "Umutsuzluğun Gölgesinde" adlı kitaba tutkundu. Kitaptaki iyi karakterlerden ve başrollerin aşkından ziyade Caden ile ilgileniyordu. Yalnız...öfkeli...kitabın kötü adamı olan Caden. O kadar bağlıydı ki kitaba kitabın sonunu değiştirme şansı...