- BURÇİN -
Etrafımdaki her şey sanki durmuştu.Dudağıma değen dudaklar ile zaman durmuştu sanki.Bir anda dünya dönmeyi,insanlar ölmeyi ve ben nefes almayı unutmuştum. Hareket edemiyordum. Ne oluyor lan? Şoku atlatmaya çalışarak bir anda kendime geldim ve geri çekilip karşımdaki çocuğun o güzel yüzüne tokadı bastım. 1 saniye bile sürmediğine emindim ama kaskatı kesilmiştim. Yüzü yana dönerken sinirle tısladım.
"SENİ GEBERTİRİM, SENİ ELİMDEN KİMSE ALAMAZ! SAKIN BIR DAHA BUNU DENEME,SAKIN!" dedim sinirle.Sinirden titriyordum.Aslında bu sinirim birazda kendimeydi.Ya ben nasıl olur da,beni öpmesine fırsat veririm.Kahretsin! Karşımdaki çocuk yana dönmüş suratını sinirle bana çevirirken etraftaki kalabalığı fark ettim. Sinir krizi geçirebilirdim ve bu hiç iyi olmazdı.
Elif ablaya ne söz vermiştik.Kavga yok,olay yok.
Aklıma gelen düşünceler ile daha fazla burada kalmamam gerektiğini anlamıştım. Hızla bizim kızları çağırarak tuvalete doğru ilerlemeye başladım. Nerede lan bu tuvalet ?
- İDİL -
Burçin önde biz arkada yürümeye başladık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum,Burçin'in de bildiğini hiç sanmıyorum. Biraz dolandıktan sonra sonunda kızlar tuvaletine girdik ve Burçin sinirle bağırmaya başladı.
"Çabuk dışarı çıkın, yoksa son gördüğünüz yüz olurum!" diye bağırmasıyla istemsizce kulaklarımı kapattım. Öyle bir bağırdı ki , bağırmasıyla herkes çıktı. Ben bile çıkmak istedim biran! Arkalarından kapıyı kapattım ve Burçin'e doğru dönüp, yanına gittik. Duvara yaslanarak oturmuştu ve sinirden elleri titriyordu.Olamaz yine mi başlıyoruz! Sinir krizi geçirecekti kesin.Uzun zamandır olmuyordu ve düzeldiğini düşünüyorduk. Hemen yanına gittim ve elbiselerim her ne kadar kirlense de, yanına oturup sarıldım.
"Şst kuzum sakin ol! Uzun zamandır kriz geçirmedin, şimdi bir dallama için mi geçireceksin Sakin ol! " dedim onu rahatlatmaya çalışarak. İşe yaradığını pek söyleyemem.
"Bak doktorun dediğini hatırla , derin derin nefes al." dedi Arya. Burçin, Arya'yı dinleyip derin nefes almaya başladı.
"Öyle doğuruyormuş gibi değil , daha sakin ve derin derin. " dedi Eylem.Bu lafıyla Burçin gülünce,bizde güldük. Zaten biz hep böyleydik birimiz gülünce hepimiz güler,birimiz ağlayınca hepimiz ağlardık. Çocukluktan beri böyleydi bu. Ne yaparsak yapalım, beraber yapardık.
Sonunda Burçin sakinleşince ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Elini tutup kalktım. Arkamı sirkelerken yüzümü buruşturup, konuştum.
"Burçin senin yüzünden eteğim battı ya , tuvalete oturdum ."dediğimde kızlar gülerken, Burçin kolunu omzuma attı ve gülerek konuştu.
"Ulan süslü, tek derdimiz etek olsun. Söz sana etek alacağım, hemde renk renk!" dediğinde sevinçle boynuna atladım.Burçin arkaya doğru sendeledi ama dengede durdu. Sarıldık.
"Yeter artık süslü! Ölümden dönsem , bu kadar sarılmazsın. " dedi Burçin ve geri çekilip cevap verdim.
" Saçmalama,tabi ki de sarılmam!" dedim. Bu lafıma da kahkaha atarak,tuvaletten çıktık.
- ARYA -
Etraftakiler bize, uzaylı görmüş gibi bakıyordu. Sinirden titreyerek girip, kahkahalar atarak çıktığımız için olabilirdi tabi. Ama bu umrumuzda mı? Tabiki de hayır!
Şimdi müdürün odasına gitmemiz lazım ama sorun şu ki, müdürün odası nerede ?
"Müdürün odasına gitmemiz lazım." dedi Burçin aynı şeyleri düşündüğümüzü belli ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar Çetesi (Düzenlemede)
Teen FictionOnlar 4 kişilik bi ' KIZLAR ÇETESİ'. Öfkeli ama mutlu , şirin ama tehlikeli , güzel ama hırçın , sevgi dolu ama acımasız... Bu hikaye , aynı kutupların hikayesi. Siyahla beyazın değil , sadece karanlığın hikayesi. Aynı kutuplar birbirini iter. Peki...