KÇ-3

121K 6.7K 394
                                    

-ARYA -

Zorlu bir yolculuk sonunda, eve vardık.Hemen içeri girdik ve Eylem'i yatırdık.Evimiz büyüktü. Siz şimdi bunlar sokakta büyümemiş miydi,bu kadar para, ev falan nereden diye düşünüyorsunuz.

Anlatıyorum. Biz sokakta büyüdük. Hepimizin bir şekilde yolu sokağa çıkmıştı. Bilirsiniz,sokaklar her zaman tehlikelidir. Hele ki çocuksan. Hepimiz sokaktaki tehlikelerden kaçarken tanıştık ve hiç ayrılmadık.Bir gün başımız çok büyük belada iken,son şans büyük bir evin kapısını çaldık.Kapıyı yaşlı bir çift açmıştı.
Ayla annemiz ve Sinan babamız. Bizi içeri aldılar ve karnımızı doyurdular. Hiç çocukları yokmuş,yani olmamış. Bizi çok sevdiler,bize sahip çıktılar.Okuttular,büyüttüler. Zaten çok zenginlerdi. Üç sene önce öldüler ve tüm mal varlıklarını bize bıraktılar. İş yerine biz okulu bitirene kadar, onların tek akrabası olan Ayla annemizin kardeşi; Elif abla bakıyor. Çok iyi kadın,aynı Ayla annem gibi.Bizi de çok sever ve sahip çıkar. İşte tüm para,ev gibi sahibi olduğumuz şeyler buradan geliyordu.

Sonunda salona geçip koltuğa oturduk. Tam o esnada telefon çaldı.

ELİF ABLA ARIYOR ...

"Kızlar sıçtık, Elif abla arıyor! Kesin okuldan atıldığımızı öğrendi." dedim, panikle. Şimdi bittik.

"Açmasak mı? Evde yokmuş gibi yaparız." dedi,İdil.

"İdil, senin kafana mı vurdular? O telefon için değil,kapı için. " dedim.
"Doğru ya, heyecanlandım ne yapabilirim! " dedi,İdil.

"Bırakın saçmalamayı da, açın şu lanet telefonu. " dedi Burçin ve telefonu açıp, hoparlöre verdim.

" KIIIZZLLLAAAARRRRR !! " diye bir cırlama ile karşılaştık. Hepimiz kulaklarımızı kapatırken, cevap verdim.

"Efendim, Elif abla."

" Ah kızlar ben size ne diyebilirim ha, ne diyebilirim! " dedi Elif abla,bıkkınlıkla.

"Kızlar diyebilirsin veya adımızla seslenebilirsin ablam, hepsi olur."dedi İdil.

" Kızlar,şuan çok ciddiyim. Dalga geçmeyin de hesap verin. Ne oldu da okuldan atıldınız?" dedi Elif abla. Neler olmadı ki...

"Abla gerçekten bak, bizim suçumuz yok. Okuldakiler bize iftira atmış. Sen bizim kalbimizi bilmiyor musun,bizim kime ne zararımız olur ki!" dedi,Burçin. Sen buna inandın mı?

" Kızlar tamam bakın, sakinim... 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10...huh sakinim. Şimdi sizi yeni okula kaydettim ve oradan da atılırsanız eğer,sizi ayağımın altına alırım! O etlerinizi yoldurmayın bana!Yeni okulunuzun adı, Deniz koleji." dedi Elif abla.Aynı anda birbirimize dönüp,

" NE!! KOLEJ Mİ ?!!"diye bağırdık.

" Evet kolej." dedi Elif abla,rahat bir tavırla. Şaka mı,bu?

"Hayır olamaz, Elif abla! Herkesin burnu havadadır orada, elimizi kana bulamayalım, gönderme bizi! " dedim. İlla diyor ki,oradan da atılın.

"İtiraz etmek gibi bir seçeneğiniz yok! Siz o okula gideceksiniz ve olay çıkartmayacaksınız. Sözüm üstüne söz, istemiyorum. Okulun kıyafetlerini sabah şoför ile yollayacağım,hadi öpüldünüz! " dedi ve cevap vermemizi beklemeden kapattı telefonu. Yüzümüze kapattı. Daha cevap veremeden kapattı. İtiraz edemeden kapattı. Kapattı. Bir daha bakayım,evet kapatmış.

"Birde olumlu düşünün, cezamız kalktı. Araba gelecek." dedi Burçin. Biz ona sinirle bakınca, ağzını kapattı.

"Kızlar ne yapacağız?" dedim.

