Ben geldim ballar. Sizi seviyorum valla dövmeyin beni.
~~~
Eiddwen sırtını ağaca yaslamış güneşli havanın tadını çıkartıyordu. Caden'ın odasından gitmesinin ardından 2 hafta geçmişti ama onu bir daha görememişti. Ziyarete gelmesini heyecanla beklemişti ama ortalarda görünmüyordu. Kendisinden uzak kalmasını anlıyordu. Onu çok zorlamıştı.
Sevdiğini söylemiş, tüm gece kollarında uyumuştu. Sabah gözlerinin önünde soyunup banyosunu yapmıştı. Caden'ın giderken ki yüz ifadesinden onunda kendisine karşı boş olmadığını anlamıştı. Ama bunlar onu çok zorlamış olmalıydı ki iki haftadır onu ne görmüş ne de ondan haber alabilmişti.
Onun yokluğunda elinden geldiğince iyileşmeye çalışmıştı. "Umutsuzluğun Gölgesinde" kitabını yeniden okumuştu. Ama değişen olaylar sonucunda kitaptaki gibi gidip gitmeyeceğinden emin değildi. Belki de her şey daha farklı olacaktı.
Umudu artmıştı. Caden'ı onu bekleyen kötü sondan kurtardığından emindi. Sonuçta Deidre'ye aşık olmamıştı. Onu seviyordu. Belki seviyordu kelimesi fazlaydı ama var olan tüm duyguları kendisine yönelikti.
Hayallere dalıp kendi kendine mırıldanırken Deidre'nin at üstünde hızla gittiğini gördü. Onunla çok fazla konuşmuyorlardı. Aralarında soğuk rüzgarlar estiğinin farkındaydı herkes. Caden ile gezisinden sonra neden böyle davrandığını bilmiyordu. Belkide kendisi için korkmuştu. Kardeşi için hep endişelenen biriydi Deidre. Ona bir şey olacağından korkup kendisine kırılmış olabilirdi. Eiddwen onun suçlu olmadığını biliyordu. O sadece kitabın içinden bir karakterdi. Caden'ın geçmişini bilmediği için ona kendisi gibi davranmasını beklemenin haksızlık olduğunu biliyordu Eiddwen. Ama içini kemiren kıskançlığı yenmekte zorlanıyordu. Caden'ın Deidre'ye olan aşkını kaç kere okumuştu bilmiyordu. Şimdi onun güzelliğini gördükçe yine Caden ona aşık olup kötü şeyler yaşayacak diye korkuyordu. Bu korku onu Deidre'den uzaklaştırıyordu. Caden'ı onun yanında görmeye tahammülü bile yoktu.
Deidre'nin arkasından bakarken babası geldiğinin farkına varmadı. Babası gelip yanına oturduğunda ona bakarak gülümsedi. Bu adamın yaptığı onca şeye rağmen kendisine en kıymetli varlığı gibi davranması onu mutlu ediyordu.Hayatında birileri için değerli olmamıştı bu kadar.
"Kelebeğim, burada yeterince oturdun. Kendini yormadan içeri girelim."
"Bunun için mi geldiniz lordum?"
"Lordum dediğine göre bana kızgınsın. Ama ben sadece senin iyiliğini düşünüyorum canım. O sana göre biri değil inan bana. Seni sevdiğine de inanmıyorum. Kesin bir planı var. Bunun için kullanıyor seni. Seni kendinden bile korumak benim görevim."
"O kötü biri değil. O sadece kötü şeyler yaşamış biri. İnan bana ...baba.O beni seviyor mu bilmiyorum. Ama ben onu seviyorum. Bu yeterli değil mi senin için?"
"Bunu daha sonra konuşuruz. Yeni yeni kendine geldin. Tam anlamıyla toparlandığında seninle güzel bir yürüyüş yaparız ve uzun uzun konuşuruz. Şimdi içeri girelim. Akşam yemeğine kadar dinlen."
Eiddwen lordun kollarında eve girdi. Akşam yemeğine kadar odasına çekilip kitabın sayfaları arasında yeniden dolandı. Caden'ın çocukluğundaki mutluluğunu kaç kere okursa okusun doyamıyordu. Onu yeniden böyle mutlu yapmak için elinden geleni yapacaktı. Mutlu olacak ve ömrünün sonuna kadar güzel bir hayat sürecekti. Bu düşüncelerle uykuya daldığında yüzünde bir gülümseme vardı.
Akşam yemeğine inerken çok mutluydu. Evdeki herkes kırılgan hanımlarının bu mutluluğuna seviniyor, adeta onlarda mutlulukta hizmet ediyordu. Uzun zamandır ev böyle canlı ve huzurlu değildi.
Eiddwen, masada herkesin onun neşesiyle mutlu olduğunu gördü. Sadece Deidre orada değildi. En son bahçedeyken onu atla giderken görmüştü. Hala dönmemiş olmasını şaşırtıcı buldu.
Bunu düşündüğü anda Deidre içeri girdi. Eiddwen ona daha iyi davranacağına dair kendisine söz vermişti. Kardeşine gülümseyerek bakıp hoş geldin demek için ağzını açtığında Deidre'nin arkasını dönüp elini uzattığını gördü. Herkes heyecan ve merakla dolmuştu. Deidre'nin uzattığı eli Caden tuttuğunda ise herkesin gülümsemesi soldu. Eiddwen titreyen ellerini masaya koydu ve ayağa kalkmaya zorladı kendisini. Ayaklarının kendisini taşıması için dua etti.
"Size söylememiz gereken bir şey var. "
Caden'ın kolunu omzuna kadar sıyırdı. Kendi omzunu da açığa çıkardı. Birbirinin benzeri mühürleri gören herkes ne diyeceklerini biliyordu. Kader mührü ikisini birleştirmişti. Artık birbirlerinden ayrılamazlardı. Eiddwen sonrasında ne geleceğini biliyordu ama dayanabileceğinden emin değildi. Eli kendi mührüne kaydı. Mühür adeta etini koparıp gitmeye çalışıyor gibiydi. Nefes nefese kalıp Caden'a baktı. Caden da ona bakıyordu. Her hareketini dikkatle inceliyordu. Eiddwen nefes almakta gittikçe zorlandığını düşündü.
"Biz evlenmeye karar verdik. Mümkün olan en kısa sürede."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUNDAKİ GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)
FantasyEiddwen "Umutsuzluğun Gölgesinde" adlı kitaba tutkundu. Kitaptaki iyi karakterlerden ve başrollerin aşkından ziyade Caden ile ilgileniyordu. Yalnız...öfkeli...kitabın kötü adamı olan Caden. O kadar bağlıydı ki kitaba kitabın sonunu değiştirme şansı...