Ben geldimmmmm ve pazar günlerinin tatlışları Caden ve Eiddwen'le döndüm :))))) İyi okumalara efendim :) artık her haftasonu buradayız :)
~ ~~
"Eiddwen Pondrath!"
Eiddwen adının tekrar tekrar söylenmesine karşın başını eğmiş ayaklarına bakıyordu. Çıplak ayakları birbirinin üstünde duruyordu endişesini gizlemeye çalışır gibi. O olmaması için dualar etmişti ama bu duaların karşılığını alabileceğini sanmıyordu.
Caden gelen kişiyle daha önce tanışmamıştı. Onu uzaktan görmüştü balolarda. Her zaman tanışmanın bir yolunu aramıştı ama fırsat bulamamıştı. Pondrath kızlarının ikiside şimdi yanı başındaydı. Dudakları yavaşça kıvrıldı. Beklediği fırsat kendi ayaklarıyla yanına gelmişti.
"Leydim..."
"Sizinle konuşmuyorum bayım. Kardeşimle konuşuyorum. Eiddwen ne arıyorsun burada?"
"Sen...nereden..öğrendin...be..."
"Christiana'yı odana girerken gördüm gizlice. Birkaç kıyafet alıp çıktı. Sıkıştırınca anlattı. Burada ne arıyorsun?"
"Ben..."
"Leydi Diedre lütfen sakin olun. Kardeşiniz dün ..."
"Sizinle konuşmadığımı söylemiştim."
"Ama ben kardeşiniz için konuşmaya gönüllü oldum. Lütfen biraz sakinleşmeye çalışın. Eiddwen dün fenalaştı. Rahatsızlığının yeniden artmasını istemiyorum."
"Rahatsızdı zaten. Bu halde buraya kendi isteğiyle gelmiş olamaz."
"Leydi Diedre kendinize gelin. Eiddwen'in yanında sesinizi yükseltmeyin."
"Ona nasıl ilk adıyla hitap edebilirsiniz?"
"O izin verdiği sürece bu şekilde hitap edebilirim leydim. Sizinde istemeniz yeterli."
"Böyle bir şey isteyeceğime ölürüm daha iyi."
"Bunu size hatırlatacağım zamanların gelmesini büyük bir heyecanla bekleyeceğim."
Eiddwen karşısında yüz yüze durmuş hararetle konuşan bu ikiliye kıskançlıkla bakıyordu. İkisi tanışmasın diye uğraşmaya karar vermişti ama sayesinde görüşmüşlerdi. Diedre ata binerken Caden'in tuzağıyla atından düşmesi gerekiyordu. En azından kitapta böyle tanışmışlardı. Ama şu anda hikayenin gidişatını değiştirdiği kesinleşmişti.
Bazı şeyleri değiştirsede dönüm noktalarını değiştirmeyi başaramamıştı. Caden Ari'yi öldürüp içindeki canavarı ortaya çıkarmamıştı ama Deidre ile tanışması gerekirken bunu erteleyince tuzağı bozmuş olmuştu. Bu tuzağın bozulması ikisinin bu şekilde karşılaşmasına sebep olmuştu.
Onlara baktıkça içi gidiyordu. Onun Caden'i Deidre'ye büyük bir aşkla bağlanacak olan Caden 'i sonunda onunla karşılaşmıştı. Eiddwen mührün acımaya başladığını hissetti. Caden'in hayatının aşkı olduğunu biliyordu ama bunun gerçekleşmesininde imkanının olmadığını aşikardı.
İkisini daha fazla böyle görmeye dayanamayarak merdivenlere yöneldi. Kendisinin farkında bile değillerdi. Eli acıyan mühründe merdivenlerden çıkmaya başladı. İkiside farketmeden çıkıp gidecekti.
Ama birkaç basamak çıkmıştı ki durdu. Bu şekilde giderse olacaklara engel olması mümkün olmayabilirdi.
"Susun artık ikinizde!"
Caden ve Deidre şaşkın gözlerle sesin geldiği yöne döndüler. Eiddwen eli göğsünün üstünde derin derin nefes alıyordu.
"İkinizde susun. Deidre çocuk değilim ben. Nerede kiminle olmak istiyorsam olurum. Ve Caden sen..."
Daha fazlasını söyleyemeden ayaklarının kendisini taşımadığını hissetti ve kendisini bıraktı. Caden onun merdivenlerde sallanıp düşeceğini anladığında koşarak düşmeden önce onu tuttu. Deidre her şeyi bırakıp korkuyla kardeşinin yanına geldi. Eiddwen hala elini mührün üzerinde tutuyordu.
"Tamam sakin ol kardeşim. Şimdi eve gideceğiz. Doktoru çağıracağız."
"Doktorluk bir şey olduğunu sanmıyorum Leydi Deidre."
"Aksine var. Bedeni zayıf. Daha da kötü olabilir."
Caden onun hasta olduğunu biliyordu ama durumun bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordu. Bu durumda burada kalmak yerine bir doktora görünmesinin en iyisi olduğunu biliyordu. Deidre yanında getirdiği kıyafetlerle birlikte odaya çıkarken Eiddwen'i kucağında taşıyarak peşinden gidiyordu Caden.
Odaya girdiklerinde kardeşini giydirmeye çalışan Deidre'ye yine Caden yardım etmişti. Toplum kurallarını çoktan çiğnemişlerdi. Şu anda Eiddwen'i en kısa sürede eve ulaştırmak önemliydi. Caden Deidre onun üzerinden gömleğini çıakrırken bakışlarını yana çevirdi. Elbisesini başından geçirdiğinden sonra gözleri kapalı bir şekilde Eiddwen'i belinden tutup ayağa kaldırdı. Deidre elbisesini düzeltirken Caden yüzünü Eiddwen'in saçlarına yaklaştırmış onun yeni yıkanmış saçlarının kokusunu çekiyordu içine. Belindeki tutuşu yavaşça sıkılaşmaya başladı. Sarılmaya dönüyordu yavaşça. Deidre boğazını temizleyince gözlerini açtı ve Eiddwen'i yatağın üzerine bıraktı yeniden.
Eiddwen bu anlara şahit olamamıştı. Acısı o kadar fazlaydı ki şu anda gözü başka bir şey görmüyordu. Caden'in kollarında arabaya taşındığınıda faarketmemişti. Arabaya yavaşça yerleştirilişini ve atların hareket edişinide. Atlar giderken Caden'in arabanın arkasından onlara bakışını da....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)
FantasiEiddwen "Umutsuzluğun Gölgesinde" adlı kitaba tutkundu. Kitaptaki iyi karakterlerden ve başrollerin aşkından ziyade Caden ile ilgileniyordu. Yalnız...öfkeli...kitabın kötü adamı olan Caden. O kadar bağlıydı ki kitaba kitabın sonunu değiştirme şansı...