"Ne yapacağız biliyor musunuz? Elif ablayı dinleyeceğiz kızlar, olay yok. Yeni bir hayata başlıyormuşuz gibi düşünün. Her ne kadar temiz olmasa da, yeni ve biz bunu dahada kötü yapmayacağız. Yarın gidiyoruz ve o okulda yeni bir hayata başlıyoruz. Elif ablayı daha fazla üzmek yok!Şimdi herkes yataklara." dedi İdil ve bizde ayaklandık. Yataklara geçerken,ne kadar uykum geldiğini fark ettim. Gerçi,benim uykum hep geliyor!

- İDİL -

Sabah alarmın o iğrenç sesiyle gözlerimi açtım. Bu lanet alarmı kim kurdu? Aa! ben kurmuşum. Tabi ya,okula gidecektik. Alarmı kapatır kapatmaz, diğer odalardan gelen sesleri duydum.

"Şu ses, kimin neresinden çıkıyor?" dedi Burçin,hırlamayla karışık bir sesle.

"Bu nasıl bir ses lan, uyuyacağım ben." diyordu Arya. Bir kere de uyuma!

"Lağn neredeyim ben ? Bu nasıl müzik, hala barda mıyız? O zaman kopalım. Wooho! C'mon bebeklerim!" diye bağırmaya başladı Eylem. Ben gözlerimi devirirken, birden Eylem'in çığlığı duyuldu .

" Ahh! Yağmur mu yağıyor? Burçin!Biz evde miyiz ya, hem sen neden bana su atıyorsun ? " dedi Eylem .

" Eylem beni delirtme sabah sabah, zaten dün akşam seninle çok uğraştık. Daha fazla bir şey yapma!" dedi Burçin sinirle.

"Dün akşam ne oldu ki ? Ben sadece bir grup tatlı yavrumların bizimle laf dalaşına girdiğini, sonra da bana en tatlısının görüşürüz dediğini hatırlıyorum." dedi Eylem. Bir Eylem klasiği daha.

" Eylem tam senlik hareket, çocukları hatırla ayyaşları unut!" dedi Burçin.

" Ne ayyaşları? " diyen Eylem'i takmayan Burçin konuşmaya başladı.

"Elbiseleri al geliyorum,hazırlanalım." dedim ve elbiseleri almak için kapıya indim. Şöföre "Günaydın!"dedim ve poşetleri alıp,yukarı çıktım.Poşetleri herkese verip odalara geçtik. Formalara bakınca,kendime engel olamadım!

"Kızlar bunlar ne? Sanırım aşık oldum!"

Gülme seslerini duydum.

Bunlar gerçekten güzeldi. Siyah düz etek biraz kısa ama standartmış boyları. Üstüne beyaz lacoste, lacoste'nin üstünde çapa (gemilerdeki demir) arması var ve çok güzeldi. Hemen hazırlandım ve koridora çıktım, kızlarda hazırlanmıştı. Derin bir nefes alıp dışarı çıktık. Her ne kadar etek sevmesek de, güzel duruyordu. Tabi hareketleri biraz kısıtlıyordu, orası ayrı!Elif ablanın gönderdiği arabaya bindik ve okul için yola koyulduk.
Sonunda okula varınca hemen arabadan indik. Herkes bize bakıp, fısıldaşıyor gibi bi durum olmadı. Ama birkaç bakış ve fısıldaşmaları duyuyorduk. İlk günden kendimizden ödün vermemeliyiz ki olası kavgaları engelleyelimCool olduğunu düşündüğümüz bir şekilde,içeri girdik. Biz giderken bir grup kızın bizim hakkımızda "Bunlar şu kızlar çetesi değil mi? Bunlar herkesin altına giriyormuş. Ondan böyle korumalılarmış!" falan dediklerini duyunca durduk. Gerçekten adımızı böyle mi duymuşlar! Kanın beynime sıçraması ile dayanamadım ve arkamı döndüm.

" Hayırdır kızlar, bir şey mi dediniz? " dedim,sinirle. Allah'ım sabır ver,dayanamıyorum.

" Ha...Hayır " dedi biri. Niye arkasında duramayacağınız laflar ediyorsunuz ki!

"Bizi kendinizle karıştırmayın!" dedi Burçin. Tam o anda Eylem'in sesini duyduk!

" Oha,beni bulmuşsun!!" dediğinde, karşısında olan çocuğa baktım. Olamaz! Şaka mı bu? Eylem hariç,hepimiz aynı anda bağırdık.

"Sizin burada ne işiniz var?!"

***

Kızlar Çetesi (Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin