7

67 8 23
                                    

nabersiniz. ben bitik.

akademik hayat beni boğdu boğdu duvara attı.

iyi okumalar, yorumlarınızı bekliyorum

umarım beğenirsiniz <333

"Jungkook, oğlum senin nasıl gidiyor hayatın? Okul nasıl, alışabildin mi?" ağzımdaki lokmayı yutup dedeme baktım.

"İyi gidiyor, zaten sadece derslere odaklıyım. Çok bir sıkıntım yok." Sesimin keyifsiz çıkmaması için elimden geldiğince çaba gösterdim. Ama başaramamış olmalıyım ki babamın endişeli bakışları beni buldu.

"Jungkook, çok çalışıyor baba. Ona ara vermesini söylüyorum ama beni pek dinlemiyor. Belki seni dinler, onu uyarmalısın. Biricik oğlum çok yoruluyor."

Dedem, sağlığıma dikkat etmem gerektiği ile ilgili bir şeyler söyleyip tabağıma bir parça daha et koydu.

Sessizce yemeğime geri döndüm. Modum yoktu. Dün gece babamla uyumuştum ama o uyanmadan uyanıp odamda testlerle boğuşmaya başlamıştım.

Babam gece söylediğim şey için beni sıkıştırmamıştı, salak değildi az çok neler olduğunu ve kimle olduğunu anlıyordu ve büyük bir sabırla benim ona bir şeyler anlatmamı bekliyordu. Ama bu sabah ağzımı bıçak açmadı. Nedendir bilinmez üstümde büyük bir mutsuzluk bulutu varmış gibi geliyordu.

Öyle ki bu okulda Jimin tarafından bile fark edilmişti. Beni neşelendirmeye çalışsa dahi beceremedi. Bugünün Cuma olması bile modumu yükseltmedi.

Dedemlere yemeğe gelirken de bu durum bu şekilde sürdü. Arabada babamla biraz laflasak da çok keyfim yoktu. Ne yazık ki gecenin sonuna kadar susmaya ve sessiz kalmaya devam ettim.

Yemekler yendikten ve biraz daha oturulduktan sonra babam ve ben kalkmak için ayaklandık.

"Namjoon, iyi ki geldiniz oğlum. Seni de torunumu da çok özlemiştim."

"Annen haklı oğlum. Daha sık gelin. Hatta kalmaya da gelin. Jungkook, sen de babanın sözünü dinle ve dinlen tamam mı canım?"

Kafamı salladım ve ikisine de sıkıca sarıldım. Vedalaştıktan sonra arabaya bindik ve sessizce yola koyulduk.

"Biliyorsun, eğer istemiyorsan yarın Kimlerle olan buluşmayı iptal edebiliriz."

"Sorun değil baba. Hem yarın dershane çıkışı geleceğim yanınıza, belki Taehyung'u da alır öyle gelirim."

"Şu Taehyung meselesi, konuşmak istersen buradayım."

Biraz sessiz kaldım.

"Bilmiyorum. Sadece tuhaf hissediyorum tanışalı ne oldu ki. Ben... tuhaf hissettiriyor. Ne olduğundan bile emin değilim."

"Emin olmak zorunda değilsin. Neden sadece akışına bırakıp neler olacağına bakmıyoruz. Her şeyi düşünmek zorunda değilsin sadece akışına bırak tamam mı?"

"Doğru haklısın."

İçim biraz da olsa rahattı. Derin bir nefes aldım. Yarın uzun bir gün olacağa benziyor.

***

"Haftaya verdiğim testleri çözüp öyle gelin. Sınıfta çözemediklerinize bakarız."

Son derste bittiğinde bıkkınlıkla kafamı sıraya koydum. Yorulmuştum. Ben öylece dinlenirken ensemde buz gibi bir şey hissettim ve ürperdim. Bu soğukluğun Taehyung'un ellerinden kaynaklı olduğunu anlamam çok uzun sürmedi. Usulca enseme masaj yaptı.

"Çok mu yoruldun? Bugün çok sessizdin, bir sorun yok değil mi?"

Sorun olur mu hiç canım, galiba sana aşık oluyorum alt tarafı. Not a big deal.

JUNGKOOK'S DIARYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin