Gelişme 1.0

219 25 20
                                    

Saat gece yarısına geliyordu ve Jisung diğer herkese Minho'yu anlatmış, Chan'ın da desteği üstüne Minho'nun gerçek olduğuna onları ikna etmişti.

Şimdi de uykusu oltuğu için Seungmin'in kucağına oturmuş ona sıkıca sarılıyordu.

"Jisung acıyor, çek elini biraz." Seungmin onu kucağında daha rahat bir pozisyona getirip beline kollarını doladı, Jisung'un bırakmayacağını bildiği için ona çekilmesini söylemeye çalışmıyordu.

Jisung tam gözlerini kapatmıştı ki Minho'nun sesini duyunca geri açtı.

Jisungie...

Sonunda geldin, çok merak ettim seni.

Seninle bir şey konuşmak istiyorum, çok tepki verme ama tamam mı?

Bir sorun mu var?

Bir süre Minho'nun sesi kesilince Jisung endişeyle doğruldu, bu Seungmin'in dikkatini çekmişti.

"Ne oldu?"

"Sanırım Minho'ya bir şey oldu." herkes anında ona dönerken Jisung yine zihninde onun sesini duydu.

Yaklaşık iki veya üç saat sonra beni başka bir ülkeye götürecekler, aramıza mesafe girecek ve konuşamayacağız.

Jisung şaşkınca ayağa kalktı.

Neden?

Benim gibi birçok kişi var burada, psişik güçleri olan yani. Dün bir doktor bana saldırmaya çalıştı ve bugün ölü bulundu, Jisung yemin ederim doktorun ölümünde parmağım bile yok ama sorumlu tutuluyorum. Ve burada böyle şeyler yapanları genelde başka ülkeye götürüp etkisiz hale getirirler.

Jisung ne dediğini anlasa da belki başka bir açıklaması vardır diye umarak yutkundu.

Ne yapacaklar sana?

Sanırım... Yakacaklar? Bildiğim kadarıyla öyle yapılıyor infazlar.

Jisung'un gözleri kocaman açıldı.

"Minho... Hayır, hayır bu gerçek olamaz..." Chan ve Felix de endişeyle ayağa kalktı.

"Ne oldu?" Jisung Chan'ın kendisine uzattığı elini tuttu.

Seni en başında oradan çıkartmalıydım, birazdan yanında olacağım.

Jisu-

Jisung onu dinlemeden bağlantılarını kesip Chan'a döndü.

"Beni babamın yanına götür, hemen şimdi!"

"Sakin ol, ne oldu?" Jisung onun diğer elini de sıkıca kavradı.

"Yakacaklarmış onu, boktan bir sebepten ötürü yakarak öldüreceklermiş. Chan beni babamın yanına götür, onunla konuşmam gereken şeyler var." Chan anahtarı vermesi için Changbin'e bir baş işareti verip Jisung'a döndü.

"Götüreceğim, sakinleş sadece." Changbin anahtarı vermek yerine onların yanına gitti, üçü birlikte evden çıkarlarken diğerleri endişeli bir şekilde arkalarından bakıyordu.

Chan şoför koltuğuna bindikten sonra Changbin Jisung'un yanına, arka koltuğa oturdu.

"Sakin ol Ji."

"Olamam, yakacaklar onu. Sırf... Sırf bir başkası bir doktoru öldürdü diye onu yakacaklar, Changbin benim küçük meleğimi yakacaklar." Changbin onun saçlarını okşadı.

"Yakmayacaklar, önleyeceğiz hepsini."

"Ama-"

"Şşh, olumsuz olumsuz konuşma ağzını bantlarım görürsün." Jisung susup onun omzuna sindi.

Voices\ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin