KIVANÇ'DAN DEVAM
Biz kalabalığa doğru ilerlemeye başladık ve ne görelim. Kızlar çetesinin işi imiş. Onlarla dalga geçen aptal kızların ağızlarını burunlarını kırmışlar ve resimlerini bastırıp,okul duvarlarına yapıştırmışlar.Birde resimlerin üstünde kocaman çarpı var. Duvarda da kızlar çetesi ile uğraşanların sonu yazıyordu. Bu kızlar çok değişik!Bazen tatlı oluyorlar bazen de korkulacak derecede piskopat ama belkide bu yüzden dikkatimi çekiyorlardır.Neyse herkes gülerek evlere dağıldı..
- EYLEM -
Dün , akşama kadar herzaman ki barda takıldık .Akşam kaçta eve geldiğimizi bilmiyorduk. Zaten sonra hemen yataklara girmiştik.
Gözlerimi açtığımda güneş pencereden içeri girmeye çalışıyor gibiydi.Güneşide anlamıyorum ki. Rahat ver insana uyuyalım bir gün değil mi? Ama yok sanki dünyadaki bütün güçler beni uyutmamak için çaba gösteriyordu. Bunların başında da bizim kızlar vardı.Homurdanarak yataktan kalktım
"GÖZÜME Bİ DAMLA UYKU GİRMEDİ UYUTMADINIZ Bİ!" diye cırladım.Mira söze atılarak.
"Bunların hepsi senin için. Gözüne uyku girseydi de kör mü olsaydın yani ? Nankör olma! " dedi.Mira'nın yaptığı bu espiri sayesinden tamamen uykum kaçmıştı. Bu komik ve saçma anı bölen Burçin oldu .
" Kızlar espriyi kesin de , az önce Emre aradı beni sokakta olay olmuş. Bizi hemen yanına çağırıyor!"dediğinde bütün sesler kesilmişti, ciddi bir durumdu. Sokak dediği yer Tarlabaşı idi. Kısacası İstanbul'un ucuz uyuşturucu merkeziydi. Tarlabaşı Beyoğlu'nun bir semtiydi. Türkiye de metrekare başına en fazla suç düşen yeriydi. Adamın kellesini alırlar sözünün mecaz anlamdan çıkıp, gerçekleştiği semtlerden biridir.Yemez bu mahalleye girmek sokaklarda ağır ablalar,hayalleri çalınmış küçük çocuklar ,torbacılar,hayattan bıkmış olsada yaşamaya çalışan insanlar bulunur burada . Duvarlarında bu günde ölmedik yazsını gördüğünde nasıl bir yer içinde olduğunu anlar insan,esrar kokusu her sokak başından her dükkandan yürürken seni devirmek için çıkar, ağır muhabbetlerin yeridir, vurduklarında uyuşturucuyu ciğerlerini edebiyatın felsefenin Allah'ını yaparlar. İşte Tarlabaşı böyle bir yer.Türkiye'nin en karanlık sokağıdır Tarlabaşı. Tek başına yürümek ölümüne yanlızlıktır, kimse canından malından emin olamaz burada . VE ÖĞRENMENİZ GEREKEN EN BÜYÜK ŞEY, TARLABAŞI'NIN BİZİM ELİMİZDE OLDUĞUDUR. EĞER ORADA Kİ İNSALARIN İÇİNDEN BİRİSİ İSEN O KADAR İYİ DAVRANIRLAR Kİ SANA, DIŞARDAN BAKILAN BU UCUBE YERİN BİR CENNET OLDUĞU ANLARSIN.KÜÇÜKLÜĞÜ TARLA BAŞINDA GEÇEN KIZLARDIK BİZ.BU YÜZDEN ORADA BİZİM SÖZÜMÜZ DİNLENİRDİ AMA OKUL FALAN DERKEN BAYA BOŞLAMIŞTIK BURAYI. ONUN İÇİNDE BİZ GELENE KADAR EMRE'YE VERMİŞTİK YÖNETİMİ. ASLINDA TANISANIZ SEVERSİNİZ ORADA Kİ İNSANLARI .TABİ SİZ EMRE KİM?DİYE SORACAKSINIZ.EMRE BİZİM KÜÇÜKLÜK ARKADAŞIMIZDI, TARLABAŞINDAN.MİSKET OYNADIĞIMIZ GÜNLER HİÇ ÇIKMAZDI AKLIMIZDAN .KISACASI BU SEMT BİZİM HERŞEYİMİZDİ.Ama genelde sokakta fazla olay çıkmazdı. Hemen gitmemiz lazımdı.Aceleyle yolla koyulduk.Aslında sokaklarda büyüymemize rağmen fazla tiren ,otobüs gibi şeylere binmezdik. Genelde insanlar otobüs numarasına bakarak binerdi.Bizde içindeki tiplere. Ama bugün böyle bir dey yapmayacağız.Hemen bir taksi çağırıp Tarlabaşı'na doğru yola koyulduk ve birden arabanın hızlıca durduğunu hissettik.
" Daha Tarlabaşı ' na gelmedik neden durdunuz? " dedi Seyhan. Adam arkaya dönüp bize baktı.
"ORAYA GİREMEM BEN, AKLIMI KAÇIRMADIM!"dedi sinirle. Adama bak ya hep bunlar şey korkusundan ama bilimsel açıdan baktığımızda adamda haklıydı.Oraya girmek delilik isterdi.Gerçi delilikte kolay bir şey değil mesela biz yıllarımızı verdik. Ben böyle düşünrken adam daha çok bağırarak konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar Çetesi (Düzenlemede)
Novela JuvenilOnlar 4 kişilik bi ' KIZLAR ÇETESİ'. Öfkeli ama mutlu , şirin ama tehlikeli , güzel ama hırçın , sevgi dolu ama acımasız... Bu hikaye , aynı kutupların hikayesi. Siyahla beyazın değil , sadece karanlığın hikayesi. Aynı kutuplar birbirini iter. Peki...