RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI 13. Bölüm

2.2K 205 14
                                    

Merhabalar canlar :) Biliyorum çok özlediniz bende çok özledim ama sonunda alışma dönemini atlattım :) Haftada 1 bile olsa hikayemize devam edeceğim. Ruhun gölgesi hikayesine de başlayacağım inşallah :)))  umarım beni unutmamışsınızdır :)))

 Ruhun gölgesi hikayesine de başlayacağım inşallah :)))  umarım beni unutmamışsınızdır :)))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Caden, Pondrath konağının önünde bekliyordu. Geldiğini haber veren uşak yaklaşık 10 dakika önce ağır kapılar arkasında kaybolmuştu ve hala geri dönmemişti. Bu kadar bekletilmek beklediği şeylerden biriydi. Hatta geri gönderileceğini düşünüyordu.

O gün Eiddwen kendisine evlenme teklif ettiğinde bir şey diyecek gücü bulamamıştı kendisinde. Bulsa ne diyecekti ki. "Benimde amacım başından beri buydu. Aileni mahvetmek için seni kullanıyordum."

Bir an için bunu söylediğini hayal ettiğinde Eiddwen'in gözünde göreceği şeye hazır olmadığını düşündü. Onun kendisini kötü görmesini istemiyordu. Bunu neden istediğini tam anlamıyla bilmese de istemediğini bilmek ona yetiyordu.

Kendi düşüncelerinde boğulurken kapı açıldı ve ondan nefret ettiği yüzündeki her kıvrımdan belli olan uşak göründü. Leydi Pondrath'ın onu büyük salonda ağırlamak için beklediğini söyledi. Caden yüzüne yerleştirdiği yapay gülümsemeyle birlikte kendisine yol gösteren uşağın peşine takıldı.

Salonun kapısı açıldığında karşısında görmek istediği kişiyi bulamadı. Eiddwen' göreceğini beklerken Deidre karşısında duruyordu. Bunun bir yanlış anlama olmadığını biliyordu uşağa Eiddwen'i görmek istediğini üzerine basarak tekrar ettiği için. Ama yine istediği gibi olmamıştı hiçbir şey. Eiddwen kendisini görmek istemiyor olabilirdi. O gün cevap verecekken babası araya girmiş bunundüşünülmesi gereken bir konu olduğunu söylemişti. Böylece planını bir sonraki aşamaya geçirme işi biraz daha ertelenmişti.

"Lord Caden."

"Sevgili leydi Deidre, sanırım yanlış Pondrath ile görüşmem sizin bir müdahalen sonucu gerçekleşti."

"Lütfen gidin. "

"Gitmemi söylemek için mi beni içeri davet ettiniz? Kafamın karışmasını mazur görün."

"Sizinle konuşmam gerekiyordu. Sizin kardeşimle evlenemeyeceğinizi söylemem gerekiyordu. Buna izin veremeyeceğimizi anlamalısınız."

"Bu teklifi bana yapan kardeşinizdi ve ben kabul etmek niyetindeyim."

"Bu onu öldürecek olsa bile mi?"

"Ölmek mi? Açıkça konuşur musunuz?"

Deidre derin bir nefes alıp Caden'a arkasını döndü ve pencerenin yanına gitti. Pencereden dışarı bakarken ne kadarını anlatması gerektiğini bilmiyordu. Eiddwen'in aşkı tatmasını istiyordu ama kalbi bunu kaldıramayacak kadar zayıftı. Arkasında duran Caden'ın gittikçe sabırsızlandığını hissedebiliyordu. Bunu kardeşini kurtarmak için yaptığını yenileyip durdu kendisine. Konuşmak için arkasını döndüğünde Caden'ı hemen yanında buldu.

Onun kokusunu alacak kadar yakınındaydı. Bu kadar yapılı olduğunu farketmemişti. Kendisini bir an için ona çekiliyor gibi hissetti. Caden'ın kendisine seslendiğini duyuyordu ama kendisini toparlayıp cevap veremedi.

Caden kızın kendisine yakınlaştığının farkındaydı. Eline geçen bu fırsatı başka zaman olsa kaçırmazdı. Ama aklı kızın kardeşinin öleceğini söylediği kısımdaydı.

"Leydi Deidre iyi misiniz?"

"Ben...hava...hava çok sıcak."

"Size bir şeyler getirilmesini söylememi ister misiniz?"

"Su..."

Caden konuşmanın kesilmesinden hiç memnun değildi. Ama gidip kendilerini kapı kenarından dinlediğini belli eden kahyaya hanımefendisi için su getirmesini söyledi. Yeniden yanına döndüğünden kendini toparlamış bir Deidre bulmuştu.

"Leydi Deidre, Leydi Eiddwen'in öleceğini söylediniz. Lütfen açıklar mısınız?"

"Size evlenme teklif ettikten sonra kalbi dayanamadı. Daha doğrusu kendisini o kadar zorladı ki yeniden kriz geçirdi. Doktor bir süre yataktan çıkmaması gerektiğini söyledi. Yukarıda dinleniyor. "

"Bu durumla ilgimi hala anlayabilmiş değilim Leydim. Evet benim yanımdayken birkaç sorun olmuş olabilir ama zaten zayıf bir vücudu vardı kardeşinizin."

"Anlamıyorsunuz. Sizin yanınızdayken kanat çırpıyor gibi. O eski sakin, yatağından çıkmayan kız yok artık. Sizin için gecenin bir vakti evden kaçtı. Geceyi sizinle geçirdi. Üstelik sizi bulduğum durum hiçte ahlaka uygun değildi. Sonra geçen gün başınıza gelenler. Anlayın artık ona iyi gelmiyorsunuz. Sizin yanınızda kendisini fazla zorluyor. Bedeni daha fazlasını kaldıramaz."

Caden bu sözler karşısında hiçbir şey demedi. Ne demesi gerektiğini de bilmiyordu. Selam verip odadan çıktı. Deidre arkasından bakarken eli istemdışı bir şekilde kalbine gitti.

Eiddwen nefes almakta bile zorlandığını hissetti. Kaç gündür yatakta olduğunu bilmiyordu. En son evlenme teklif ettiği için ailesi tarafından bombardımana tutulmuştu. O arada babası Caden 'ın evden gitmesini istemiş, ailesinin başbaşa vermesi gereken bir haber olduğunu söylemişti. Caden ona bakıp gitmek zorunda kalmıştı. Bir şeyler söyleyip onu durdurmak üzereyken babasının kendisine bakışı onu susturmuştu. Caden gittikten sonra üstüne geleceklerini biliyordu. Ama her şey bir anda olmuştu. Kalbi göğsünü dağlıyordu adeta. Acı içinde inlediğinde önce onun sorulardan, azarlamalardan kaçmak için yaptığını sanmışlardı. Ama Eiddwen'in nefesi kesildiğinde işin ciddiyetini anlamışlardı. Eiddwen göğsünü tutup nefes almaya çalışırken en sonunda kendinden geçmişti.

Kendine gelmesi birkaç gün almıştı. Ama hala yataktan çıkacak gücü bulamıyordu kendisinde. Şimdi herkesin neden üstüne titrediğini biliyordu. Ölseydi kendi zamanında uyanıp uyanmayacağını düşündü. Bunun için erkendi. Önce Caden'i kurtarması gerektiğini hissediyordu.

Bu düşünceler içinde boğulmuşken camda bir tıkırtı duydu. Camın önünde görmeyi en son beklediği ama en çok istediği kişi duruyordu.

RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin